DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; aile konutu üzerine konulan ipoteğin fekki ile kayıt üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
taşınmazın yukarıda belirtildiği üzere aile konutu niteliğinde olması sebebiyle aile konutu şerhi konulması davasının da kabulü ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir....
Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 28/11/2019 tarih ve 2019/2- 318 Esas 2019/1238 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması isteminden ibarettir. Dava TMK'nun 194. Maddesi uyarınca açılmış, aile konutu üzerindeki ipoteğin fekki isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davacı ile davalı Kadir'in 02/09/1985 tarihinde evlendikleri, davaya konu edilen Konya İli Meram ilçesi Kürdan Mahallesi 4682 ada /147 parsel E blok zemin kat 1 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın davalı T4 adına satış sureti ile tescil edildiği, adı geçen taşınmazın tarafların aile konutları olduğunun dinlenen tanık beyanından anlaşıldığı, davalı Kadir'in diğer davalı T5 olan 3.000.000 TL borca karşılık taşınmaz hissesine 25/01/2018 tarihinde ipotek tesis edildiği, Yargıtay 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “aile konutu şerhi verilmesi ve ipoteğin fekki” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 6. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.10.2011 gün ve 2010/92 Esas, 2011/1320 Karar sayılı kararın incelenmesi davalılardan banka vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14.01.2013 gün ve 2012/4417 Esas, 2013/1367 Karar sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalı banka vekilinin karar düzeltme talebi üzerine anılan dairenin 04.07.2013 gün ve 2013/12394 Esas, 2013/18971 Karar sayılı ilamı ile; (...Davacının, aile konutu üzerine davalı banka lehine ipotek tesisine rızasının bulunduğuna ilişkin 14.1.2008 tarihli belgenin, banka yetkililerinin el ve işbirliğiyle düzenlendiğini gösteren herhangi bir delil bulunmamaktadır....
Dilekçeler teatisi ve ön inceleme aşaması tamamlanana kadar taşınmazın aile konutu olmadığı konusunda çekişmeli bir vakıa tespit edilememiştir. Bilakis mahkeme tarafından 04/02/2017 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, uyuşmazlığın aile konutu olan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğu belirlenmiş ve HMK'nın 140/3 maddesi uyarınca tahkikat ön inceleme tutanağında belirlenen uyuşmazlık üzerinden yürütülmesi gerektiğinden taraflar arasındaki uyuşmazlık ipoteğin kaldırılması istemine ilişki olup, tapu kaydı üzerine 01/07/2016 tarihinde de aile konutu şerhi konulmuştur. TMK 194 maddesine göre "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rıza sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş hakimin müdahalesini isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması - İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki “aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasına" ilişkin davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı şirket tarafından şerhle ilgili karar yönünden; davacı tarafından da ipoteğin kaldırılması talebi hakkında verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okundu. Gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı şirket; kararın, yalnızca taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasına ilişkin bölümünü temyiz etmiştir....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu madde 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konulunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “Konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....
Hükmün davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının davasını ispatladığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin ... olmadığı gerekçesi ile bu haliyle davacının ipoteğin kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, davacının ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Kanunu'nun 194 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır....
Hükmün davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının davasını ispatladığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin ... olmadığı gerekçesi ile bu haliyle davacının ipoteğin kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, davacının ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Kanunu'nun 194 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır....