Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, davalıların ergin olmayan çocukları tarafından gerçekleştirilen haksız eylem nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki açıklamalardan aile başkanının sorumluluğuna dayanıldığı anlaşılmaktadır.Aile başkanının sorumluluğunun yasal dayanağı, TMK. nun 369. maddesinde bulunmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Yasasının 4. maddesinde, TMK. nun 2. kitabından doğan dava ve işlerin Aile Mahkemesinde çözümleneceği belirtilmektedir. Somut olayda TMK. nun 369. maddesine dayanılarak tazminat istendiğine göre, böyle bir davanın Aile Mahkemesinde incelenip sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemece, görev yönü gözetilmeksizin işin esasının incelenmiş olması bozma nedenidir....

    Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı araç sürücüsü dava tarihinde 18 yaşından küçük olduğundan, dava dilekçesi başlığı ve içeriğinden sürücü ...'ya velayeten anne ve babaya karşı dava açılmış olup, anne Hamdiye ve baba Mehmet Sait hakkındaki dava 4721 sayılı TMK'nın 369. maddesi kapsamında ev başkanının sorumluluğu esasına dayandırılmamıştır. Davada haksız fiil hükümlerine dayanılmıştır. 4787 sayılı Aile Mahkemesi'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa'nın 4/1 maddesi gereğince, 4721 sayılı Medeni Kanunu'nun İkinci Kitabı'ndan doğan dava ve işlere Aile Mahkemesi'nde bakılması gerekir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir. Davacı, davalı anne ... ve baba ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ev Başkanının Sorumluluğundan Kaynaklanan Maddi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ev başkanının sorumluluğuna dayanan maddi tazminat talebine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 30.01.2019 tarih 2019/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi....

        Davanın dayanağı Türk Borçlar Kanununun 49 ve takip eden maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu olup, haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıklara genel mahkemede ( Asliye Hukuk Mahkemesinde) bakılması gerektiğine ilişkin kuşku bulunmamaktadır. Aile başkanının sorumluluğu ise, Medeni Kanunda düzenlenmiş olup, sözü edilen yasanın Aile Hukukunu düzenleyen ikinci kitabında yer alan 369.maddesinde; küçüklerin haksız eylem işlemeleri durumunda anne ve babalarının da, aile başkanı olarak zarar görene karşı kusursuz sorumlu oldukları hüküm altına alınmıştır. Aile mahkemelerinin kuruluşu, görevi ve yargılama usulleri; 4787 sayılı “Aile Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun” ile düzenlenmiş ve Kanunun 1.maddesinde “Amaç ve Kapsam” başlığı altında; “Bu Kanunun amacı, aile mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usullerini düzenlemektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali (rücuen tazminat) davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, 05.06.2012 tarihinde, davalılardan Ali'ye ait ve diğer davalıların yaşı küçük çocukları Gökhan'ın sevk ve idaresindeki sigortasız aracın karıştığı çift taraflı kazada, yaralanan ve %26 malul kalan karşı araç sürücüsü ... 'a 06.12.2013 tarihinde 74.094,00 TL tazminat ödendiğini, zarardan davalı ...'nin kusursuz sorumluluk ilkesi gereği, diğer davalıların da aile başkanının sorumluluğu kapsamında sorumlu olmaları nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili için davalılar aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2014/2 sayılı icra dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir....

          Somut olayda ; Davalı hakkındaki davanın dayanağı olan aile başkanının sorumluluğu Medeni Kanunda düzenlenmiş olup, sözü edilen yasanın Aile Hukukunu düzenleyen ikinci kitabında yer alan 369.maddesinde; küçüklerin haksız eylem işlemeleri durumunda anne ve babalarının da, aile başkanı olarak zarar görene karşı kusursuz sorumlu oldukları hüküm altına alınmıştır. Öte yandan, aile başkanının sorumluluğu kusura dayanmayan, yasal gözetim ve özen ödevinin yerine getirilmemesinden kaynaklanan bir sebep sorumluluğudur. TMK.'nun 369. maddesinde, 6098 Sayılı TBK.'nun 66 ve 67. maddelerinde olduğu gibi aile başkanının objektif özen ödevini yerine getirmediği bir karine olarak kabul edilmektedir. Ancak, aile başkanı kurtuluş kanıtı getirerek karineyi çürütebilir. Aile başkanının, TMK.'...

          Çocuğun gerçekleştirdiği eylem, onun aile başkanı tarafından tehlikeli ve hukuka aykırı şeyler yapmaktan uzak tutulmadığını kendisine bu konuda gerekli bilgi verilip aydınlatılmamış olduğunu göstermekte ise bu fiiller sonucunda ev başkanı tazmin ile sorumlu olur. Ev başkanının sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp kusursuz sorumluluk halidir. Küçükler, temyiz kudretine sahip ise verdiği zarardan bizzat sorumludur, ancak bir çok durumda küçüklerin malvarlığı olmadığı için fiilen, bir çok durumda da hem malvarlığı hem de haksız fiil ehliyeti olmadığı için gerek fiilen, gerekse hukuken sorumlu tutulmaları söz konusu olmamaktadır. Özen ve gözetime muhtaç kimselerin verdikleri zarardan aile başkanının sorumlu tutulması BK'nun 54.maddesi uyarınca hakkaniyet gereğidir. İşte bu tür fiili ve hukuki imkansızlıklar nedeni ile küçük, kısıtlı, akıl hastası veya akıl zayıflığı olan kişilerin zararlarından zarar görenlere karşı başka kişilerin sorumlu tutulması ihtiyacı doğmuştur....

            Taraflar arasında yürütülen haksız fiil ve aile başkanının sorumluluğu nedeniyle açılan tazminat davasında davalılar zamanaşımı def'inde bulunmuşlardır. Zamanaşımı def'i, davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. (11.01.1940 tarih ve 17/70 sayılı İçtihat Birleştirme Kararı) Davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'i konusunda olumlu – olumsuz bir karar verilmeden işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma sebebi nazara alınarak sair temyiz itirazları bu aşamada incelenmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Yerel mahkemece, Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; olay günü 16 yaşında olan dava dışı İlhan'ın sürücüsü olduğu motosiklet ile davalı Cengiz'in sürücüsü olduğu kamyonetin çarpışması nedeniyle motosikletin arka kısmında bulunan dava cılar desteği Hüsnü'nün öldüğü anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ile motosiklet sürücüsü İlhan'a velayeten baba Zeki ile kazaya karışan diğer araç sürücüsü ve işletenine karşı dava açılmış, davalı baba Zeki hakkındaki dava, 4721 sayılı MK'nın 369. maddesi kapsamında ev başkanının sorumluluğu esasına dayandırılmamıştır. 4787 sayılı Aile Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa'nın 4/1. maddesi gereğince, 4721 sayılı Medeni Yasa'nın İkinci Kitabı'ndan doğan dava ve işlere Aile Mahkemesinde bakılması gerekir....

                Görüldüğü üzere, 369.madde; ev başkanının, ev halkından olan küçüğün, kısıtlının, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunan kişinin, başkalarına (3.kişilere) verdiği zarardan dolayı sorumluluğunu düzenlemektedir. Somut olayda; davacıların velayeti altındaki küçük çocuk, davalıların sorumlulukları dahilinde olan yerde yaralanmış olup, zarar veren değil zarar gören durumundadır. Bu uyuşmazlıkta, TMK.nun 369.maddesinde düzenlenen aile başkanının sorumluğundan söz edilemez. O halde, davanın, Aile Mahkemesinde değil Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmelidir. Hal böyle olunca, mahkemece; görev hususu düşünülmeksizin, Aile Mahkemesi olarak işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu