Mehaz İsviçre Borçlar Kanunu'nun (OR) 545/111 maddesine göre , adi ortaklığın sona ermesi anının adi şirket ortağının tasfiye hissesinin haczedildiği değil, tasfiye hissesinin paraya çevrildiği an olduğu kabul edildiği halde Türk Hukukunda adi şirket ortağının hissesi haczedilince adi ortaklık sona ereceğinden adi ortaklığın tasfiye işlemlerine başlanılması gerekir. (... Adi Şirket, Dernek ve Ticaret Şirketleri sh. 148) Borçlar Kanunu'nun 535/3. Maddesinde öngörülmüş olan sona erme nedeni ortağın şahsi alacaklalarının korunması için öngörülmüş olduğundan adi şirket ortaklarının birbirleri ile anlaşmaları ile bu hüküm bertaraf edilemeyeceği gibi, adi ortaklığın yükümlendiği bir ... varsa bunun sonucunun beklenmesine de gerek yoktur. Adi şirket ortağının şahsi borcu sebebi ile borçlunun ortağı olduğu malların doğrudan doğruya haczedilmesi de mümkün değildir. (13....
Tasfiye Memurları tarafından düzenlenen 24/08/2022 tarihli taraf şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın tasfiyesi sonucu düzenlenen tasfiye raporunda özetle; Davacı ... Ticaret Ltd. Şti.'nin davalı... Ltd. Şti. İle yapmış olduğu adi ortaklıktaki payından kaynaklı olarak 1.288.057,72-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir....
Somut olayda, davacı tarafça adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin bu davada talep edilmediği gibi dava dilekçesinde açıldığı iddia olunan davanın ise mahkeme ve numara kısımlarını boş bırakıldığı anlaşılmıştır. Kaldı ki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemli açılan davada dava konusu taşınmazların adi ortaklığa ait olduğu iddiasıyla adi ortaklığın mal varlığının korunması yönünde tedbir talep edilmesi de mümkündür. Bu nedenle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edilmeden pay oranında tescil istenemeyeceği, adi ortaklığın varlığına ilişkin sunulan delillerin ise yaklaşık ispata yeterli olmadığı anlaşılmakla davalıların istinaf talebinin kabulüyle, ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
tarafından düzenlenen bilançoya göre adi ortaklığın öz kaynağının -4.224.179,66 TL olduğu, buna göre TBK 643 maddesi gereğince tasfiye sonucunda taraflara ödenecek alacağın bulunmadığı kanaatine varılmakla adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında taraflara ödenecek alacağın bulunmadığına ve davacının alacak davasının reddine karar verilmiştir....
Noterliğinin ... yevmiye numarası ile onaylanan 08/03/2013 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinin düzenlendiği ve bu şekilde adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu dosya kapsamı ile sabittir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre ortaklık adına yapılan masrafların diğer ortaktan tahsili isteminde bulunabilmek için, ortaklığın tasfiyesi edilmesine gerek yoktur. Bu talep, ancak taraflar arasındaki adi ortaklığın fiilen sona ermesi durumunda adi ortaklığın tasfiyesini de gerektirecektir. Davalı vekili 07/02/2018 tarihli celsede taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin sona ermediğini, halen devam ettiğini belirtmiştir. Davaya konu adi ortaklığın ihaleye konu işin (belirli bir iş) yapılması amacıyla kurulduğu, ancak ortaklığın halen devam ettiğinin anlaşılması karşısında, davacı vekilinin adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmediği şeklindeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir....
Ayrıca, aynı Kanunun 638. maddesine göre, adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Ne var ki, henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden olan alacağının haczi mümkün değildir (Hukuk Genel Kurulu’nun 03.04.2013 gün ve E: 2012/12-863, K: 2013/432 sayılı ilamı). Nihayet, ortaklık geliri henüz taksim edilmeden, onun üzerinde bütün ortakların iştirak halinde mülkiyet hakları vardır (Hukuk Genel Kurulu’nun 10.04.1991 gün, E:1991/13-76, K:1991/199 sayılı ve 10.12.2014 tarih, 2013/12-1233 esas, 2014/1014 karar sayılı ilamları). Açıklanan bu hükümlere aykırı olarak adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması halinde bu husus, ortaklardan her biri tarafından şikayet konusu yapılabilir....
Y...arasında kat karşılığı inşaat yapımı sözleşmesi ile adi bir ortaklık kurulduğunu, davalının kötüniyetli olarak ve sözleşmeye aykırı olarak tüm bağımsız bölümlerin tapularını kendi üzerine veya yakınları üzerine alarak 3. şahıslara sattığını, ortaklığı tasfiye etmediğini, kendisine hiçbir kâr payı ödemediğini, beyan ederek, adi ortaklığın tasfiyesine, davalıdan ortaklığın tasfiyesi sebebiyle doğmuş ve doğacak tüm alacaklarının faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, adi ortaklığın tasfiyesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Bilindiği üzere zamanaşımı; alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder....
edilen gelirin, araçların ve ortaklığın diğer giderlerini karşılamaya yetmediğini, bu nedenle davacı ile müvekkilinin araçların satılmasını kararlaştırdıklarını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesi suretiyle giderilebileceği, ancak adi ortaklığın tasfiye edilmesini istemeyen davacı tarafın talep hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 7....
Ortaklığın fesih ve tasfiyesi için de öncelikle dava dışı ortakların da davaya katılımı ile taraf teşkili sağlandıktan sonra, ortaklığın malvarlığının tesbiti ile az yukarıda açıklanan sırayla adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA,bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 15.60 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ortak tarafından ileri sürülen sebebin, ortaklığın sona erdirilmesine olanak sağlayacak derecede haklı olup olmadığının belirlenmesi mahkemenin takdirindedir. Ayrıca fesih talebinin mutlaka fesih istenmesi şeklinde açıkça olması zorunluluğu yoktur. Örneğin; ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin iadesini istemesi, ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini de kapsamaktadır. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır....