Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın hüküm kurulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirketin kamu ağırlıklı ihaleler alarak inşaat taahhüt işi ile uğraştığını; süren işlerden ve beklenen hakedişlerden gelecek paralar, sermaye arttırımı ve devam eden davalardan elde edeceği alacaklarla borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları, Yargıtay bozma kararı ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin sermaye arttırımı yapmadığı, yapılan sermaye arttırımının kayyım denetiminde olmayan bir hesaba yatırıldığı ve onaysız çekildiği, satış faaliyetinin bulunmadığı ve kâra geçmediği gerekçesiyle, iflasına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili müvekkilinin işyerine 01.09.2005 günü taşındığını, daha sonra davalı BEDAŞ’la abonelik sözleşmesi yapıldığını, güç arttırımı için 18.12.2005 tarihinde başvurduğunda kaçak işlemi yapılarak kendisine fatura tebliğ edildiğini; ancak müvekkilinin sayacın mühürlerine herhangi bir müdahalesi olmadığını, öyle bir durumda güç arttırımı için başvurmayacağını, başka birinin fiilinden sorumlu tutulmasının yasaya aykırı olduğunu iddia ederek borçlu olmadığının tesbitine ve ödediği kısmın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili sayacın ölçü mühürlerinin orijinal olmadığını, numaratörle oynandığını ve takılan yeni sayaçtan sonra tüketimin arttığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmiş, ret kararının da davalı tarafça temyizi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava daha evvel hükmedilen iştirak nafakasının arttırımı istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiş, mahkemece; 15.10.2016 tarihli ek karar ile temyiz başvurusunun süresinde olmadığından temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karar da davalı tarafça temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık İmar uygulaması sonucu ipotek tesis edilen taşınmaz bedelinin arttırımı isteminden kaynaklandığından hükme yöneltilen temyiz itirazlarını incelemek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek 5.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 26.2.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
A.Ş’nin, 13.09.1991 tarihli genel kurul toplantısında alınan sermaye arttırımı kararına istinaden, sermayesini 400 milyon TL'den 6,5 milyar TL'ye çıkarma kararı alındığını, 13.09.1991 tarihli genel kurul toplantısında alınan sermaye arttırımı kararı aleyhine 13.12.1991 tarihinde iptal davası açıldığını, bu dava derdestken şirketin sermayesini olağan genel kurul toplantısında alınan sermaye arttırımı kararına istinaden 6,5 milyar TL'den 33 milyar TL'ye daha sonra da 33 milyar TL'den 233 milyar TL'ye çıkarma kararı aldığını, yine bu dava derdestken 18.11.2002 tarihli genel kurul kararıyla ... A.Ş.’nin şimdiki davalı şirket olan ......
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2021 NUMARASI : 2019/814 ESAS - 2021/514 KARAR DAVA KONUSU : afakasının KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili yararına aylık 1.200 TL olmak üzere hükmedilen yardım nafakasının aylık 5.000 TL'e yükseltilmesini istemiştir. Davalı-birleşen davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; birleşen davalı yararına aylık 1.200 TL olmak üzere hükmedilen yardım nafakasının aylık 500 TL'ye indirilmesini istemiştir....
ATM'nin 2016/25 Esas sayılı kararına binaen, dava konusu şirketin sermaye arttırımı yapıp yapamayacağının tespitinden ibaret olduğunu, ihya için açılan pek çok davada da; şirketlerin sermayesini arttırmasına müsaade edilmesi suretiyle kaydının açılması veyahut da ihya edilmesi gibi açık şekilde hüküm kurulmuş olup, ancak bu halde ihya edilen şirketlerin sermaye arttırımı yapması ve infisah sebeplerini ortadan kaldırmasına müsaade edildiğini ve böylece bu şirketlerin ticari hayata geri dönmesinin mümkün olabildiğini, dayanak kararda dava konusu şirketin sermaye arttırımına açıkça müsaade edilmesine ilişkin bir hüküm verilmediğini ve sermaye arttırımı için gereken kanuni süreyi kaçırdığını, yani infisah sebebini ortadan kaldıramayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, İstanbul Ticaret sicil Müdürlüğünün 10/04/2019 tarihli karara itiraz edilerek iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin LBMA üyesi olması nedeniyle üyelik kapsamında 15.000.000-Sterlin'in çok üzerinde 26.921.556,71-Sterlin öz sermayesinin bulunduğu, sermaye arttırımının tamamının bilirkişi raporunda belirtildiği üzere mevzuatın izin verdiği 64.102.160,79-TL sermaye düzeltilmesinden karşılanılabilecekken 12.004.748,18-TL geçmiş yıl kararlarından karşılanmasının haklı bir gerekçesinin bulunmadığı, davalı şirketin sürekli sermaye arttırımı kararları aldığı ve bu kararlara yönelik olarak davacı tarafın hisse oranını muhafaza etmek için davalar açtığı, anonim şirketlerde hisse oranının ortaklıktan kaynaklı hakların kullanılması açısından önem arz ettiği, davalı şirketin sürekli sermaye arttırımı yoluna gitmek suretiyle davacı ortağın ortaklıktan kaynaklı haklarını olumsuz yönde etkileyeceği değerlendirilerek sermaye arttırımına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur...
toplantısında yapılarak 13.660.000 TL olan şirket sermayesi, 2.715,05 TL daha arttırıldığını ve 13.662.715,05 TL’ye çıkarıldığını, söz konusu arttırım kararına da taraflarınca muhalefet edildiğini, andından 07.09.2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında 13.662.715,05 TL olan şirket sermayesinin 11.833.822,95 TL daha arttırılarak 25.496.538 TL’ye çıkarılmasına karar verildiğini, yani daha bir sene dolmadan iki kere sermaye arttırımı yapılmış olup bu durumun, sermaye arttırımı kararlarının şirketin gerçek ihtiyacına dayanmadığı düşüncesini kuvvetlendirdiğini, nitekim bilirkişilerin de özkaynak değişim tablosunu açıklarken davalı şirketin araştırılması gereken işlemleri bulunduğuna işaret ettiğini, ancak raporun devamında bu kapsamda herhangi bir açıklama yapılmadığını, Sermaye arttırımının gerçek bir ihtiyacın sonucu olup olmadığının, sermaye arttırımı ile elde edilmesi planlanan gelirin şirketin mevcut sermayesi ile muhtemel ihtiyaçlarının ötesine geçip geçmediğinin değerlendirilmesi...