Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ADİ ORTAKLIĞIN TASFİYESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 538 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tespit ortaklığın tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı banka, davalı A... İnşaat A.Ş.'nin kendisinden aldığı krediyi ödemediğini, bu nedenle bu davalının, davalı G...-A... adi ortaklığındaki tasfiye hissesine haciz konulduğunu öne sürerek, ortaklık sona erdiği halde tasfiye işlemleri ortaklarca yapılmayan adi ortaklığın tasfiye işlemlerini yapmak üzere üçüncü bir şahsın tasfiye memuru tayin edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur....

    Ortaklığın konusu "....1152 adet konut, 1 adet ticaret merkezi, ada içi Altyapı ile çevre düzenlemesi inşaat işi" olup süresinin, işin başlangıcından bitimine kadar olacağı kararlaştırıldığı, ortaklığın konusu olan işin tamamlandığı, geçici ve kesin kabullerin yapıldığı bu şekilde ortaklığın sona erdiği, buna göre adi ortaklığın TBK' nın 638/1-1 maddesi kapsamında sona erdiği, bu nedenle alacak talebi nedeniyle ortaklığın tasfiyesi gerektiği, tasfiye için TBK 644 ve 643 maddeleri ve Yargıtay 3....

      Mahkemece, Dairemizin 12.12.2005 tarihli bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshine, taraflar arasındaki ortaklığın sabş sureti ile tasfiyesine, tasfiye memuru atanmasına, ortaklığa konu aracın satış memuru tarafından değerinin tespiti ile satış işleminin yapılmasına, ortaklık borçlarının ödenmesinden sonra ba-kiyesinin hisseleri oranında taraflara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmadan sonraki yargılamada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmiş ise de, bu haliyle adi ortalığın usulüne uygun tasfiye edildiğinden söz etmek mümkün değildir. Daha açık bir anlatım ile adi ortaklığın mahkemece bizzat tasfiyesinin yaptırılması gerekir. Bozma ilamı-mızda da belirtildiği üzere, ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

        Dairenin 18.12.2018 tarihli ve 2017/1001 E., 2018/12892 K. sayılı ilamıyla; (1) numaralı bentle davacının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, "...2-...taraflar arasında düğün salonu işletmek üzere adi ortaklığın kurulduğu ve işletmenin bir süre taraflarca birlikte çalıştırıldığı ortadadır. Esasen, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Diğer taraftan, ortaklığa konu işletmeye ait kira sözleşmesinin sadece davalı tarafından imzalanmış olması, adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ve geçerliliğini etkilemez. Ne var ki, davacının ortaklık payı için verdiği çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve bunun yanında çekin iadesini istemesinin, hukuksal nitelikçe ortaklığın bozulması (feshi) anlamında olduğunun kabulü gerekir. Zira, iç ilişkide karşılıklı güvene ve iyiniyete dayanan adi ortaklık sözleşmesinin, ortaklar arasında var olan karşılıklı ... ilişkisinin bozulması nedeniyle feshi istemi, aynı zamanda tasfiyeyi de kapsar....

          Davalı ...Şti. vekili cevap dilekçesi ile özetle; bu davanın her ne kadar adi ortaklığın tasfiyesi için açılmışsa da davacının tacir olduğu olduğu gibi adi ortaklığın ortakları da tacir olduğu için mahkememizin görevli olmayıp görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davacının dava dilekçesinde herhangi bir rakamsal değerden bahsetmeksizin dava açtığını, davacının kendisine ödenmesi gereken miktarı açıkça belirtmesi gerektiğini, adi ortaklığın tasfiyesi şartlı gerçekleşmediğinden davanın reddinin gerekiğini, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, öncelikle ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...Şti. (... Şti.) vekili usulüne uygun tebligata rağmen dosyaya her hangi bir beyan dilekçesi vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır....

            neden ile adi ortaklığı fesin hakkı doğduğundan adi ortaklığın feshini ve tasfiyesini ve yine müvekkilinin ortaklıktan kaynaklanan payını ve alacağını tahsil edebilmek adına iş bu huzurdaki davayı açma gereği olduğunu, bu nedenlerle taraflarca sürdürülmesi beklenemeyen adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine dair karar verilmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile bilirkişilerce tespit edilecek zaman artırılmak üzere şimdilik 1.000 TL lik pay ve alacağın davacı müvekkiline verilmesi ile yargılama giderleri ile birlikte ücreti vekaletin davalı tarafın üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adi ortaklık davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile kardeş olduklarını, ortak gelirleri ile 2 adet dükkan ve marangozluk işi için makine ve techizat aldıklarını, ortak marangozluk işi yaptıklarını, kazanılan gelir ile tavukhane yapılarak işletildiğini, davalının kendisini marangozhaneden kovduğunu,tavukhaneye sokulmadığını ileri sürerek ½ ortak olunan adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ile tasfiye parasının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              reddi gerekir. 2- Uyuşmazlık, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkindir....

                HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; ilk derece mahkemesindeki dava adi ortaklığın feshi,tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı tarafça ,adi ortaklık ilişkisi bulunduğu iddia edilmiş olup,yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi ibraz edilmemiştir.Mahkeme kararında da bahsedildiği üzere, adi ortaklık sözleşmesinin yazılı yapılması geçerlilik koşulu olmayıp,ispat yönünden önemlidir. Dava adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ve ortaklık payı alacağına ilişkin olmakla, davalıların malvarlığı adi ortaklık konusunu teşkil etmemektedir. Buna göre, dava konusu edilmeyen hususlar üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağından, somut olayda HMK 389. maddedeki uyuşmazlık konusu olmayan malvarlığına ilişkin tedbir talebi yönünden yasal koşullarının oluşmadığı gözetilerek, mahkemenin ihtiyati tedbirin reddi kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur....

                İle ... aleyhine açtığı adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin davada; ortaklardan birinin tasfiye payının haczedilmesinin diğer ortak yönünden haklı neden oluşturduğunu, haklı nedenlerin bulunması halinde adi ortaklığın tasfiyesinin talep edilebileceğini, açılan tasfiye davasında adi ortaklığın tüm iş ve işlemlerine ilişkin muhasebe kayıtları ve defterlerin incelenerek ortağın tasfiye payı belirleneceğinden ortağın haklı nedenle ortaklıktan çıkarılmasına ve kar kaybı menfi ve müspet zararlara ilişkin müvekkilinin hakları saklı kalmak kaydıyla İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/739 esas sayılı dosyasında diğer ortağın hesaplanacak payından bakiye bir miktar kalması yapılacak yargılama ile ortaya çıkacağından belirsiz alacak davası olarak şimdilik 1.000 TL. diğer ortak bakiye payının işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesi suretiyle devredilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamından; ... Adi Ortaklığında, ... ile ... Tic. A.Ş....

                  UYAP Entegrasyonu