Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K. sayılı kararıyla müvekkiline yetki verildiğini, TBK m. 638/2f ve 639 göre alacaklı müvekkili şirketin işbu davayı açmada ve bahsi geçen adi ortaklığın tasfiyesini istemekte hukuki yararının bulunduğunu, müvekkili şirketin alacağının sabit hale geldiğini, İİK m. 121 uyarınca icra mahkemesince verilen karar ile tasfiye davası açmaya yetkili olmasına istinaden ... İnş. Tur. Ve Tic. Ltd. Şti. -.... Ve San. Tic. A.Ş. Adi Ortaklığının tasfiyesini, dava ile tasfiyesi istenilen adi ortaklığın aktif ve pasiflerinin açıkça belirlenmesi için Kamu İhale Kurumuna müzekkere yazılmasını, ... İnş. Tur. Ve Tic. Ltd. Şti. - .... Ve San. Tic. A.Ş....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2022 NUMARASI : 2022/173 Esas 2022/379 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALILAR : VEKİLİ : TALEP : Yargı Yerinin Belirlenmesi KARAR TARİHİ : 29.12.2022 Taraflar arasındaki davada Ankara 38.Asliye ve Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Ankara 38.Asliye Hukuk Mahkemesince, tarafların tacir olduğu, şirketlerin tasfiyesine ilişkin hususların ticari faaliyetten kaynaklandığı ve dava konusu uyuşmazlığın ticari dava mahiyetinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      Ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse, zarar ortaklar arasında paylaşılır." hükmünü içermektedir. Açıklanan madde hükmüne göre; adi ortaklığın tasfiyesinde, borçlar ödendikten sonra kalan ortaklık malvarlığından önce ortaklardan herbirinin, ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve katılım payı geri verilmeli, bundan sonra bir şey artarsa, bu kazanç payları oranında ortaklara paylaştırılmalıdır. Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ortaklığın sözleşme konusu işlerden elde ettiği gelirden, yine bu işler için yapılan giderler düşülerek ortaklık malvarlığı 56.456 TL olarak belirlenmiştir....

        Taraflar arasındaki sözleşme değerlendirildiğinde taraflar arasında BK.nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının talebi adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi olarak değerlendirilip taraf delilleri toplanmalıdır. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır.Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir....

          HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesiyle "DÖ-Pİ-LA Restoran" isimli işletmede ortak olduklarını, işbu ortaklıkta %66 oranında pay sahibi olmasına karşın, davalı ortağın, ortaklık sözleşmesine aykırı hareket ettiğini, kendisini işletmenin içerisine dahi almadığı gibi, yönetimden de uzak tuttuğunu, ortaklığa ait işletmenin ticari defter ve kayıtlarını ortadan kaldırdığını, ayrıca söz konusu işletme için ruhsat başvurusunun da yine davalının kusuru nedeniyle reddedildiğini belirerek, ortaklığın feshi ve tasfiyesini istemiş, davalı ortak ise davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Kar payının da yarı yarıya davacı ve davalı arasında paylaştırılmasına, adi ortaklığın bu şekilde tasfiyesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Tarafların iddia ve savunmalarından ve dosya kapsamından, davacının para, davalının ise emek ve mesaisini koyduğu bir adi ortaklık oluşturulduğu, adi ortaklığın konusunun taşınmaz alım satımı olduğu ve davalının yönetici ortak konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının davadaki talepleri incelendiğinde adi ortaklığın fesih ve tasfiyesininde istenildiğinin kabulü zorunludur. Hal böyle olunca, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de BK. 538.maddesi uyarınca yapılması gerekir. Anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere; tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaştırılması, yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

            üzerinde gösterildiği ve resmi kayıtlara böyle yansıtıldığı, Mahkemenin keşif talebinin mesnetsiz olarak reddettiği, adi ortaklığın gelir kalemini ise daire satışlarının oluşturduğu, daire satışlarından gelen ödemelerin adi ortaklığın banka hesabına gönderilmiş olması gerekmektiği....

              Mahkemece, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin olduğu, ancak ortaklığın usulüne uygun sona erdirilmediği ve tasfiye talebinde de bulunulmadığına dayanılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında simit fırını işletilmesi konusunda tarihsiz adi ortaklık sözleşmesi yapıldığı hususu tartışmasızdır. Davacı açtığı dava ile adi ortaklığın sona erdiğini bildirerek ortaklık nedeniyle ödediğini ileri sürdüğü paraların tahsilini talep etmekte, davalı ise ortaklığın bittini kabul etmekle birlikte davacının tahsilini istediği miktarları kabul etmemektedir. Taraflar arasında adi ortaklığın varlığı ve bunun fiilen sona erdirilmiş olduğu, tasfiye ve fesih işlemlerinin yapılmadığı tartışmasızdır.Davacı tarafından dava dilekçesinde alacak ile birlikte sözleşmenin feshinin de talep edilmiş olması adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinin de istediği anlamını 2006/14132 2007/2381 taşımaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, birleşen dosyada alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; davalı ile yazılı sözleşme olmadan birlikte temsil yöntemiyle adi ortaklık olarak internet cafe işlettiklerini, yönetim yetkisinin her iki ortakta bulunduğunu, aktif olarak taşınır mallarının yer aldığını, aralarındaki güven ortamının yok olduğunu, ortaklığın devamının olanaksız hale geldiğini belirterek; adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine, birleşen davada ise; asıl davada alınan bilirkişi raporuna göre kar payı alacağına ve ortaklık mallarına verilen zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava...

                  DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/12/2020 KARAR TARİHİ : 22/12/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacı şirket ile davalı şirket arasında Adi Ortaklık Kurulması görüşmeleri sonucu üç adet adi ortaklığın kurulduğunu, tarafların esasında üç ayrı ihaleye yönelik üç ayrı adi ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını, taraflar arasında kurulan üç ayrı adi ortaklık sözleşmelerinde yazılı amaçlar gerçekleştiğinden ve süreleri sona erdiğinden kendiliklerinden TBK 639/1 VE 639/5 e göre sona erdiğini,taraflar arasındaki her üç ortaklık son bulmuş olmasına rağmen yönetici olarak davalılar tarafından herhangi bir hesap verme, kar/zarar payı hesaplama, dağıtım ve/veya hesaplama yapılmadığını, ortaklığın tasfiyesi için tasfiye memuru belirlenmesi için görevlendirmenin yapılması amacıyla...

                    UYAP Entegrasyonu