WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın adi ortaklığı annesi ...'a devrinden sonra dahi hala ortak gibi hareket ederek müvekkili ile ortaklığı sona erdirmek amacıyla ortaklığın feshi sözleşmesi yapması dahi ...'a olan devrin gerçek bir devir olmadığının kanıtı niteliğinde olduğunu, ...'a olan devrin hukuken geçerli bir devir olmadığının kabulü halinde, vefat eden ... ve müvekkili arasındaki ortaklığın feshi sözleşmesinin geçerli olduğu düşünülse bile sözleşmede, sözleşmenin geçerli olabilmesinin şartlarından birinin ... tarafından ... Dairesi ... E. numaralı dosyanın borcu ödenmediği takdirde bu feshin geçersiz olduğu konusunda anlaşılmış olduğu ve daha sonrasında da bu borcun vefat eden ... tarafından ödenmediği anlaşıldığından yapılan fesih sözleşmesinin geçersiz hale geleceğini, ortaklığın vefat eden ... tarafından o dönem ortağı olan müvekkile haber vermeksizin ...'a olan devrini gerektirecek hiçbir sebep var olmadığı gibi vefat eden ...'...

    Somut olayda; taraflar arasındaki ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla, tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup, hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir....

      Adi Ortaklığı yükleniminde yapımı tamamlanan “.... Kesimi Depo Sahası ve Bağlantı Hatları” işi için verilmiş 38 adet teminat mektubunun iadesi Başkanlık makamından talep edildiği, bahse konu yazı ekinde Yargıtay .... Hukuk Dairesi Kararı, Kesin Hakkediş Raporu, SGK İlişiksizlik Belgesi, Kesin Kabul Tutanağı ve Teminat Mektubu Listesinin bulunduğu, Yukarıda belirlenen tespitler kapsamında, adi ortaklığın sonra ermesine ilişkin Türk Borçlar Kanunu'nun 639 ve 640. madde hükümleri somut adi ortaklık bakımından değerlendirildiğinde, taraflar arasında imzalanan hisse devir ve ibra protokolleri uyarınca Adi Ortaklığın yasal düzenlemelere uygun olarak tasfiyesi şartlarının bulunduğu, taraflar arasında kurulan adi ortaklığın 31.12.2021 tarihli bilançosuna göre Adi ortaklığın aktif toplamının 5.098.999,68 TL olduğu, bunun %95'ine denk gelen 4.845.530,23 TL'nin .......

        Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; protokolün ortak olarak davalılar Asiye, Himmet ve dahili davalı ... ile davacı arasında imzalandığının belirlendiği, adi ortaklıkta yer alan Veli davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlandığı, davacının talebinin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığı, resen atanan tasfiye memuru mali müşavir bilirkişinin 05.10.2022 tarihli raporunda taraflarca sunulan kayıt ve belgelere göre adi ortaklığın sona erme tarihi itibariyle ile tespit edilen dershane mal varlığı değerinin 150.000,00 TL olduğu, davacının sözleşme protokolü ile tespit edilen 43.200,00 TL ortaklığa verdiği avans bedelinden, ortaklık için yapılan giderlerin tenkisinden sonra 22.500,00 TL alacaklı olduğunun belirtildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında 13.08.2003 tarihi itibariyle kurulan Özel Ekolüm Dershanesi Adi Ortaklığının feshi ve adi ortaklığın tasfiyesine, sözleşmenin tasfiyesi nedeniyle...

          DELİLLER VE GEREKÇE: Davada, adi ortaklığın feshi ile bu ortaklığın feshinden davacının payına düşen kısım ile davacıya ödenmeyen kar payının belirlenip davalıdan tahsili, karşı davada ise adi ortaklığın feshi ile uğranılan zararın davacı karşı davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkememizce tarafların sunmuş olduğu deliller ticari kayıtlar , hesap özetleri, çek fotokopileri, hak ediş raporları, ibraname, noterden onaylı ve tarafların adi şekilde yaptıkları iş ortalığı sözleşmeleri dosyamız arasına alınmış banka kayıtları, Şişli ........ İcra müdürlüğünün ......... E sayılı dosyası dosyamızı arasına alınmış , tarafların iddia ve savunmaları ve sunulan belgelere göre taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan ortaklık sözleşmelerine göre kar ve zararın tespiti amacıyla bilirkişi heyetinden rapor alınmış bilirkişi heyeti 25/09/2012 havale tarihli raporlarını dosyamıza sunmuşlardır ....

            Mahkemece, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) ./.. -2- Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

              Konu ile ilgili düzenlemelere kısaca bakılacak olur ise; Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK 620/1.madde) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639. Maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle adi ortaklığa karşı açılan dava, ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak - verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yolu ile ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644....

                Taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu ve tedbir talep edilen taşınmazların adi ortaklık malı olduğu iddia edildiğine göre ve açıklandığı üzere devam eden adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının yargılama ve tasfiyesi sürecinde, adi ortaklığın malvarlığının korunması yönünden tedbir alınmasının adi ortaklığın menfaatine olacağı kanaatiyle, verilen red kararının usul ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır....

                bilinmediğini, ortaklığın zarar etmesine sebebiyet verecek olayların bulunmadığını, ortaklığın tasfiyesi cihetine gidilmeden müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, davanın zarar eden adi ortaklıktan alacaklı olunduğu iddiası ile açıldığını, talebin adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik olduğunu, iddianın tasfiyeden sonraki bir davanın konusu olabileceğine, davacının alacak iddialarının geriye dönük 5 yıl öncesine tekabül eden kısmının zamanaşamına uğradığının sabit olduğunu, 01/01/2012 tarihinden itibaren faiz talebinin yasaya ve usule aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  MAHKEME KARARI Mahkemenin 21.02.2010 tarihli ve 2008/254 E., 2010/972 K. sayılı kararıyla; adi ortaklığın tasfiyesine yönelik icra takibi yapılmış ise de, ortaklığın tasfiyesine yönelik dava açmadan icra takibiyle ortaklığın tasfiyesinin istenemeyeceği, ortaklar arasında geçerli herhangi bir tasfiye protokolünün de bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Birinci Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 10.04.2012 tarihli ve 2011/10150 E., 2012/9700 K. sayılı ilamıyla; “... Öncelikle belirtmek gerekir ki bu tür adi ortaklıkların tüzel kişilikleri bulunmadığı için taraf ehliyetleri yoktur. O nedenle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu