WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi TARİHİ : 22/01/2015 NUMARASI : 2013/500-2015/19 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı Kenan'ın kötü niyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

    a yapılan satış ve devir işleminin iptali ile taşınmazın önceki malik eş adına tescil istemine ilişkin davasının incelenmesinde;satış işleminin yapıldığı 09.03.2018 tarihinde davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı ve devir yapılırkan davacı eşin rızasının alınmadığı, dava konusu taşınmaz yönünden diğer eşin açık rızası alınmadan yapılan 09.03.2018 tarihli satış ve devir işleminin 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesine aykırı olması nedeniyle iptali ile taşınmazın davalı eski malik ... adına tesciline; davacının üçüncü talebi taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davasının incelenmesinde; davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerektiği, aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün olmadığı, o halde aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın, tapu iptali ve tescil davasından tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmesi, tapu iptali ve tescil dosyasının bekletici...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı bankanın aile konutu şerhi konulmasına dair verilen kararı temyizinde hukuki yararının bulunmadığından aile konutu şerhi konulmasına ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir, 2-Davalı bankanın ipoteğin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194). Dava konusu taşınmazın tapuda "Arsa" vasliyla kayıtlı olduğu, yapılan keşif ile taşınmaz üzerinde dört katlı betonarme binanın bulunduğu anlaşılmaktadır....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;" Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

          taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebi yönünden yapılan incelemede ise 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmü gereği kayıt maliki olmayan eşin tapu müdürlüğüne giderek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep edebileceği, talebin tapu müdürlüğü tarafından reddedilmesi durumunda dava yolu ile talep edilebileceği, bu hususun dava şartı olduğu, somut olayda dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması amacıyla tapu müdürlüğüne başvuru yapılmadığı, bu yönde bir iddiada olmadığı, aile konutu şerhi konulması davası açmakta davacı kadının hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, aile konutu şerhi konulması davası yönünden ise davanın usulden reddine karar verilmiştir....

            gerekçesi ile davacının dava konusu taşınmazlarda ipoteğin ve hacizlerin kaldırılmasına dair davasının konusuz kalmış olması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulmasına dair davasının reddine karar verilmiştir....

              Bu durum aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydında, konutun bu niteliğini gösteren şerh olmaması hali ile ilgilidir ve taşınmazın aile konutu olduğunu bilmeyen ya da bilemeyecek durumda olan 3. kişinin tapuya güven ilkesinden yararlanması asıldır. Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Tapuda aile konut şerhi olmasa da bunu bilebilecek durumda olan veya bilen kişinin iyiniyetinin bulunduğunun kabul edilmesi mümkün değildir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın ipoteğin kaldırılması ve mesken üzerine aile konutu şerhi konulması davası olduğu, ipoteğin kaldırılması talebinin ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu, aile konutu şerhi konulması talebini ise maktu harca tabi olduğu, tüm bu açıklamalar ışığında aile konutu şerhi yönünden davacı kadının 29,20 TL maktu harcı eksik yatırdığı görülmüştür. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez. Davacı dava dilekçesiyle aile konutu şerhi konulması davasıyla ilgili maktu 29,20TL harcı eksik yatırmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerine, davacının rızası alınmaksızın davalı banka (daha sonra davalı bankanın temliki nedeniyle davalı taraf ... olmuştur) lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin olup, mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde ipotekten önce aile konutu şerhinin bulunmadığı, ipotek alacaklısı bankanın kötüniyetli olduğunun ispatlanmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Dava konusu taşınmazın ipotek tarihi itibariyle aile konutu olduğu, taşınmaz üzerinde hak sahibi tarafından, Türk Medeni Kanununun l94/1. maddesi gereğince davacı eşin açık rızası alınmadan, ......

                  Mahkemece, tapu iptal tescil davası tefrik edilmiş,ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması talebinin ise reddine karar verilmiştir. Davacının, aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi gerekmektedir. Bu nedenle, tapu iptal tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, tapu iptal tescil davasının kabulüne karar verilmesi halinde ise, davalı banka vekilinin sunduğu, davacının ipotek tesisine onay verdiğine ilişkin 02.06.2011 tarihli "muvafakatname", davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan, bu belgenin delil olarak değerlendirilmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu