Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu aşamalardan sonra ise; tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre hakim, (HMK.nun 297. maddesi uyarınca) tarafların hak ve yükümlülüklerini saptayıp, tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm oluşturmalıdır. Dosyanın incelenmesinde; adi ortaklığın tespit edildiği, davacı tarafın taleplerinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini kapsadığı, ortaklığa konu aracın güncel tescil kayıtlarının dosyada yer almadığı, tasfiye aşamalarının uygulanmadığı, tasfiye bilançosunun tam olarak belirlenmediği, tarafların hak ve yükümlülüklerinin saptanmadığı görülmektedir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/433 Esas sayılı dosyası ile mirasın reddi kararı verildiğini, ortağın vefatı ve mirasçılarının reddi miras kararını sunmaları üzerine ihalenin feshedildiğini, müvekkili şirketin ortaklık sözleşmesi ve yasal yükümlülükleri nedeniyle tüm borçlarını mevcut hak edişten ve şirket hesaplarından ödemek zorunda kaldığını, ihale nedeniyle...Bankası A.Ş.'ye verilen teminat mektuplarını, hak edişlerini, ortaklık ve kâr paylarını alamadıklarını, öncelikle adi ortaklığının diğer ortağın ölümü nedeniyle sona erdiğinin tespitini ve adi ortaklığının tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesini talep etmiştir. 2.Dahili Davalı vekili savunmasında özetle; Müteveffa ...'nın tek mirasçısı olduğu iddia olunan küçük ...'nın müteveffanın doğrudan mirasçısı olmayıp, murisin oğlu olan ...'nın altsoyu olan, tek çocuğu olduğunu, müteveffanın mirasının ... ... 18....

      Her ne kadar mahkemece adi ortaklık sözleşmesinin açılan önceki davada, bu davanın davacısının kusuru nedeniyle fesih edildiği ve yine davacının açtığı tapu iptal ve tescil davasının da reddedildiği gerekçe gösterilmek suretiyle dava reddedilmiş ise de, sözleşmenin feshine ilişkin davada adi ortaklık ilişkisinin tasfiye edilmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca tapu iptal ve tescil davası taşınmazların 3. kişiler 2011/10028-12186 satışı nedeniyle reddedilmiştir. Bu hali ile, dava tarihi itibariyle ortaklığın sonlandırılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece taraflar arasındaki adi ortaklığın “ sözleşmenin feshinin kesinleştiği tarih itibariyle “ tasfiyesi zorunludur....

        Ve Mad. San. Ve Tic.ith. İhr.ltd.şti, ....... İnş. Sanayii Ve Turizm Ticaret. Ltd.şti Adi Ortaklığı (......) adına açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın kabulü ile İstanbul İli, ....... İlçesi,..... Mah, .... ada, ... Parsel, .... Blok Zemin 3 nolu bağımsız bölümün davalı .... adına kayıtlı tapusunun iptali ile davacı ... adına kaydına, 2-Karar kesinleştiğinde karar örneğinin ilgili tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine, 3-Davalılar ...... İNŞ. VE MAD. SAN. VE TİC.İTH. İHR.LTD.ŞTİ, ....... İNŞ. SANAYİİ VE TURİZM TİCARET....

          Ltd Şirketi ve Halil Erimtek İş Ortaklığı, ..., ...İnş. Nak. Tem. Gıda Teks. Limited Şirketi, ...İnş. Nak. Tem. Gıda Teks. Ltd. Şirketi ve Burkay Tur. Tic. Ltd Şirketi İş Ortaklığı, ...Nakliyat İnş. San. ve Tic. Ltd. Şirketi" isimli şirketlerin ticaret sicilinden resen terkin edildiği, tüzel kişiliği sona eren davalı şirketlerin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verildiği, ancak davacı tarafın duruşmalarda ve dilekçelerinde ticaret sicilinden terkin edilen şirketler aleyhine ihya davası açmadığı, şirketlerin ihyasının sağlanması için yasal prosedür işletilerek ihyalarına dair karar alınamadığı gerekçesiyle davanın taraf teşkilinin sağlanmadığından usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Taraf ehliyeti, bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder....

            Davada çözülmesi gereken sorun, adi ortaklığın tasfiyesinin gerekip gerekmediği ve tasfiyenin ne şekilde yapılacağı hususudur. Hemen belirtmek gerekirki ortaklığın feshi ile tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Davacı ile davalı arasında sözlü anlaşma ile adi ortaklığın kurulduğu ve bilahare bu ortaklığın fiilen son bulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ortaklık fiilen son bulduğuna göre tasfiyenin de bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Tarafların arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı içinde tasfiyenin BK.nun 539.maddesindeki sıra takip edilerek yapılması zorunludur. BK.nun 538.maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması yada satış suretiyle elden çıkarılmalıdır....

              Bu nedenle ortaklık adına açılacak davaların adi ortaklığı oluşturan ortaklardan herhangi biri tarafından açılması zorunludur. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen nazara alınır. Asıl dava yönünden yapılan istinaf incelemesinde, Asıl dava şikayet dilekçesinin, adi ortaklık vekili olduğuna dair vekaletnamesini sunan vekil tarafından Yrm-T1 isimli adi ortaklık adına sunulduğu görülmüştür. Şikayet eden adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından davada taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bir diğer anlatımla, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Dava açıldıktan sonra adi ortaklığı oluşturan şirketlerin açılan davaya sonradan muvafakat etmesi aktif dava ehliyeti yokluğu eksikliğini gidermeyeceğinden mahkemece asıl davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulüne karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür....

              Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi ve kepçenin bir müddet ortak çalıştırıldığı sabittir. Davacı ortaklığa katılma payını istediğine göre bu talebi aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsamaktadır....

                Hukuk Dairesinin 17.11.2012 tarihli ve 2011/4911 E., 2012/364 K. sayılı ilamıyla; karşı davada ileri sürülen hususlar ve taleplerin esasında adi ortaklığın feshi istemini içerdiği, bu durumda karşı dava yönünden adi ortaklığın feshi koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur. B. İkinci Bozma Kararı 1. Bozmaya uyan mahkemece; asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulü ile adi ortaklık sözleşmesinin feshedildiğinin tespiti ile ortaklığın tasfiyesine, davalı/karşı davacının tasfiye payı alacağı olarak belirlenen 7.400 TL’nin 09.08.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karara karşı, taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Dairece verilen 06.07.2017 tarihli ve 2016/240 E., 2017/11254 K. sayılı ilamla; bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğinden bahisle, karar bozulmuştur. C....

                  Şube Taşkın ve Kurutma Tesisleri Onarımı işine yönelik açılan ihale kapsamında ortaklık ilişkisinin kurulduğu, iş ortaklığı beyannamesinin taraflarca imza altına alındığı bu hususun ihtilaf dışı olduğu, davalı tarafça verilen vekaletnamenin içeriği itibariyle istinaf dilekçesinde öne sürülen itiraz sebepleri yönünden bertaraf edilemeyeceği, yapılan ihalenin taraflarca kurulan iş ortaklığı üzerinde kalmasına rağmen sözleşmenin imza edilmemesi nedeniyle davacı tarafça verilen teminat mektubunun nakde çevrildiği sabittir. Taraflar arasında adi ortaklığın kurulduğu sabit olduğundan uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK.nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar....

                  UYAP Entegrasyonu