Yönetici ortak yönetim hakkını kanundan, adi ortaklık sözleşmesinden veya ortaklık kararından almaktadır. 20. Adi ortaklıkta müşterek amaç iktisadî bir amaçtır veya daha dar anlamda kazanç paylaştırma amacıdır. Ancak adi ortaklığın varlığından söz edebilmek için ortakların müşterek bir amaç etrafında toplanmış bulunmaları yetmez. Ortakların ayrıca, ortaklığın amacının gerçekleşmesine yönelik faaliyetlere katılmayı, bu yolda diğer ortaklarla işbirliği yaparak, onlarla birlikte çaba sarf etmeyi de üstlenmiş olmaları gereklidir. Amaç, ortak araç veya güçlerle izlenmeli, taraflar amacın izlenmesinde birlikte etkin olmalıdırlar. Her bir ortak şu veya bu şekilde amacın gerçekleşmesine katkıda bulunmak zorundadırlar. Birlikte çaba yükümlülüğü bir yan edim yükümü olmayıp asli edim yükümü durumundadır ve adi ortaklığın sürekli borç ilişkisi karakterine uygun olarak süreklilik arz etmelidir. 21....
Yönetici ortak yönetim hakkını kanundan, adi ortaklık sözleşmesinden veya ortaklık kararından almaktadır. 20. Adi ortaklıkta müşterek amaç iktisadî bir amaçtır veya daha dar anlamda kazanç paylaştırma amacıdır. Ancak adi ortaklığın varlığından söz edebilmek için ortakların müşterek bir amaç etrafında toplanmış bulunmaları yetmez. Ortakların ayrıca, ortaklığın amacının gerçekleşmesine yönelik faaliyetlere katılmayı, bu yolda diğer ortaklarla işbirliği yaparak, onlarla birlikte çaba sarf etmeyi de üstlenmiş olmaları gereklidir. Amaç, ortak araç veya güçlerle izlenmeli, taraflar amacın izlenmesinde birlikte etkin olmalıdırlar. Her bir ortak şu veya bu şekilde amacın gerçekleşmesine katkıda bulunmak zorundadırlar. Birlikte çaba yükümlülüğü bir yan edim yükümü olmayıp asli edim yükümü durumundadır ve adi ortaklığın sürekli borç ilişkisi karakterine uygun olarak süreklilik arz etmelidir. 21....
Bu durumda, tasfiye işlemleri gerçekleştirilirken; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın 620. ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, tasfiye işlemi TBK’nin 642. madde ve devamı hükümlerine göre gerçekleştirilmelidir. 31. BK ve TBK’nın adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin düzenlemeleri arasında tasfiye memuru ile ilgili hükümler dışında önemli bir farklılık bulunmamaktadır. TBK’nın 642 ve devamı maddeleri hükümlerine göre adi ortaklığın tasfiyesindeki aşamalar şu şekilde gerçekleştirilecektir: 32. Birinci aşamada; (taraflarca veya anlaşamamaları hâlinde mahkemece atanacak) tasfiye memuru tarafından ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın aktif ve pasifi ile birlikte tüm mal varlığı belirlenerek hazırlanan mal varlığı bilançosu taraflara tebliğ edilmeli, bu husustaki itirazlar toplanacak delillere göre değerlendirilmeli; 33....
Davacı dava dilekçesinde sözleşmeye göre işletmeye yaptığı masrafları talep ettiğinden, bu talep adi ortaklığın feshi ve tasfiyesini de istediği anlamını taşımaktadır. 21.08.2002 tarihinde noterde düzenlenen ortaklık sözleşmesinde; sözleşme tarihinden itibaren beş yıl süre ile yapılmış ve yapılacak tüm masrafların ½ oranında yarı yarıya ortak olacakları, inşaat bitiminde veya bu tarihten sonraki herhangi bir zamanda aralarında ihtilaf vuku bulacak olursa olduğu tarihten itibaren tesbit ettirilecek bilirkişi raporuna göre hissesine düşen miktarı ödemeyi karşılıklı olarak kabul etmişlerdir. Sözleşme içeriğinden ve tarafların beyanlarından aralarında yapılacak işletmenin işletimine de ortak oldukları anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için öncelikle adi ortaklığın mahkemece tasfiyesinin yaptırılması gerekir. Sadece bina, demirbaş ve bahçe için yapılan harcamalarının yarı yarıya paylaştırılması ortaklığın tamamen tasfiye edildiği anlamına gelmez....
Ortaklığın feshi ile tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir.Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla, tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup, hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır....
Davacı ile davalılardan ... arasında adi ortaklık kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Borçlar Kanunun 521. maddesi hükmüne göre, ortaklar her türlü nakit, alacak veya haklarını sermaye payı olarak koyabilirler. Davacı, adi ortaklık için koyduğu katkı payını istediğine göre, bu istek aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteğini de kapsar. O halde mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekli olup, BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesidir. Aynı Kanunun 530. maddesine göre yönetici ortak, diğer ortaklara hesap vermekle yükümlü olup, dava konusu olayda da, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinde davalı ... yönetici ortak olduğundan, davacıya karşı hesap vermekle yükümlüdür....
Dosya kapsamından; davacı ile davalının, aktariye dükkânı işletmek üzere, ortaklık kurdukları ve bu ortaklığın son bulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, adi ortaklığa koyduğu sermaye payı ile tasfiye payının tahsili talep edilmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasında adi ortaklığın ortaklarına takip yapılmadığını, sadece, adi ortaklığa ve adi ortaklığın ortaklarından Hakan Mutlu aleyhine icra takip yapıldığını, adi ortaklığın ortaklarından Sevim Aykenar aleyhine herhangi bir icra takibi yapılmadığını, icra dosyası safahatından da açıkça görüleceği üzere, icra dosyasında adi ortaklığın ortaklarına takip yapılmadığını, adi ortaklığın ortaklarından Sevim Aykenar aleyhine herhangi bir icra takibi yapılmadığını, İlk Derece Mahkemesi'nin "İcra dosyasında adi ortaklığın ortaklarına takip yapıldığı, bu şekilde de adi ortaklığın borçlu sıfatına sahip olduğu tespit edilmiştir." gerekçesinin açıkça hatalı olduğunu, üstelik bu gerekçeye dayanılarak, "adi ortaklık yönünden takibin iptaline karar verilmişse de söz konusu karar adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından takip hukuku çerçevesinde adi ortaklığa direkt olarak takip yapılamayacak olması nedeniyle verildiği ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi/alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların 2006 yılında adi ortaklık şeklinde bir emlak ve inşaat bürosu açtıklarını, sözlü olarak yaptıkları sözleşme gereğince, tarafların kazandıkları paralardan tarafların yapmış oldukları katkı payı düşüldükten sonra kalan karı eşit olarak paylaşmayı kararlaştırdıklarını, tarafların 2012 yılı başlarında, ....ı 3....
Adi ortaklık sözkonusu olduğundan adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi halinde, tasfiyenin TBK.nun 642. ve devamı maddelere uygun şekilde gerçekleştirilmesinin temini için adi ortaklık malvarlığının muhafazası yönünden gerekli tedbirlerin alınması zorunludur. Ancak davalı tarafça ortaklığın binanın yapımı için harcanan bedellerin kira gelirlerinden ödendiği, tedbir kararı verilmesi halinde bu harcamaların ödenemeyeceği iddiasının ispatı durumunda adi ortaklığın zarar göreceği de muhtemeldir. Taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu iddiası ileri sürülmekle, adi ortaklığın malvarlığının korunması için adi ortaklık konusu taşınmazlar üzerine HMK 389/1. madde gereği ihtiyati tedbir konulabileceği ancak davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin olduğu, davacının iddialarının nihai kararda değerlendirilebileceği ve tasfiye sırasında hüküm altına alınabileceği değerlendirildiğinde mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur....