Tasfiyenin ne şekilde yapılacağının düzenlendiği TBK'nın 644. maddesinde (BK'nın 538 ve izleyen maddeleri) "Ortaklığın sona ermesi halinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dahil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür. Ortaklar tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları halinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hakim tarafından atanması isteminde bulunabilirler." denilmiştir. O halde adi ortaklığın tasfiyesi ya ortakların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Bunun dışında bir olanak yoktur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/27 Esas KARAR NO : 2021/558 DAVA : Adi Ortaklığın Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 30/09/2016 KARAR TARİHİ : 13/02/2019 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Tasfiyesi davasında taraf vekillerinin feragat dilekçesi üzerine dosya ele alındı; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl ve birleşen dava adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir. Asıl ve birleşen davada davacı vekili bila tarihli dilekçesi ile asıl ve birleşen davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, vekaletnamenin incelenmesinde davacı vekilinin davadan feragat etmeye yetkisi olduğu görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi-alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 0.90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.11.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, takibe konu davanın itirazın iptali olarak açıldığını, ancak ihtilafın adi ortaklığa ilişkin olmasına bağlı olarak davanın adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine dönüştüğünü, kararın kesinleşmeden icra edilmesinin mümkün olmadığından takip dosyalarındaki haciz işlemlerinin iptali ve takiplerin teminatsız olarak durulmasını talep ettiklerini, mahkemece taleplerinin ve dava konusu olayın irdelenmeden, hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan eksik ve yetersiz inceleme ile sonuca gidildiğini, davanın adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasına dönüştüğünden icra takiplerinin ilama bağlı alacağa dönüştüğünü ve alacağın bir bütün haline geldiğini, adi ortaklık ilişkisinde bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin davanın ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini kapsaması karşısında mahkeme kararında belirtilen gerekçeleri hukuken anlamanın mümkün olmadığını, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin kararların kesinleşmemiş olması...
K A R A R Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, taraflar arasında adi ortaklığın oluştuğu,dava konusu senedin davacının adi ortaklığa koyduğu sermayeye karşılık verildiğinin dosya kapsamından anlaşılmasına göre,davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ilgili olarak bir talebinin bulunmadığı da gözetilerek davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19.4.2012 gününde oybirlğiyle karar verildi....
Hal böyle olunca, mahkemece; adi ortaklığın tasfiyesi için öncelikle, ortaklığın kurulduğu tarihten itibaren ortaklığın tüm muhasebesi ile ilgili defterler ve bu defterlerin dayanağı olan belge ve faturaların ibrazının sağlanması, yönetici ortak olduğu anlaşılan davalıdan yapılan tüm iş ve harcamalar ile gerekli görülecek olan diğer hususlarda hesap listesinin istenilmesi, hesap listesinin verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap vermekten kaçınmış sayılacağının kabul edilmesi, hesap listesi verilmesi halinde, defter kayıtları ve diğer belgelerle uyumlu olup olmadığının belirlenmesi, aksi durumda emsal işletmenin kazanç durumunun da araştırılması, ayrıca ortaklığın üçüncü kişilere ve kurumlara olan borcu ayrıntılı şekilde araştırılıp, özellikle resmi kurumlara olan borcunun ilgili kurumlardan sorulması, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, Dairemizin 23.12.2014 tarihli ve 2014/5479 E. - 2014/17082 K. sayılı ilamında açıklanan ve maddeler halinde belirtilen...
Şti.nin 2008/257 E. sayılı ve ortaklığın tasfiyesi ile ortaklıktan kaynaklanan kâr payı ve sermaye hissesinin tahsiline ilişkin davanın, ayrıca Adana Tıbbi Tahliller Ltd....
nolu bağımsız bölümlerin davacının uğradığı zarar karşılığı olarak bu dairelerde davalının hakkının olmadığının tespiti ile adi ortaklığın tasfiyesini talep etmiştir....
Somut olayda, davacı vekilinin, müvekkili ile davalı gerçek kişilerin, davalı şirket ortağı olduklarını, müvekkiline ortaklıktan kaynaklanan alacaklarının ödenmeyeceğinin bildirildiğini ileri sürerek, müvekkilinin alacağının belirlenmesi ve tahsili istemiyle dava açtığı, yargılama sırasında ise dava dilekçesini ıslah ederek, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ve paylarına düşen hak ve alacakların tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından; dava dilekçesi ile taraflar arasında ticari şirket ortaklığı olduğu ve sonrasında ıslah ile taraflar arasındaki adi ortaklık bulunduğunun, ileri sürüldüğü, davacının gösterdiği faaliyete göre tacir olduğu, gerçek kişi davalıların ticari şirket ortakları ve davalı tüzel kişinin ise ticari şirket dolayısıyla tacir oldukları, ıslah sonucunda feshi ve tasfiyesi istemine konu işletmenin ve tarafların faaliyetinin esnaf kapsamını aştığı ve ticari işletme olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece, Dairemizin 12.12.2005 tarihli bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshine, taraflar arasındaki ortaklığın sabş sureti ile tasfiyesine, tasfiye memuru atanmasına, ortaklığa konu aracın satış memuru tarafından değerinin tespiti ile satış işleminin yapılmasına, ortaklık borçlarının ödenmesinden sonra ba-kiyesinin hisseleri oranında taraflara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmadan sonraki yargılamada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmiş ise de, bu haliyle adi ortalığın usulüne uygun tasfiye edildiğinden söz etmek mümkün değildir. Daha açık bir anlatım ile adi ortaklığın mahkemece bizzat tasfiyesinin yaptırılması gerekir. Bozma ilamı-mızda da belirtildiği üzere, ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....