Davanın bu şekilde hukuki nitelendirmesinin yapılmasının gerekliliği karşısında mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. Adi ortaklığın ne şekilde sona ereceği BK'nun 535. maddesinde, tasfiyesinin nasıl yapılacağı da 538. vd. maddelerinde gösterilmiştir. BK'nun 537/7. maddesi uyarınca da mahkemece adi ortaklığın feshine karar verildiğinde ortaklığın mal varlığının ne şekilde tasfiye edileceği karar yerinde gösterilmelidir. Tasfiyenin BK'nun 538. ve devamı maddeleri gereğince yapılması için öncelikle yönetici ortak olduğu anlaşılan davalı ...'dan hesap istenmeli, tarafların tasfiye hususunda anlaşıp anlaşamadıkları tespit edilmeli, tasfiyede anlaştıkları takdirde ona göre karar verilmelidir....
Fesih ve tasfiye edilmeyen adi ortaklıkta da zamanaşımı süresi başlamaz. Eş söyleşiyle, zamanaşımı süresi ancak fesih ve tasfiye anında başlar. Dava konusu olayda, ortaklık konusunu oluşturan ... 28.2.2002 tarihinde tamamlanmış ise de, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiye edildiği iddia ve ispat edilemediği için zamanaşımı süresi henüz başlamamıştır ve bu nedenle olayda zamanaşımı süresinin dolduğundan da söz edilemez. Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulup, ortaklık konusu işte gerçekleştirildiğine göre, tasfiyeninde bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538.maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün mal varlığının belirlenip ortaklarının birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan ... tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunun, müvekkilinin adi ortaklık gereğince ifa etmesi gereken tüm edimleri ifa ettiğinin yaklaşık olarak değil aksine tam olarak ispat ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak rödavans sözleşmesinden kaynaklanan işletmecilik hakkının 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için ileride tasfiye memuru olarak değiştirilmek üzere tedbiren denetim kayyımı atanmasını istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemli davada, davalı şirketin rödevans sözleşmesinden kaynaklı işletmecilik hakkının tedbiren 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ve adi ortaklığa tedbiren kayyım atanması istemine ilişkindir....
Mahkemece; davaya konu adi ortaklığın ticari işletme ile ilgili olduğu, dolayısıyla adi ortaklığın sona erdiğinin tespitine ve tasfiyesine ilişkin uyuşmazlığın, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesine göre, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiğinden bahisle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi ortaklığın fesholunduğunun tespiti ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK. 620/1 md.)....
K A R A R Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, taraflar arasında adi ortaklığın oluştuğu,dava konusu senedin davacının adi ortaklığa koyduğu sermayeye karşılık verildiğinin dosya kapsamından anlaşılmasına göre,davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ilgili olarak bir talebinin bulunmadığı da gözetilerek davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19.4.2012 gününde oybirlğiyle karar verildi....
Bununla birlikte; sermaye bedelinin iadesi istemi adi ortaklığın fesih ve tesfiyesi talebini de kapsamakta olup, taraflar arasında ortaklık ilişkisinin sona ermediği sabittir. Her ne kadar, ilk derece mahkemesince, davacı ortak tarafından senetlerin takibe konulmasıyla birlikte adi ortaklığın fesih ihbar suretiyle sona erdirildiği kanaatine varılmış ise de; ortaklık ilişkisinin sona erdiği bildirisinin, fesih ihbarda bulunan ortak tarafından diğer ortağa karşı açık bir irade beyanıyla yapılması gerektiğinden, davacı ortağın fesih iradesinden söz etmek mümkün değildir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, taraflar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisinin sona ermediği, ancak ortaklık ilişkisinin devamının artık mümkün olmadığı, zamanaşımı süresinin ortaklığın sona ermesiyle birlikte başlayacağı dikkate alınıp, davalı ortak ...'...
Bu durum karşısında davanın açıldığı tarih itibariyle sözleşme süresinin sona ermediği ve tarafların haklı fesih hususundaki talepleri dikkate alındığında, mahkemece adi ortaklık için kararlaştırılan 5 yıllık sürenin dolması nedeni ile TBK' nın 639/5. maddesine dayanarak adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ve adi ortaklığın tasfiyesinin talebinin reddine dair verilen karar isabetsiz olup usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. 2- Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğranılan zararın veya kar payının talep edilmesi; aynı zamanda ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)...
Mahkemece; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, malvarlığı bulunmadığından tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına , 10.000.00.- TL nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/441 Esas KARAR NO: 2023/339 DAVA: Adi Ortaklığın Tasfiyesi DAVA TARİHİ:19/04/2019 KARAR TARİHİ:27/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE:Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan -------- alacaklı olduğunu, bu nedenle ---------- sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını; takibin kesinleştiğini; haciz işlemleri başlattıklarını, davalı borçlu ---------- bir adi ortaklık oluşturduklarını, birlikte faaliyette bulunduklarını; İcra Hukuk Mevzuatı çerçevesinde bu adi ortaklıktaki------------ tasfiye sonucu yönünden haciz koydurduklarını; İİK 121 maddesi gereğince alacaklarına ulaşabilmek için icra müdürlüğünden yetki alarak bu davayı açtıklarını belirterek; adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini ve tasfiye sonunda -------- düşecek pay yönünden alacaklarının temini ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu ve tedbir talep edilen taşınmazların adi ortaklık malı olduğu iddia edildiğine göre ve açıklandığı üzere devam eden adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının yargılama ve tasfiyesi sürecinde, adi ortaklığın malvarlığının korunması yönünden tedbir alınmasının adi ortaklığın menfaatine olacağı kanaatiyle, verilen red kararının usul ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır....