Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

geri aldığını; bu nedenle de kusurlu olduğunu iddia ederek; adi ortaklık namına bugüne kadar yapılan masraflardan davalının payına düşen kısmın tespiti ile kendisine ödenmesine karar verilmesini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart olarak 500.000 USD'nin tahsiline karar verilmesini; dolayısıyla, ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Taraflar arasındaki adi ortaklığın, davalının adi ortaklıktan ayrılmış olduğu 17.06.2004 tarihinde sona ermiş olduğu, mahkemenin de kabulündedir. Dava ve ıslah tarihinde yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK'nun 126. maddesinin 4. fıkrası (6098 sayılı TBK'nun 147. maddesinin 4. fıkrası) uyarınca, adi ortaklıktan doğan davalar beş yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımının başlangıcı ise, yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre adi ortaklığın sona ermesi ile başlar. Zira, sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girmekte olup, buna bağlı olarak ortakların tasfiye alacağını isteme hakkı da muaccel olmuş olur. Diğer taraftan, kısmi dava açılmış olması halinde, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden, ıslahla artırılan miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir....

      Taraflar arasındaki dava adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir.Davanın konusu fesih ve tasfiye olduğu takdirde adi ortaklığa ait tüm aktif ve pasif belirlenir mevcut mal varlığından öncelikle borçlar düşüldükten sonra tarafların paylarına düşen miktardan taraflara yapılan ödemelerde düşülerek kalan miktarın ortaklara ödenmesine karar verilir.Olayımızda da davalının idareci ortak olduğu çekişmesizdir.Mahkemece yapılan 5.12.2005 havale tarihli bilirkişi incelemesi sonucunda da davacının payına düşen 397,32 TL nin 19.11.2005 tarih itibariyle karşılığının 40.257,28 TL olduğu belirlenmiştir.Mahkemece davacının alacağı bu miktar olduğu belirlenip taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.Ancak dava dilekçesi dikkatli okunduğunda davacının dava dilekçesinde 397 ,32 TL lik mal ve ürünün kendisine teslimini bunun mümkün olmaması halinde de satılarak ortaklığın giderilmesine ve payının tahsiline karar verilmesini istemiş olup davacının bu talebi adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine...

        Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmünü içermektedir. Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen BK'nın 535 inci (TBK'nın 639 uncu) maddesinin birinci fıkrasında; ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesiyle ortaklığın sona ereceği düzenlenmiştir. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır....

          Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar.Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır....

          Bozmaya uyan Mahkemenin 16.09.2015 tarihli ve 2014/525 E., 2015/702 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında .... plakalı vincin işletilmesi açısından eşit hisseli adi ortaklık olduğunun kabulüyle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir ....'ın atanmasına, mali müşavire tasfiyeyi tamamladıktan sonra son raporu mahkemeye sunması gerektiğinin ihtarına karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2. Dairece verilen 08.07.2019 tarihli ve 2019/685 E., 2019/6316 K. sayılı ilamla; taraflar arasında davalı adına kayıtlı .... plakalı vincin birlikte işletilmesi hususunda bir adi ortaklık olduğu, tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerektiği, tasfiye memuru atayarak işten el çekilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle, karar bozulmuştur. C....

            Taraflar arasındaki sözleşme değerlendirildiğinde taraflar arasında BK.nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının talebi adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi olarak değerlendirilip taraf delilleri toplanmalıdır. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır.Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir....

              Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan ... tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla, tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup, hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir....

                Somut olayda, davacı vekilinin, tarafların bir araya gelerek, hayvancılık yapmak amacıyla, sermaye koymak suretiyle "..." isimli adi ortaklık kurdukları, gelinen süreçte, adi ortaklığın devam etmesinin imkansız hale geldiğini ileri sürerek adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemiyle dava açtığı, anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından; feshi ve tasfiye istemine konu işletmenin ve tarafların faaliyetinin esnaf kapsamını aştığı ve ticari işletme olduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle dava konusu işletme “ticari işletme” niteliğinde olup, ortakları da tacir sıfatına haizdir. Bu durumda, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunan uyuşmazlık, TTK'nın 4/1. maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğundan ihtilafın, asliye ticaret mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Somut olayda, taraflar arasında protokol düzenlenmiş olsa dahi tarafların tamamı tarafından imzalanmadığına göre sözlü anlaşma ile adi ortaklık kurulduğu ve yazılı bir anlaşma bulunmadığı için tasfiyeye yönelik bir anlaşma da olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş yukarıdaki kanun hükümlerine göre taraflardan anlaşarak tasfiye memurunu belirlemelerini istemek, tasfiye memurunun seçimi konusunda anlaşamamaları halinde ise hakim tarafından tasfiye işlemini gerçekleştirecek (ortaklığın faaliyet alanına göre konusunda uzman bir veya üç kişiyi) tasfiye memuru olarak resen atamak olmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu