Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639. maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleriyle alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiye usulünü düzenleyen TBK'nın 644. maddesi gereğince; ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliği ile yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür....

Davalı, adi ortaklığa konu işletmenin 10/04/2008 tarihinde ...'e kiralandığını, davacının da aynı yerde ... restorant isimli iş yerini işlettiğini , adi ortaklığın fiilen bulunmadığından feshinin de istenemeyeceğinin savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, adi şirketin haklı nedenler ile feshi olgusunun daha önce gerçekleştiği kanaatine varılarak, asli müdahil ... 'in kiracılık sıfatının tespiti ve men'i müdehale 2011/16603 2012/1751 istemli davasının reddine, davacı ... 'in davasının kabulü ile ... Eden- ... adi ortaklığının feshine ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak şirket muhasebecisi Meral Güleç 'in atanmasına , karar verilmiş; hüküm, davalı ve asli müdahil tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre müdahil davacı ...'in tüm, davalı ...'...

    Mehaz İsviçre Borçlar Kanunu'nun (OR) 545/111 maddesine göre , adi ortaklığın sona ermesi anının adi şirket ortağının tasfiye hissesinin haczedildiği değil, tasfiye hissesinin paraya çevrildiği an olduğu kabul edildiği halde Türk Hukukunda adi şirket ortağının hissesi haczedilince adi ortaklık sona ereceğinden adi ortaklığın tasfiye işlemlerine başlanılması gerekir. (... Adi Şirket, Dernek ve Ticaret Şirketleri sh. 148) Borçlar Kanunu'nun 535/3. Maddesinde öngörülmüş olan sona erme nedeni ortağın şahsi alacaklalarının korunması için öngörülmüş olduğundan adi şirket ortaklarının birbirleri ile anlaşmaları ile bu hüküm bertaraf edilemeyeceği gibi, adi ortaklığın yükümlendiği bir ... varsa bunun sonucunun beklenmesine de gerek yoktur. Adi şirket ortağının şahsi borcu sebebi ile borçlunun ortağı olduğu malların doğrudan doğruya haczedilmesi de mümkün değildir. (13....

      Mahkemece, davanın kabulüne tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'ün tayinine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilimşitri. 1-Davalılar arasında adi ortaklık kurulduğu davacının ortaklardan ... Tic. A.Ş'tden alacağı için yaptığı takibin sonuçsuz kalması sonucu Borçlar Kanunu 535/3. maddesi uyarınca ortaklığın fesih ve tasfiyesi için dava açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davalılar arasında kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiye koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde tasfiye taraflar arasında düzenlenmiş, sözleşme hükümlerine göre sözleşmede hüküm yoksa hakim tarafından, BK. 643. maddesindeki sıra takip edilerek bizzat yapılması gerekir....

        Yine tarafların iddia ve savunmalarından ve dosya kapsamından eldeki dava ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de istenildiğinin kabulü zorunludur. Bu nedenle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de BK. 538. maddesi uyarınca yapılması gerekir. Anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere; tasfiye, bütün hesapların görülüp otaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması, yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de gözetilerek, tasfiyenin BK 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir. Tasfiye için öncelikle yönetici ortaktan hesap istenmesi, tayin edilecek süre içinde hesap listesi verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap listesi vermekten kaçındığı kabul edilerek buna göre tasfiyenin yapılması gerekir....

          Tasfiye memuru olarak görevlendirilen ... tarafından kök raporda adi ortaklığın borcu ve alacağı olmadığı, adi ortaklığın önceden tasfiye edilmiş olduğu; ek raporda da davalının ödemesi gereken vergi miktarının 226.330,67 TL olduğu tespit edilmişse de raporlar savunmaya konu talepler yeterince irdelenip değerlendirilmeden oluşturulduğundan hüküm kurmaya elverişli kabul edilmemiştir....

            Buna göre taraflar arasında düzenlenen 16.12.2003 tarihli adi ortaklık sözleşmesine göre davacının 10.000 2009/1964-7402 YTL bedel ödeyerek işletmeye ¼ oranda, demirbaşlara 1/3 oranda ortak olduğu, davalının kiralayıp binasını yaptığı demirbaşları olan çay bahçesi ve lokantaya ortak olduğunun kabulü gerekir. Davacı davalının hesap vermemesi ve kar payı ödenmemesi nedeniyle 1.12.2004 tarihli ihtarla adi ortaklığı feshettiğini bildirdiğine göre adi ortaklık sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ortaklığın fesih ve tasfiyesinin yapılması gerekir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....

              Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığı ancak adi ortaklığa ait yasal defter ve belgelerin bulunmadığı, ibraz edilen belgelerle de davanın ispat edilemediği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, “... Atlı Spor Klübü” nün kurulması ve işletilmesi konusunda davalılarla adi ortaklık kurduklarını, ancak bundan sonra fiilen ortaklığın devamının mümkün olmadığını belirterek, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tespit edilecek tasfiye payının ödetilmesine karar verilmesini istemiş, davalılar ise davacının sermaye borcunu yerine getirmediğinden ortaklık sıfatını kazanmadığını, bu nedenle herhangi bir talepte bulunamayacağını savunmuşlardır....

                Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir. Davacının iddiası ve davalının açıklamalarına göre,taraflar arasında 2004 yılı Ekim ayında sözlü olarak meyve fidancılığı,süs bitkileri üretimi ve satılması konularında ortaklık kurulmak üzere sözlü anlaşma yapılıp akabinde ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye,bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

                  Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasındaki adi ortaklığın feshine, adi ortaklığın 13/09/2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda tasfiyesine taleple bağlı kalınarak 10.000-TL ortaklık alacağının 15/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir . 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Feshi ihbar, ortaklık ilişkisinin sona erdiği bildirisi, feshi ihbarda bulunan ortak tarafından diğer tüm ortaklara karşı açık bir irade beyanı ile yapılmalıdır. Ortaklardan birine dahi feshi ihbar yapılmazsa, bu eksiklik nedeni ile ortaklık ilişkisi sona ermiş olmaz. Feshi ihbar hüküm ve sonuçlarını tüm ortaklara ulaştığı andan itibaren doğurmaya başlar . Somut olayda, davacı bu bildirimi davalı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu