ortaklığın tasfiyesi yapılmadığı, tarafların birbirlerinden hak ve alacakları belirlenemediğinden henüz başlamadığı, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı belirlenmekle; mahkememizce adi ortaklığın sona erdiğinin tespiti ile 1.419.893,98 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, fesih ve tasfiyesi talep edilen adi ortaklığın amacı itibariyle ticari işletme olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda,taraflar arasında düzenlenen yevmiye numaralı ve 20.11.2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ile şirketinin kurulması üzerine, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri ile, aynı kanunun 642....
müvekkili ... şirketinden kar payı talep etme hakkının bulunmadığını, davacının pay sahibi/hissedarı dahi olmadığı müvekkil ... şirketinin feshini ve tasfiyesini isteyemeyeceği ve bunun ötesinde müvekkil ... şirketinin TTK'daki özel hükümler karşısında adi ortaklık hükümlerine göre tasfiyesinin mümkün olmadığını ve davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından; " davacı ... ile davalı ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında her iki tarafın tacir olmadığı ve bu nedenle nispi ticari dava sayılamayacağı gibi adi ortaklığın tasfiyesi Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılacağından mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı " gerekçeleriyle 1-Mahkememizin Görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, 2-Dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Somut olayda taraflar arasında adi ortaklığın tasfiyesi amacıyla ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/509 esas sayılı dosyasında görülmekte olan bir davanın bulunduğu, eldeki bu davanın da adi ortaklığa dahil olduğu iddia edilen taşınmazın davalı 3.kişiye satış işleminin iptali için açıldığı anlaşılmaktadır. Her iki dava farklı davalar olup davacı, şahsi hakkına dayanarak görülmekte olan adi ortaklığın tasfiyesine yönelik alacak davası ile hak edebileceği ortaklık payı alacağının tahsilini sağlamak amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davacının böyle bir davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunun ortaklığın tasfiyesine ilişkin davada mahkemece verilecek yetkiye gerek kalmadan da dava açılabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda işin esasına girilerek, tarafların delillerinin toplanması, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Hal böyle olunca, taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu kabul edilip, uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK.nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Dava konusu olayda, davacı ve davalı ortak ... tarafından adi ortaklığın son bulduğu belirtilerek adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ortaklık konusu malların adil şekilde paylaştırılması talep edilmiş olmakla, artık tasfiye aşamasına geçilmesi gerekecektir....
DAVA : Adi Ortaklığın Tasfiyesi DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ :... KARARIN YAZ. TARİH : ... Mahkememizde görülmekte olan adi ortaklığın tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İddia ve savunmaların özeti; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 10/09/2020 tarihinde kurulmuş olan ... İsimli iş yerinin işletilmesi için adi ortaklığın kurulduğunu, iş yerinin işletilmesi için kurulan adi ortaklığın sona ermesi ve yapılan masrafların ödenmesi için iş bu davayı açtığını, müvekkilinin bu ortaklıktan hiç bir gelir elde etmediğini, davalıya buna ilişkin 26/09/2021 tarihinde ihtar çekildiğini ancak ödemenin yapılmadığını beyanla müvekkili ile davalı arasındaki adi ortaklığın feshine, 2020 eylül ayından itibaren kar kazanç payına her yıl için ayrı ayrı faiz işletilerek hesaplanacak miktarın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, adi ortaklığın tasfiyesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili; taraflar arasındaki adi ortaklığın davacının davranışları nedeniyle çekilmez hale geldiğini, bu nedenle müvekkili tarafından davacı aleyhine Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinde adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemiyle 2011/258 Esas sayılı davanın açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
nin hisselerini devralmak suretiyle ortak olan davacı ... tarafından dava konusu adi ortaklığın yöneticisi olan davalı şirketin ortaklığın mali kayıtlarını incelemesine izin vermediği, mali durumuna ilişkin bilgilendirmediği, inşaat maaliyetlerini gerçekten fazla gösterdiği, adi ortaklık adına tescil edilen taşınmazları yakınlarına düşük bedelle devrettiği, bu şekilde kendisinin ve adi ortaklığın zararına sebebiyet verdiği gerekçesiyle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile davalının adi ortaklıktaki yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına yönelik dava açılmış ise de, dava konusu adi ortaklığın ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere, adi ortaklığın yönetim yetkisini adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca elinde bulunduran davalı şirket tarafından adi ortaklığın ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu...
... yevmiye numaralı sözleşmesi ile “...”nın kurulduğunu, adi ortaklığın 14.04.2022 tarihinde kanunen sonlandırıldığı hususunda bir ihtilaf olmadığı, adi ortaklığın ticari defterlerine göre, 14.04.2022 tarihli kaydi bilançosunda aktifi olarak sadece ortakların adi ortaklığa olan 16.166.180,80 TL borcu, buna mukabilde 16.166.180,80 TL özkaynağı bulunduğu, tasfiye öncesinde adi ortaklığın ortaklarının adi ortaklığa borçlu oldukları, adi ortaklığın kaydi özkaynaklarından hisseleri oranında olmak üzere; ... düşen bedelin 6.547.303,22 TL, ... düşen bedelin 6.385.641,42 TL, ......
Gereği görüşüldü; Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, davacıya bu ortaklık nedeniyle herhangi bir bedel verilmediği, doğan gelir üzerinde davacının 1/3 hakkı bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı ve davalılardan ... temyiz etmişlerdir. Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi ve fırının bir müddet ortak çalıştırıldığı sabittir. Davacı ortaklığa katılma payını istediğine göre bu talebi aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsamaktadır. Davanın bu şekilde hukuki nitelendirmesinin yapılmasının gerekliliği karşısında mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. Adi ortaklığın ne şekilde sona ereceği BK'nun 535. maddesinde, tasfiyesinin nasıl yapılacağı da 538. vd. maddelerinde gösterilmiştir....