Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Usul ve yasaya uygun ---- Karar sayılı bozma ilamı ile -------sayılı karar düzeltme ilamlarına uyulmasına karar verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda taraflara TBK.nun 644/2 maddesi uyarınca tasfiye memurunu belirlemeleri için beyanda bulunmak üzere 1 ay süre verilmiş, taraflarca tasfiye memurları üzerinde anlaşılamamış; mahkememizce resen TBK.nun 644/2 maddesi uyarınca 3 kişilik tasfiye kurulu atanmasına; tasfiye işlemlerinin tamamlanması için 3 er aylık aralarla rapor alınmasına karar verilmiştir. Tasfiye kurulu, gerek tasfiye işlemlerine ilişkin açıklamaları gerekse tarafların itirazlarını karşılamak için toplamda 3 rapor sunmuştur. Adi ortaklığın ----- konutlarına ilişkin projesinin ----- tarihinde kesin kabulünün yapılması ile sona erdiği sabittir....

    Somut olayda ; taraflar arasında UBER şirketi vasıtasıyla yolcu taşıma işine özgülenen bir adi ortaklık kurulduğu, ancak UBER'in Türkiye'de faaliyetinin yasaklanması ve şirketin faaliyetinin sonlanması nedeniyle ortaklığı amacının gerçekleşmesinin imkansız hale geldiği, bu durumda TBK m.639 gereğince ortaklığın sona erdiği şeklindeki mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak,adi ortaklığın bir süre fiilen devam ettiği anlaşılmakla,adi ortaklığın usulünce tasfiyesinin yapılması gereklidir.Zira ,sulh ve ibra protokolü davalı tarafça imzalanmamıştır.Davalı tarafın cevabi ihtarnamedeki 25.292,-TL yönünden yaptığı açıklamanın ,adi ortaklığın tasfiye edilmemesi sonucunu doğurmayacaktır. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir....

    Öncelikle belirtmek gerekir ki bu tür adi ortaklıkların tüzel kişilikleri bulunmadığı için taraf ehliyetleri yoktur. O nedenle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekir. Öte yandan gerek davalının diğer dava dışı ortak ile davacı aleyhine icra takibi yapması ve gerekse davacının eldeki bu davayı açması aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsamaktadır. Bu itibarla dava dışı ortaklar olan ... ve ...’nin de bu davayı dahil edilmeleri gerekir. Mahkemece dava dışı ortaklar ... ve ...’nin de davaya dahil edilmeleri sağlanarak, davadaki ve icra takibindeki talebin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine yönelik olduğu da gözetilerek iddia ve savunmaya yönelik tüm deliller toplanarak ve ortak amacın gerçekleştirilmesinin artık olanaklı olmadığı da gözetilmek suretiyle BK 538 ve devamı maddeleri uyarınca işin esasına girilerek karar verilmelidir....

      Şti. arasında adi ortaklık kurulduğunun, ortaklığın amacının gerçekleşmesi nedeniyle ortaklığın fesh edildiğinin tespitine, davacı ve davalı arasındaki adi ortaklığın tasfiye memurunun 05/02/2019 havale tarihli kök raporunda belirtildiği şekilde ortaklığın tasfiyesine, 156.460,00 TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6 ve 12 no' lu dairelerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline yönelik talebin reddine, birleşen dava yönünden ise davanın kısmen kabulüne, 157.358,55 TL faiz alacağının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Uyuşmazlık, asıl davada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile birleşen davada faiz alacağı talebine ilişkindir....

        Taraflar arasında ortaklığın devamına olanak kalmadığı, tarafların beyanlarından anlaşılmış bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasında adi ortaklığın devamını sağlama konusunda uyuşmazlık olduğu gözetilerek, taraflar arasındaki ortaklığın sona erdiği kabul edilerek, tasfiye hükümleri çerçevesinde uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gereklidir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/11609 - 2013/13259 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; "Bu durumda ise, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir....

          Asliye Ticaret Mahkemesince; uyuşmazlığın şirket ortaklığı ilişkisi içinde çözülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; davada tacir olmayan taraflar arasında adi ortaklığın tasfiyesine ve tasfiyeye konu malların tapu iptal tescil ve tahsiline yönelik bir uyuşmazlık söz konusu olduğunu ve TBK 520. Maddesi kapsamında kalan bu uyuşmazlıkta mahkemenin görevli olmayıp, asliye hukuk mahkemesi görevlidir gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vererek, olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle merci tayini için yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosya dairemize gönderilmiştir. Dava, adi ortaklığın hükmen tasviyesi ile daha önce düzenlenmiş olan sözleşme hükümlerinin uygulanması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere hangi davaların ticari dava olduğu 6102 sayılı TTK'nın 4. Maddesinde sayılmış olup, adi ortaklığın tasfiyesi 4. Madde gereğince ticari dava niteliğini taşımamaktadır, kaldı ki adi ortaklığın tasfiyesi 6098 sayılı TBK'nın 620. Maddesinde düzenlenmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesince; uyuşmazlığın şirket ortaklığı ilişkisi içinde çözülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; davada tacir olmayan taraflar arasında adi ortaklığın tasfiyesine ve tasfiyeye konu malların tapu iptal tescil ve tahsiline yönelik bir uyuşmazlık söz konusu olduğunu ve TBK 520. Maddesi kapsamında kalan bu uyuşmazlıkta mahkemenin görevli olmayıp, asliye hukuk mahkemesi görevlidir gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vererek, olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle merci tayini için yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosya dairemize gönderilmiştir. Dava, adi ortaklığın hükmen tasviyesi ile daha önce düzenlenmiş olan sözleşme hükümlerinin uygulanması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere hangi davaların ticari dava olduğu 6102 sayılı TTK'nın 4. Maddesinde sayılmış olup, adi ortaklığın tasfiyesi 4. Madde gereğince ticari dava niteliğini taşımamaktadır, kaldı ki adi ortaklığın tasfiyesi 6098 sayılı TBK'nın 620. Maddesinde düzenlenmiştir....

            ortaklığın faaliyete geçtiğini; ancak, davalı tarafın akitteki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortaklığın haksız feshine sebep olduğunu; davalının kalıpları da ortaklık sona ermeden geri aldığını; bu nedenle de kusurlu olduğunu iddia ederek; adi ortaklık namına bugüne kadar yapılan masraflardan davalının payına düşen kısmın tespiti ile kendisine ödenmesine karar verilmesini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart olarak 500.000 USD'nin tahsiline karar verilmesini; dolayısıyla, ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Sayılı ilamı). 2- Adi ortaklık, 6098 sayılı TBK'nın 620. vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK. 620/1 md.). O halde mahkemece; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644. maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür....

              Somut olayda; adi ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla, tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup, hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporu da anılan nedenlerle uyuşmazlığı çözmekte yeterli değildir....

                UYAP Entegrasyonu