Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Adi Ortaklığın Fesih ve Tasfiyesi KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2019/181 ESAS, (ARA KARAR ) DAVA KONUSU : Adi Ortaklığın Tasfiyesi KARAR : Mersin 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/181 esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu alacağın tahsilini teminen borçlu T4 ortağı olduğu 2 adet iş ortaklığının tasfiyesi talebinin kabulünü ve ihtiyati tedbir suretiyle iş ortaklığının taraf olduğu ihalelerden kaynaklanan hak ve alacaklar ile hak edişlerin adi ortaklığın ortaklarına ödenmesinin önlenmesini talep etmiştir....

Mahkemece; Davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının kar payının tahsili talebinin feragat nedeni ile reddine, davalı ile davacıların murisi ... ... arasında kurulan adi şirketin tasfiyesine, davalının krokili raporda belirtilen yere müdahalesinin men’ine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar eldeki dava ile murisleri ile davalı arasında adi ortaklık bulunduğunu ancak murislerinin ölümü ile ortaklığın sona erdiğini belirterek, ortaklığın tasfiyesi ile davalının murise ait taşınmaza müdahalesinin menine karar verilmesini istemiştir. 2011/178081-2012/815 Mahkemece, B.K 535 madde 2. fıkra uyarınca “ortaklardan birinin ölümü ile kurulan adi şirketin son bulduğu” kanaatine varıldığı belirtilerek bu yönden adi şirketin...

    DAVA : Adi Ortaklığın Tasfiyesi DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ :... KARARIN YAZ. TARİH : ... Mahkememizde görülmekte olan adi ortaklığın tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İddia ve savunmaların özeti; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 10/09/2020 tarihinde kurulmuş olan ... İsimli iş yerinin işletilmesi için adi ortaklığın kurulduğunu, iş yerinin işletilmesi için kurulan adi ortaklığın sona ermesi ve yapılan masrafların ödenmesi için iş bu davayı açtığını, müvekkilinin bu ortaklıktan hiç bir gelir elde etmediğini, davalıya buna ilişkin 26/09/2021 tarihinde ihtar çekildiğini ancak ödemenin yapılmadığını beyanla müvekkili ile davalı arasındaki adi ortaklığın feshine, 2020 eylül ayından itibaren kar kazanç payına her yıl için ayrı ayrı faiz işletilerek hesaplanacak miktarın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, adi ortaklığın tasfiyesini talep ve dava etmiştir....

      bu işi bilmediğini, bu nedenle kendisinin olumlu müşteri iktibası çerçevesi içinde çok çabasının olduğunu, ortaklığın bozulması nedeni ile davacının yoksun kalacağı kazanç ve kar kaybının bulunduğunu beyan ederek, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, fesih kararı alınması halinde ortaklığa tasfiye memuru atanmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 25.000,00 TL ......

        nın taraf sıfatının bulunduğu tartışmasızdır." tespitinin karardan çıkartılmasına ve kararın bu yönü ile düzeltilmesi/değiştirilmesine, davacının istinaf talepleri ile birlikte davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile sözleşmede belirlenen alacağın tahsili ve adi ortaklık sözleşmesi gereği ortak olunduğu idida edilen limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir.Davacı adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi nedeniyle sona erdirilmesine, müvekkili şirketin adi ortaklık nedeniyle gizli ortağı olduğu davalı şirketinin ve adi ortaklığını tasfiyesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik davada davacının ortak sıfatını taşımadığından şirkete yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, adi ortaklığın feshine ilişkin davanın ise görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.Her iki dava türünün, taraflarının statüsü, hakimin...

          Eski Borçlar Kanunu döneminde açılan bu davada----------göre adi ortaklığın ve tarafların tüm belgeleri sunulmuş, adi şirketin alacakları ve borçları ilk mali bilirkişi raporuyla tespit edilmiş, davacı yönetici ortağın sunduğu delillere göre adi ortaklığın zarar ettiği gibi asıl gayenin gerçekleştiği ve sözleşmede belirlenen 10 yıllık sürenin de dolduğu tespitlerine göre adi ortaklığın sona erdiğinin kabulü gerektiği, buna göre tasfiyesi yapılması gerektiğinden taraflara adi ortaklığın tespit edilen alacakları ve borçları ile ilgili malvarlığı tasfiyesinin ne şekilde yapılacağı hususunda beyanda bulunmaları için süre verilmiştir....

            Yine tarafların iddia ve savunmalarından ve dosya kapsamından eldeki dava ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de istenildiğinin kabulü zorunludur. Bu nedenle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de BK. 538. maddesi uyarınca yapılması gerekir. Anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere; tasfiye, bütün hesapların görülüp otaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması, yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de gözetilerek, tasfiyenin BK 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir. Tasfiye için öncelikle yönetici ortaktan hesap istenmesi, tayin edilecek süre içinde hesap listesi verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap listesi vermekten kaçındığı kabul edilerek buna göre tasfiyenin yapılması gerekir....

              Davalı, davanın reddini dilemiş; birleşen davası ile, taraflar arasındaki ortaklığı yargılama devam ederken aktedilen 9.9.2009 tarihli ‘Ortaklık Sonlandırma ve Paylaşım Sözleşmesi’ ile sona erdirdiklerini, ancak davacı-birleşen davalı tarafından sözleşme gereklerinin yerine getirilmediğini belirterek ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile sözleşmede belirlenen cezai şart gereğince şimdilik 10.000.TL’nin davacı-birleşen davalıdan tahsilini istemiş, bilahare ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteminden vazgeçtiğini bildirmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.10.2008 tarih ve 160-308 sayılı hükmün Dairenin 28.10.2009 tarih ve 2506-12360 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ilgili bir dava bulunmamasına göre usulün 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, ve aynı kanunun 442 maddesi hükmünce 172,00 (yüzyetmişiki) TL para cezası ile aşağıda dökümü yazılı 3.20 TL.nın karar düzeltme isteyene yükletilmesine, 31.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu