Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. yönünden ise; hükme esas bilirkişi raporları doğrultusunda ....07.2007 tarihi itibariyle adi ortaklık sözleşmesi geleceğe etkili olarak ortadan kalkmış olmakla feshine, tasfiye zımnında 426.914,80 TL sabit tesis bedeli, 167.753 TL akaryakıt bedeli ve 29.597,89 TL'nin davalı mirasçılarından tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir. Davalı ve davacı şirket arasında 26.07.1998 tarihli adi ortaklık sözleşmesi imzalandığı sabittir. Davada ortaklığın feshi ve tasfiyesi talep edilmiştir. Uyuşmazlık ve maddi vakıa bu şekilde değerlendirilmekle inceleme bu yönde yapılmalıdır. Mahkemece, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir....

    İş ortaklığı" gözüktüğü, söz konusu bonoların davalının da içerisinde bulunduğu iş ortaklığı tarafından yani adi ortaklık tarafından düzenlenerek davacıya verildiği, senedin düzenlendiği tarih itibariyle davalı şirketin geçici mühlet içerisinde bulunduğu, dosya içerisine alınan kayyum raporuna göre, davacı şirketin alacağının konkordato kapsamında olmadığı ve konkordato alacaklıları arasında gözükmediğinin rapor edildiği anlaşılmakla tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının alacağının temelini oluşturan bonoların davalının da içerisinde bulunduğu adi ortaklık tarafından geçici mühletin ilanından sonra düzenlenmesi, adi ortaklığın işlerinin davalı şirket komiserlerinin onayına tabi tutulmaması nedeniyle mevcut alacağı 308/c-2 kapsamında bulunmaması, davacı alacağının tasdik edilen konkordato alacaklıları arasında gözükmemesi nedeniyle mahkememizde söz konusu alacağın konkordato kapsamında olmadığı yönünde kanaat oluşmuş ve davacının konkordatonun feshi talebinin reddine dair...

      Bu aşamalardan sonra ise; tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre hakim, (HMK'nun 297.maddesi uyarınca) tarafların hak ve yükümlülüklerini saptayıp, tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm oluşturmalıdır....

        HD'nin 26.09.2013 tarih 2012/5474 E. - 2013/15559 K. sayılı ilamı ile; ''Davacının yemin deliline dayandığı da dikkate alınarak adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine dair 6098 Sayılı TBK'nun 639, 642, 643 ve 644. madde hükümleri dikkate alınarak fesih ve tasfiyeye karar verilmesi gerektiği''nden bahisle bozulmasına karar verilmiştir....

          SAVUNMA : T11 A.ş. ortak vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı işçinin müvekkili şirketler çalışanı olmadığını, davacı işçinin taahhüt işi kapsamında dava dilekçesinde yer alan diğer davalılar Makin Delta Adi Ortaklığı çalışanı olduğunu, davacı işçi ile müvekkili şirketler arasında işçi işveren ilişkisi ve müvekkili şirketler ile diğer davalılar Makin Delta Adi Ortaklığı ve Ortakları Mak-ln Mühendislik T9 ve T8 arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığı için müvekkili şirketlerin taraf sıfatı olmadığını, bu nedenle müvekkili şirketler için davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı işçinin çalıştığı Makin Delta Adi Ortaklığı ve Ortakları ile müvekkili şirketler arasındaki ilişkinin taahhüt işine bağlı iş olduğunu, davacı işçinin alacaklarından diğer davalıların sorumlu olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          SAVUNMA : T11 A.ş. ortak vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı işçinin müvekkili şirketler çalışanı olmadığını, davacı işçinin taahhüt işi kapsamında dava dilekçesinde yer alan diğer davalılar Makin Delta Adi Ortaklığı çalışanı olduğunu, davacı işçi ile müvekkili şirketler arasında işçi işveren ilişkisi ve müvekkili şirketler ile diğer davalılar Makin Delta Adi Ortaklığı ve Ortakları Mak-ln Mühendislik T9 ve T8 arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığı için müvekkili şirketlerin taraf sıfatı olmadığını, bu nedenle müvekkili şirketler için davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı işçinin çalıştığı Makin Delta Adi Ortaklığı ve Ortakları ile müvekkili şirketler arasındaki ilişkinin taahhüt işine bağlı iş olduğunu, davacı işçinin alacaklarından diğer davalıların sorumlu olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 642.madde ve devamı hükümlerince tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1.maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Tasfiye usulünü düzenleyen TBK'nun 644.maddesine göre;" Ortaklığın sona ermesi halinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklarda dahil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında iş makinesi/kepçe işletilmesi yönünde ortaklık bulunduğu, hükme esas alınan raporlara göre mevzuata uygun olarak tasfiye aşamalarının gerçekleştirildiği, tasfiye alacağın tahsiline yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; taraflar arasında kurulan adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve tasfiye alacağının tahsili istemine ilişkindir. 2....

              Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen BK'nın 535 inci (6098 sayılı Kanun'un 639 uncu) maddesinin ikinci fıkrasında; sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölümüyle ortaklığın sona ereceği düzenlenmiştir. 4. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. 5.Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır....

                Mahkeme, davacı ile davalı arasında 27/11/2015 tarihli ''Coralline Mobil - Web Uygulaması Adi Ortaklık Sözleşmesi'' bulunduğu, bu sözleşmenin, tarihsiz ''Coralline Mobil - Web Uygulaması Adi Ortaklık Sözleşmesi'nin feshi ve yeni sözleşme şartları'' başlıklı sözleşme ile fesih edildiği, bu sözleşmenin D bendinde ''T4, gerçekleşecek olan bu devir için T1'a % 40 hissesi karşılığında 5.000,00 TL vermeyi kabul etmiştir'' hükmünün bulunduğu, bu sözleşmenin eki olduğu belirtilen 20/2/2016 tarihli ''Protokol'' başlıklı belgede konunun tarafların daha önce aralarında akdetmiş olduğu adi sözleşmenin hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, protokolde ''Taraflar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve alacak ve dava haklarından da imza ile feragat etmiş sayılır....

                UYAP Entegrasyonu