Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/205 Esas sayılı dosyasıyla görülmüş ve karara çıkmış bir alacak davası nda aynı Mahkemece, adi ortaklığın halen devam ettiğinden bahisle" hukuken devam eden adi ortaklık ilişkisinde alacak talebinde bulunulamayacağı, TBK' nun 639/7 maddesi uyarınca açılacak fesih davası sonucunda şirketin sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi halinde, ortaklığın tasfiyesinin yapılacağı ve ortakların ortaklıktan hak ve alacaklarının bu suretle tespit edilebileceği" gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, adi ortaklıkta ortakların birbirlerinden alacak talebinde bulunmalarının bir nevi adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi anlamına geldiğini, dolayısıyla alacak talebinde bulunan müvekkilin ayrıca bir tasfiye davası açmasına gerek olmadan bahse konu davada hem ortalığın feshi hem de alacak bakımından bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf ettiklerini, fakat aynı zamanda da eldeki dava dosyası ile müvekkilin hak mahrumiyetine uğramasını istemediğimizden tasfiye...
DELİLLER : Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, adi ortaklığın tespiti ile adi ortaklığın tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, istinaf konusu uyuşmazlık ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı tarafça adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesince taleplerin reddine karar verildiği ve işbu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır....
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava , ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda; taraflar arasındaki ortaklığın fiilen ve hukuken son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
Davalı ,davacının sözleşmede yazılı olan 20.000,00 TL'yi ödememesi nedeniyle ortaklığın gerçekleşmediğini, davacının bu bedeli ödediğine dair bir belgeyi dosyaya sunmadığını, davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Dava; adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak istemlidir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda;taraflar arasında akdedilen 01.04.2011 tarihli sözleşme ile davacının davalı adına olan ......
Dairece verilen 05.05.2014 tarihli ve 2014/6514 E., 2014/6754 K. sayılı ilamla; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, tarafların ortaklığın işleyişi ile ilgili hiçbir konuda anlaşamadığı ileri sürülerek, davacılar tarafından davalıya gelir, masraf, munzam zarardan kaynaklanan alacak davası açtığı, davalı da açtığı karşı dava ile masrafların köy tüzel kişiliği tarafından karşılandığını, zarara uğradığını belirterek, alacak davası ve birleşen davada da ortaklığın çekilmez hale geldiğini ileri sürerek fesih davası açtığı, buna göre tarafların taleplerinin ortaklığın tasfiyesi aşamasında değerlendirilmesi gerektiği, davalının açtığı karşı dava hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği, taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak taraflarca talep edilmediği halde ortaklığın vergi borcu konusunda talebi aşar şekilde hüküm kurulduğu, Mahkeme gerekçesinin de aydınlatıcı ve yeterli olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. B....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; uyuşmazlığın, adi ortaklık niteliğindeki ticari işletmenin tasfiyesi ve tasfiyeden düşen sermaye miktarının tahsili istemine ilişkin olduğu, dava konusu ticari işletmenin muris terekesine dahil varlıklardan olduğu, her mirasçının terekenin resmi tasfiyesini isteyebileceği, tasfiye işlemlerinin ise TMK'nın 634. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce yapılacağı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir… usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA" karar verilmiştir. Somut olayda ; Olayları anlatmak taraflara, vasıflandırmak ise hakime ait bir yetkidir. Her ne kadar dava, adi ortaklığın tasfiyesi ve davalının hissesinin bedeli karşılığında davacıya ait olduğunun tespiti davası olarak açılmış ise de; tarafların anlatımlarından tüzel kişiliği olmayan ... Konfeksiyon unvanlı iş yerinin davacı ve davalı arasında ortak olduğu, bu ortaklığın tarafların müşterek murisi ...'...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, taraflar arasında araç alım satımı için kurulduğu ileri sürülen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye alacağı istemine ilişkindir. Kural olarak, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia eden düşer. Bu iddiayı ileri süren taraf, adi ortaklık ilişkisi bir sözleşme olduğundan, iddiasını HMK. md.200 gereğince senet (kesin delil) ile ispat etmelidir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır....
"İçtihat Metni" Dahili davacılar ... ve diğerleri ile davalılar ... ve diğerleri aralarındaki adi ortaklığın tasfiyesi davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09/03/2016 tarihli ve 2014/89 Esas ... Karar sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 21/05/2018 tarihli ve 2016/19204 Esas ... Karar sayılı ilama karşı dahili davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; kardeşi olan davalıların mirasbırakanı ... ile ... isimli şahsa ait S.S. 71 nolu ......
ye bağlı olarak işletme hususunda mutabık kaldıklarından adi ortaklığın tasfiye sürecinde işbu şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak işletmenin adi ortaklığın kurulduğu günden mahkeme tarafından feshine karar verildiği güne kadarki ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamak suretiyle ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini beyanlarla müvekkili ..., ... ve ... arasındaki adi ortaklığın feshine, adi ortaklığın malvarlığının tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu haliyle davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 29/08/2019 tarihli adi ortaklık sözleşmesi kapsamında tarafların alacak ve borç durumunun tespiti açısından adi ortaklığın tasfiyesinin gerektiği, benzer olayda Yargıtay 3....