İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunun, müvekkilinin adi ortaklık gereğince ifa etmesi gereken tüm edimleri ifa ettiğinin yaklaşık olarak değil aksine tam olarak ispat ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak rödavans sözleşmesinden kaynaklanan işletmecilik hakkının 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için ileride tasfiye memuru olarak değiştirilmek üzere tedbiren denetim kayyımı atanmasını istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemli davada, davalı şirketin rödevans sözleşmesinden kaynaklı işletmecilik hakkının tedbiren 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ve adi ortaklığa tedbiren kayyım atanması istemine ilişkindir....
Taraflar arasındaki dava bonoya dayalı menfi tespit davası olup, dava konusu bononun keşidecisi yalnızca davalı olmayıp, davacının da içinde yer aldığı ... İnş.-... İnş. İş adi ortaklığıdır. Dava ise adi ortaklığın ortaklarından ... Tic. Ltd. Şti. tarafından takip alacaklısına karşı açılmıştır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, davanın tüm ortaklar tarafından açılması gerekir. Nitekim davanın temelini oluşturan İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı icra takibi de, adi ortaklığı oluşturan her iki şirket ve kefil olan diğer gerçek kişiler aleyhine başlatılmıştır. Tek başına davacı aleyhine girişilen bir icra takibi de bulunmamaktadır....
Tic.Ltd.Şti'nin inşaatı yaptığını, faturalarını kesip adi ortaklığa verdiğini, Adi ortaklık yapılan inşaat işlerini kabul edip faturaları da kabul ettiğini, bu faturaları kendi defterlerine de işlediğini düşündüklerini, iade etmediklerini, İflas masası kayıtlarına göre, sözleşme bedelinin (yapılan ek imalat bedelleri hariç) 137 milyon TL olduğunu, Adi ortaklık konusu inşaat işinin sonuna gelindiği sırada, adi ortaklığın taşeronu olan ...Ltd Şti.'nin iflas erteleme talebinde bulunması üzerine, davalılardan... A.Ş. tarafından adi ortaklığı oluşturan diğer şirketlere karşı 'Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi' için dava açıldığını, bu dava dosyasının ... 5....
Madde ve devamı hükümlerine göre, şirketinin adi ortaklığının feshi ve tasfiyesine ilişkin olan davada,temel ilişkinin Ticari işletme ile ilgili olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, şirketdeki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin uyuşmazlığın, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesine göre, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.Ş. ile aralarındaki adi ortaklığın feshi talebi ile dava açılmış ise de davacı ile davalılardan ... yaptıkları protokol ile söz konusu A.Ş.'nin kurulduğu ve davacı tarafça bu protokol gereğince kurulan şirketin kuruluş tarihinden itibaren hak kazandığı payların ödetilmesi talebinde bulunulduğu, her ne kadar adi ortaklık bulunduğu belirtilerek ortaklığın feshi talep edilmiş ise de davacı tarafın dilekçe içeriği doğrultusunda öncelikle davacının ... A.Ş. nin ortağı olup olmadığının tespiti ile talep edilen diğer hususlarda varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden ve şirket ortaklığının tespiti ile A.Ş.'...
Ortaklığın sona ermesi başka bir şey, tasfiyenin yapılması ise başka bir olgu olup, tarafların birbirlerinden olan alacakları ancak ortaklığın tasfiyesi sonunda belirlenebilir, istenebilir hale gelebilir. Bu durumda dava konusu alacak adi ortaklık kapsamında yapılan bir işe ilişkin olmakla, bu alacağın adi ortaklığın mal varlığına dahil edildikten sonra taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak tasfiyesi gerekir. Tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. BK.' nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.'...
Mahkemece, bozmaya uyularak ortaklık sözleşmesinin feshine, taraflar arasındaki ortaklığın tasfiyesine, tasfiye memuru atanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve bozmanın şumulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının iddiası adi ortaklığın feshine ilişkin ihbar ve tüm dosya kapsamından mahkemece adi ortaklığın feshine karar verilmekle adi ortaklığın son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
tarafından düzenlenen bilançoya göre adi ortaklığın öz kaynağının -4.224.179,66 TL olduğu, buna göre TBK 643 maddesi gereğince tasfiye sonucunda taraflara ödenecek alacağın bulunmadığı kanaatine varılmakla adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında taraflara ödenecek alacağın bulunmadığına ve davacının alacak davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi, davacının adi ortaklığın tasfiyesi için yapılan sulh protokolüne istinaden icra takibi yaptığı, itiraz üzerine itirazın iptali istemi ile dava açtığı, davalı gerçek kişi ile davalı tüzel kişinin tacir olduğu, ticaret odası kaydı olmayan, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddesindeki sınırları aşan miktarda geliri bulunmadığı bildirilen davacının ise, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 12. ve 15. maddeleri ile 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları hakkında Kanunun 3/a. maddesi ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddeleri uyarınca adi ortaklığın tasfiyesi talebi itibari ile tacir olmadığı, adi ortaklığın 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 620. ve devam eden maddelerinde düzenlenmiş olması, davacının adi ortaklığın tasfiyesi talebi itibari ile tacir olmaması, davanın adi ortaklığın tasfiyesi yönelik sulh protokolünün tahsili için yapılan icra takibindeki itirazın iptaline yönelik olması, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 6098 Sayılı...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/1000 E. sayılı dosyasına tevzi edilen dosyada adi ortaklık adına kayıtlı olmayan taşınmazların, adi ortaklık malı olarak kabul edilemeyeceği yönündeki yüksek mahkemenin yerleşik içtihadına istinaden reddedildiği, 2017 yılının Ekim ayında açılan huzurdaki dava, erken açılan mevsimsiz bir dava niteliğinde olduğu, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi için dava açılabilmesi için, adi ortaklığın amacının tamamlanmış olması veya haklı bir sebep bulunması gerekir., tasfiye heyetinin, projeye iskan almak için yetki talebinde talepte bulunması, inşaatın 2022 yılında bile bitmiş kabul edilemeyeceğinin en açık göstergesi olduğu, . adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi şartlarının oluştuğunu kabul anlamına gelmemekle beraber, tasfiyenin birinci aşaması bitmeden, tasfiye memurları tarafından bilanço düzenlenip kesinleştirilmeden, taraflar ortaklık nedeniyle birbirlerine karşı olan ve ortaklık ile üçüncü kişiler arasındaki borç alacak ilişkisi tespit edilmeden, özetle tasfiyenin...