Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti) tarafından oluşturulmuş olan 26/10/2016 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin oluşturduğu adi ortaklığın TBK'nın 634 ve devamı maddeleri gereğince FESİH VE TASFİYESİNE, 2-Ticaret siciline tescil ve kararının özetinin ticaret sicil gazetesinde İLANINA, 3-Mali Müşavir Özlem Taylan Ayyıldız 'ın tasfiye memuru olarak ATANMASINA, 4-Tasfiye memuru için aylık 3000 TL ücret takdiri ile davacı tarafından 6 aylık 18000 TL tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesine, tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE, 5-Tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan adi ortaklığından tasfiye sırasında KARŞILANMASINA, 6-Kararın TESCİL VE İLANINA, 7-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 8-Davacı tarafından yapılan 367,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak...

    Davacı ortağın ortaklığın yaptığı işin tamamlandığı ve tüm hakedişlerin davalı tarafından tahsil edildiğini iddia etmek suretiyle adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ile ortaklıktan kaynaklanan kâr payı ve tüm alacaklarını talep ettiği dikkate alındığında, talebinin adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek uyuşmazlığın çözümüne kavuşturulması gerekecektir. Buna göre, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümlerinin dikkate alınması ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 644. maddesinde; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, demirbaş ve kar payı bedeli olarak 1.500,00 YTL’nin tahsiline , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, davalının aralarındaki adi ortaklığı haksız olarak fesih ettiğini belirterek, sözleşme gereğince cezai şart bedeli ile adi ortaklıktaki payına düşen demirbaş bedeli ve kar payının tahsilini istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise feshin haklı nedenlere dayandığını savunarak 2007/2811-8784 davanın reddini dilemiştir....

        nin adi ortaklığı tasfiye sürecine sokmadığını, bu nedenle adi ortaklığın tasfiye payının belirlenemediğini, haciz edilen kar payının da belirlenip icra dosyasına ödenmediğini, adi ortaklık ilişkisinde bir ortak tarafından alacak talepli ikame edilen davanın ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsayacağını, böylece taraflar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisinin TBK 639 gereğince sona erdiğini, bu nedenlerle davalılar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, ortaklığın menkul mallarının muhafaza altına alınmasına yönelik teminat aranmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesine, tasfiye görevlisi tayin edilerek tasfiye ve kar payının tespitine, tasfiye ve kar payından davalı borçluya düşen tasfiye ve kar payının davacı alacaklıya veya takibin yapıldığı icra dosyasına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı ... ...San....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/488 Esas sayılı dosyasında görülen tasfiye davasında adi ortaklığın ortak hesabından usulsüz paralar çekildiği iddia edilerek bilançonun buna göre düzenlenmesini talep ettiği, adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği, ortakların varsa borç/alacak miktarlarının henüz tespit edilmediği, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi sonuçlanmadan davacının davalı .... Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın erken açılan dava niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

            Buna göre taraflar arasında düzenlenen 16.12.2003 tarihli adi ortaklık sözleşmesine göre davacının 10.000 2009/1964-7402 YTL bedel ödeyerek işletmeye ¼ oranda, demirbaşlara 1/3 oranda ortak olduğu, davalının kiralayıp binasını yaptığı demirbaşları olan çay bahçesi ve lokantaya ortak olduğunun kabulü gerekir. Davacı davalının hesap vermemesi ve kar payı ödenmemesi nedeniyle 1.12.2004 tarihli ihtarla adi ortaklığı feshettiğini bildirdiğine göre adi ortaklık sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ortaklığın fesih ve tasfiyesinin yapılması gerekir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve tasfiye alacağı talebi davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde taraflar arasındaki 15.05.2003 tarihli protokol ile %50'şer hisseli araç tamirine ilişkin özel servis çalıştırmaya yönelik adi ortaklık konusunda anlaştıklarını, davalının hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediği için adi ortaklığı 15.10.2011 tarihinde sona erdirdiklerini adi ortaklığın tasfiyesi nedeniyle 300,00 TL ortaklık ve kar payının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                Adi Ortaklığı olmaması nedeniyle kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır. ... 3. kişi alacaklının iddia ettiği alacağın, tasfiye aşamasında ortakların görüşü alınarak, ortaklık borcu olup olmadığı, gerçek borç olup olmadığı ve miktarının yöntemince tesbit edilerek değerlendirilmesi gerekmektedir.Yani ortaklığın borçları, tasfiye aşamasında dikkate alınacak hususlardandır. Bu sebeple, devam eden bir adi ortaklık feshi ve tasfiyesi davasında ,henüz tasfiye aşamasına geçilmediğinden bu aşamada Tasfiye Memuru atanması usulen mümkün olmadığından reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçeleriyle 1-İhtiyati tedbir kararına ilişkin olarak verilen İstanbul İli Beşiktaş İlçesi, ... Mahallesi ... Ada, ... parsel, ... ve ... numaralı bağımsız bölümler üzerine bırakılan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, bu hususta İlgili Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, 2-Davacı vekilinin Tasfiye memurunun atanmasına yönelik talebin REDDİNE karar verilmiştir....

                  Sayılı davayı açtığını, bu davanın aleyhlerine sonuçlandığını, istinaf yoluna gidildiğini, dosyanın henüz derdest olduğunu, devam eden ve istinafta bulunan aynı dava ile ilgili ikinci bir dava açtıklarını, derdestlik iddiasında bulunduklarını, davacı tarafın, dilekçesinde Bay Trend Konfeksiyon unvanıyla T1 - T3 Adi Ortaklığı kurulduğunu ifade ettiklerini ancak, taraflar arasında T1 - T3 Adi Ortaklığı ve Bay Trend Giyim Dış Tic. San. Ve Ticaret Ltd....

                  Noterliği'nin 14/02/2014 tarih ve 3744 yevmiye nolu sözleşme ile kurulan ADİ ORTAKLIĞIN FESİH VE TASFİYESİNE, 2-Tasfiye Memuru olarak ... T. C. Kimlik Nolu mali müşavir ...'...

                    UYAP Entegrasyonu