e verilmesine, davacı şirketin zarara ilişkin talebinin reddine, adi ortaklığın kâr payına teminat olarak davalıya verilen 300.000,00 TL bedelli senedin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine, 08.12.2019 ve 13.01.2010 tarihli protokollerin geçersiz olduğunun tespitine, davacı şirket ile davalının adi ortaklığın tasfiyesi nedeniyle birbirlerinden alacak ve borçlarının kalmadığının tespitine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Eski Borçlar Kanunu döneminde açılan bu davada----------göre adi ortaklığın ve tarafların tüm belgeleri sunulmuş, adi şirketin alacakları ve borçları ilk mali bilirkişi raporuyla tespit edilmiş, davacı yönetici ortağın sunduğu delillere göre adi ortaklığın zarar ettiği gibi asıl gayenin gerçekleştiği ve sözleşmede belirlenen 10 yıllık sürenin de dolduğu tespitlerine göre adi ortaklığın sona erdiğinin kabulü gerektiği, buna göre tasfiyesi yapılması gerektiğinden taraflara adi ortaklığın tespit edilen alacakları ve borçları ile ilgili malvarlığı tasfiyesinin ne şekilde yapılacağı hususunda beyanda bulunmaları için süre verilmiştir....
ın konsorsiyum dahilinde davalının sorumluluğunda bulunan işleri de zarar etme pahasına tamamladığını ve iş sahiplerine teslim ettiğini, davalı ... konsorsiyum harcamalarının bulunmadığını sadece alacak temliklerinin bulunduğu cari hesap üzerinden alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davalı tarafça yapılan kötü niyetli işlemin ve takibin durdurulmasını, yanı zamanda konsorsiyum harcamalarının da hesaba dahil edilerek konsorsiyumun tasfiyesinin sağlanması amacıyla taraflarınca Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyasında Menfi Tespit ve Adi Ortaklığın Tasfiyesi talebi ile dava açıldığını, bu nedenle Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı yana tebligat yapılmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak istemine ilişkindir....
Sayılı dosyasından adi ortaklığın tasfiyesine yönelik dava olduğu, ceza soruşturmalarının bulunduğu, yine davacı tarafından adi ortaklıktan kaynaklanan ihtilaflar kapsamında Mahkememizin 2019/373, 2019/393,2019/394, 2019/395,2019/396, 2019/397,2019/398, 2019/399, 2020/19,2020/20 E. sayılı dava dosyalarından 3. Kişiler aleyhine açtığı menfi tespit davalarının bulunduğu, dolayısıyla davacının ortaklığın feshedildiğinin tespitini talep etmesinde hukuki menfaatinin bulunduğu gerekçesiyle davacı ve davalı tarafından Konya 9.Noterliğinin 24/10/2014 tarih ve 34050 yevmiye nolu "adi ortaklık sözleşmesi" ile kurulan "T1 ve T4 Ortaklığı" ünvanlı adi ortaklığın taraflar arasında düzenlenen 10/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi" başlıklı protokol ile 10/06/2018 tarihinde feshedildiğinin tespitine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu adi ortaklık sözleşmesi 24.10.2014 tarihinde Konya 9....
ortaklığın mahkemece haklı sebebe dayalı olarak "adi ortaklığın mahkemece atanacak tasfiye memuru aracılığıyla feshi ve ortaklık mallarının tasfiyesi ile 50.000,00TL kar ve katılım alacağı talepli belirsiz alacak davası olarak" ıslah edildiğini ancak Mahkemece yasaya aykırı karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ortaklığın mahkemece haklı sebebe dayalı olarak "adi ortaklığın mahkemece atanacak tasfiye memuru aracılığıyla feshi ve ortaklık mallarının tasfiyesi ile 50.000,00TL kar ve katılım alacağı talepli belirsiz alacak davası olarak" ıslah edildiğini ancak Mahkemece yasaya aykırı karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde adi ortaklığın feshi istemiyle 2015/96 E. sayılı (görevsizlik kararı sonrasında Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/417 Esas sayılı) dosyası açıldığı bildirilerek, bu dosyanın sonucunun beklenmesi talep edilmiştir. Söz konusu dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi olup, eldeki davaya konu iş makinesinin; mülkiyeti, gelir ve giderlerinin paylaşımı, taraflar arasında yapıldığı iddia olunan adi ortaklığın da konusunu oluşturmaktadır. Adi ortaklığın tasfiyesi işlemi, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılması işlemidir. Başka bir deyişle bir arıtma işlemidir....
nin hisselerini devralmak suretiyle ortak olan davacı ... tarafından dava konusu adi ortaklığın yöneticisi olan davalı şirketin ortaklığın mali kayıtlarını incelemesine izin vermediği, mali durumuna ilişkin bilgilendirmediği, inşaat maaliyetlerini gerçekten fazla gösterdiği, adi ortaklık adına tescil edilen taşınmazları yakınlarına düşük bedelle devrettiği, bu şekilde kendisinin ve adi ortaklığın zararına sebebiyet verdiği gerekçesiyle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile davalının adi ortaklıktaki yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına yönelik dava açılmış ise de, dava konusu adi ortaklığın ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere, adi ortaklığın yönetim yetkisini adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca elinde bulunduran davalı şirket tarafından adi ortaklığın ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu...
K. sayılı emsal içtihadına göre, "adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar" ise de; davacı tarafın bu davadaki iradesinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davası olmadığı, davalı tarafın adi ortaklığı zarara uğrattığı iddiası ile davacı adi ortak için tazminat istemine ilişkin olduğu, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için ayrıca bir dava bulunup Mahkememizin ... E. sırası üzerinden yargılamasının yapıldığı anlaşıldığından, Mahkememizin ... E. sırasına kayıtlı bu dava adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi olarak değil, tazminat davası olarak vasıflandırılıp görülmüştür. Bu davada davacılardan ... da, davacı gösterilerek dava açılmış ise de; ... yönünden herhangi hukuka uygun bir dava ve talepte bulunulmaması, davacı tarafın tavzih beyanlarında da açıkça ... yönünden bir taleplerinin bulunmadığının beyan edilmesi nedeniyle, davacılardan ... tarafından her üç davalıya karşı açılan davanın 6100 s....
Öncelikle belirtmek gerekir ki bu tür adi ortaklıkların tüzel kişilikleri bulunmadığı için taraf ehliyetleri yoktur. O nedenle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekir. Öte yandan gerek davalının diğer dava dışı ortak ile davacı aleyhine icra takibi yapması ve gerekse davacının eldeki bu davayı açması aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi isteminide kapsamaktadır. Bu itibara dava dışı ortaklar olan ------ davaya dahil edilmiştir. ------ sayılı ilamında da belirtildiği üzere,6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 1. maddesi; “Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır....