Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kardeşler Otomat-... olduğunu, firmanın şahıs firması olup, davacının iddia ettiği gibi adi ortaklık olmadığını, firma isminde geçen kardeşler ibaresinin kötü niyetli olarak adi ortaklık iddiasına konu edildiğini, firmanın kuruluşuna kimsenin katkısının söz konusu olmadığını, kardeşlerinden sadece ...'ın yanında SGK'lı olarak çalıştığını ve işten ayrılırken tüm işçilik haklarını aldığını, hem davacı hem de diğer kardeş ... aleyhine mala zarar verme ve hırsızlık suçlarından yapılan şikayet neticesinde haklarında dava açıldığını, davacının huzurdaki davayı açma nedeninin ceza davasından vazgeçmesini sağlamak olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Dahili davalı ...; davalı ...'nın ortaklıktan ayrılırken verdiği evin parasını haksız olarak geri almak için açtığı İstanbul 14....

    14. maddesi uyarınca ödenmesinde 30 gün gecikilen borçlar için bildirim gönderilmesi gerekirken pandemi ve ekonomik kriz koşullarında bildirimin geciktirilerek borçlar bakımından toplu şekilde tek bir ihtar gönderilmesi ve müvekkilince iyiniyet göstergesi olarak yapılan ödemelerin iadesi dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, tüm bu nedenlerle, gerek davalı Kooperatif anasözleşmesinde ortaklıktan çıkarma kararı alma yetkisinin Genel Kuruldan Yönetim Kuruluna devredildiğine ilişkin açık bir ibarenin yer almaması ve gerekse de ortaklıktan çıkarma kararına dayanak teşkil eden ihtarnamelerde borcun hangi kalemlerden oluştuğuna ve ayrıntılı bir borç dökümüne yer verilmemesi ile karşılaşılacak hukuki yaptırıma açıkça yer verilmemesi nedenleriyle, anılan ihtarnamelere dayanılarak ortaklıktan çıkarma kararı tesis edilemeyeceği açık olduğunu bu nedenle Davalı ......

      ve dava etmiştir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2009/786 Takip sayılı dosyasından 19/3/2009 tarihinde haczedilen mahcuzların müvekkiline ait olduğunu, müvekkili ile borçlu arasındaki adi ortaklığın hacizden önce fesh edildiğini ve dava konusu mahcuzların müvekkiline bırakıldığını, adi ortaklığın fesh edildiği kabul edilmese bile adi ortaklığa ait malların BK 534. madde gereğince haczedilemeyeceğini belirterek istihkak iddiasının kabülü ile haczin kaldırılmasını, %40 tazminatın tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, dava konusu mahcuzlar borçlunun adresinde ve huzurunda haczedildiğinden İİK 97/a maddesindeki karinenin lehlerine olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacının haciz sırasında adi ortaklıktan bahsetmediğini belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın tahsilini istemiştir. Borçlu, savunma yapmamıştır....

          ın şirkette 1/4 oranında hissedar olduğu, pay oranı dikkate alındığında, dava dilekçesinde belirtilen hususların çıkarılma istemini haklı çıkaracak düzeyde muhik neden olmadığı, pay ve paydaş çoğunluğuna sahip diğer ortakların, ortaklığın amacına uygun olarak şirketin faaliyetlerini devam ettirme imkanlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, mahkeme kararı ile şirket ortaklığından çıkarma istemine ilişkindir. 6102 sayılı Kanun’un 621/h maddesi gereğince işbu davanın açılabilmesi için şirket genel kurulu tarafından ortaklıktan çıkarma yönünde karar alınması gerekmektedir....

            -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, gerçek borcu içermeyen ihtarlara dayalı olarak ortaklıktan çıkartıldığını, diğer ortaklardan daha fazla ödeme yaptığını ve kooperatiften ücret alacağı olduğunu ileri sürerek, 08.03.2011 tarihli ortaklıktan çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının usulüne uygun ihtarlara rağmen borcunu ödemediğini, çıkarma kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              Şti.’nin tek ortağının davacı-karşı davalı olduğu, ayrıca davacı-karşı davalının davalı-karşı davacı şirkette ortak olarak kalmasının sakıncalı olduğu, tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde şirkette huzursuzluk olduğu, ... ortamının kalmadığı ve taraflar arasında bu ilişkiyi devam ettirmenin çekilmez bir hâl aldığı, davacı-karşı davalının karşı dava kapsamında ortaklıktan çıkarılma koşullarının oluştuğu, davalı-karşı davacı şirketin borca batık olduğu tespit edildiğinden davacı-karşı davalı yararına ayrılma akçesi hükmedilmesine yer olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalının davalı-karşı davacı şirket ortaklığından haklı sebeple çıkarılmasına, anılan şirket borca batık olduğundan davacı-karşı davalı lehine ayrılma akçesi takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. VI. İSTİNAF A....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2016/758 E - 2020/230 K DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı T4 ile kardeş olduklarını, Merkezi Eskisşehir'de bulunan Kardeşler Adi Ortaklığını 1968 yılında müvekkilinin kardeşi İsmail Hakkı ile birlikte kurduklarını ve 1983 yılında %20 hisse ile davalı Recep Yahya'nın adi ortaklığa hissedar olduğunu, kardeşlerin bu ortaklıktan elde edilen kazanç ve karla muhtelif taşınmazlar satın aldıklarını, 1983 sonrası elde edilen malların paylaşımına ilişkin 2009 yapılan anlaşmaya göre dava konusu İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, Gürpınar köyü, 645 Ada, 4 parsel sayılı Servet apartmanında bulunan 36 numaralı bağımsız bölümün T4 adına kayıtlı ile müvekkiline devredileceğini, müvekkilinin...

                olduğunun tespitini taleple dava ettiği, Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının davasının kısmen kabulüne, ortaklıktan çıkarma kararı olmadığından çıkarma kararının iptali talebinin reddine, davacının T2 üyesi olduğunun kabulü ile, T2 üyesi olduğunun tespitine karar verildiği, işbu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                Elektronik Adi Ortaklığındaki hissesinin ... 'a devrettiğinin görüldüğü; davacının, takip ve dava konusu alacağın oluştuğunu bildirdiği 07/07/2009 cari hesap alacağının oluştuğu tarihte davalının adi ortaklığın ortağı konumunda bulunmadığı gerekçesi ile davanın sübut bulmadığından reddine; davacının ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağı bulunduğu adi ortaklığın ortakları dışında eski ortak konumunda bulunan davalıya karşı pasif husumeti bulunmadığı halde; icra takibi ve dava açmakta haksız ve kötüniyetli olduğu sonucuna varılarak da reddolunan kısım üzerinden hesaplanan %20 kötüniyet tazminat tutarı 2.809,08 TL'nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu