Öncelikle belirtmek gerekir ki bu tür adi ortaklıkların tüzel kişilikleri bulunmadığı için taraf ehliyetleri yoktur. O nedenle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekir. Öte yandan gerek davalının diğer dava dışı ortak ile davacı aleyhine icra takibi yapması ve gerekse davacının eldeki bu davayı açması aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi isteminide kapsamaktadır. Bu itibara dava dışı ortaklar olan ... ve ...’nin de bu davayı dahil edilmeleri gerekir. Mahkemece dava dışı ortaklar ... ve ...’nin de davaya dahil edilmeleri sağlanarak, davadaki ve icra takibindeki talebin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine yönelik olduğuda gözetilerek iddia ve savunmaya yönelik tüm deliller toplanarak ve ortak amacın gerçekleştirilmesinin artık olanaklı olmadığıda gözetilmek suretiyle BK 538 ve devamı maddeleri uyarınca işin esasına girilerek karar verilmelidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/215 KARAR NO: 2022/259 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili-Adi Ortaklığın Tasfiyesi) DAVA TARİHİ: 28/03/2022 KARAR TARİHİ: 29/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili-Adi Ortaklığın Tasfiyesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ---- olduklarını--- ---- imzalandığını, müvekkilinin------ dosyası ile icra takibi başlatıldığını, --- haczedildiğini ve-------ortaklığın tasfiyesi için dava açıldığını, ------ kendisine ödenmesinin talep edildiğini, ortaklardan birinin tasfiye payının haczedilmesinin diğer ortak yönünden haklı neden oluşturduğunu, haklı nedenlerin bulunması halinde adi ortaklığın tasfiyesinin talep edilebileceğini, açılan tasfiye davasında adi ortaklığın tüm iş ve işlemlerine ilişkin muhasebe kayıtları ve defterlerin incelenerek ortağın tasfiye payı belirleneceğinden ortağın...
Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu adi ortaklığın tasfiye sürecinde olmadığını, yapım işinin devam ettiğini, aynı zamanda TBK'nın 639/f.3 maddesinde adi ortaklığın kendiliğinden sona erme sebebi olarak gösterdiği ortağın tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilme şartının dava konusu olay için gerçekleşmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tasfiye işleminde davacının veya 3. kişilerin aleyhine veya zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalılar ... ve ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davalı ....'...
Davalı Bülent Lök vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu adi ortaklığın tasfiye sürecinde olmadığını, yapım işinin devam ettiğini, aynı zamanda TBK'nın 639/f.3 maddesinde adi ortaklığın kendiliğinden sona erme sebebi olarak gösterdiği ortağın tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilme şartının dava konusu olay için gerçekleşmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı tarafça adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edildiğinden TBK'nun 639 ve devamı maddeleri uyarınca adi ortaklığın tasfiyesinin gerçekleştirilmesi gerekecektir. Yargılama sırasında dosyaya kazandırılan 16/12/2020 tarihli ek raporda; "Bağımsız bölümlerin satış bedellerinin tespiti için önce emsal değer tespiti yapılmış, sonra ÜFE oranına endekslenerek dava tarihindeki değeri bulunmuş, bulunan değere göre piyasa fiyatı belli edilmiş ve tüm bağımsız bölümleri için satış bedellerinin tespiti yapılmış olup, adi ortaklığın mal varlığı satılmış, tespit edilen değerlere göre 552.922,31 TL vergi sonrası kâr kaldığını, adi ortaklığın davacı şirketten 32.293,73 TL alacağı bulunduğunu, adi ortaklığın tasfiyesi sonucu, davacı ortağın tasfiye sonucu alacak miktarının 244.167,41 TL olacağı" belirtilmiştir. Tasfiye heyeti raporunun, hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli bulunduğu anlaşılmıştır....
ortaklığın faaliyete geçtiğini; ancak, davalı tarafın akitteki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortaklığın haksız feshine sebep olduğunu; davalının kalıpları da ortaklık sona ermeden geri aldığını; bu nedenle de kusurlu olduğunu iddia ederek; adi ortaklık namına bugüne kadar yapılan masraflardan davalının payına düşen kısmın tespiti ile kendisine ödenmesine karar verilmesini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart olarak 500.000 USD'nin tahsiline karar verilmesini; dolayısıyla, ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, takibe konu davanın itirazın iptali olarak açıldığını, ancak ihtilafın adi ortaklığa ilişkin olmasına bağlı olarak davanın adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine dönüştüğünü, kararın kesinleşmeden icra edilmesinin mümkün olmadığından takip dosyalarındaki haciz işlemlerinin iptali ve takiplerin teminatsız olarak durulmasını talep ettiklerini, mahkemece taleplerinin ve dava konusu olayın irdelenmeden, hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan eksik ve yetersiz inceleme ile sonuca gidildiğini, davanın adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasına dönüştüğünden icra takiplerinin ilama bağlı alacağa dönüştüğünü ve alacağın bir bütün haline geldiğini, adi ortaklık ilişkisinde bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin davanın ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini kapsaması karşısında mahkeme kararında belirtilen gerekçeleri hukuken anlamanın mümkün olmadığını, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin kararların kesinleşmemiş olması...
olmadığını savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davada ise; davalının haksız eylemleri ve davranışları nedeniyle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL zararının tazminini talep etmiştir....
DAVA : Adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve alacak DAVA TARİHİ : 07/12/2017 KARAR TARİHİ : 29/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; adi ortaklığın, Davalı ...'ın sahibi olduğu ... Hidrolik Mak. San. Tic. Ltd. Sti.ne İş bu dava açılmadan önce 30.06.2017 tarihinde başlayıp, 20.10.2017 tarihinde sona eren satışlarında davalı yanın hangi saikle satış yaptığı adi ortaklıktaki stokları neden kendi sermaye şirketine sattığı araştırılmadan, piyasa araştırması yapılmadan satiş rakamlarının belirlenmesi hatalı olduğunu, satış sonrasında ... Hidrolik Mak. San. Tic. Ltd, Şti. ne satış bedelinin değerinin çok altında bir bedelle satan davalı ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, adi ortaklık ilişkisinin varlığı iddiasına dayalı ortaklığın sona erdiğinin tespiti ile tasfiyesi, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak ve tazminat istemlerine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....