Bu tanımlardan adi şirketin –ortaklığın- unsurları; kişi, sözleşme, katılım payı, amaç, affectio societatis (müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çalışmak unsuru) şeklinde belirtilebilir (Barlas, Nami, Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri, ..., 1998 s.13). Kişi Unsuru: Adi ortaklık bir kişi birliği olmakla, temel unsuru kişidir. Kanunun lafzından da anlaşıldığı üzere adi ortaklık ilişkisinin kurulabilmesi için, iki ya da daha fazla gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekmektedir. Eldeki davada iki gerçek kişi ve bir tüzel kişinin bir araya geldiği gözetilerek, adi şirketin varlığı için aranan kişi unsurunun, uyuşmazlık konusu olayda bulunduğu kabul edilmelidir Sözleşme Unsuru: Borçlar Kanunu'nun ilgili maddesinde adi ortaklık tanımlanırken, "şirket bir akittir ki..." denilmektedir. Görüldüğü gibi, kanun koyucu öncelikle adi şirket ilişkisinin akdi bir ilişki olduğunu kabul etmiştir....
.-... adi ortaklığının bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca adi ortaklık adına, 2015/Ocak ila Eylül dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir....
Mahkememizce görev yönünden yapılan değerlendirmede; adi ortaklık sözleşmesinin tarafları gerçek şahıs olup, bu şahısların kurdukları adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmaması, yapılan işin iş bu adi ortaklık yönünden ve taraflar yönünden niteliği, tarafların tacir olmaması ve ticari işletme olarak bir adi ortaklık kurulmamış olması nedeniyle nispi ticari dava söz konusu olmadığı gibi, dava konusu uyuşmazlığın ticaret kanununda düzenlenmediği adi ortaklık ilişkisinin 6098 sayılı TBK'nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, daha çok şahısların şahsi emekleri ve malları ile ortak bir amaca erişmek üzere bir araya geldikleri sözleşme türü ve bu sözleşmeden kaynaklanan ilişki ve tasfiyenin TBK'da düzenlenmiş olduğu, böylece mutlak bir ticari davanın da söz konusu olmadığı mahkememizce benimsenmiştir....
Sözkonusu adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesinde ortaklığın yönetiminin, 4. maddesinde ortaklar genel kurulu kararlarınının nasıl alınacağı hususunun düzenlendiği görülmüştür. Dosyaya adi yazılı şekilde düzenlenmiş ve 04.05.2010 tarihinde imzalandığı anlaşılan "Taşınmaz Satış Vaadi Ve Yönetim Sözleşmesi” ibraz edilmiştir. Bu sözleşmenin 2. maddesinde ... Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.” unvanlı adi ortaklık, konusuz kalması sebebiyle fesh edilmektedir” ifadesi yer almaktadır. Dava konusu adi ortaklık sözleşmesinin 4. maddesinde, ortaklık kararlarının en az 4 olumlu oy ile alınacağı kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla, dava konusu ortaklığın herhangi 4 ortağının alacağı bir fesih kararıyla (şekle bağlı değildir) adi ortaklık sona erecektir. 04.05.2010 tarihli sözleşme dört ortak tarafından imzalandığından fesih kararı adi ortaklık sözleşmesinin 2....
Müdürlüğünce ve iflas dairelerince ....Salonunda yapılan gayrimenkul satış ihalelerine ve araç ihalelerine girilip, hisseler oranında ortaklarca sermaye konularak gayrimenkul ve arsa alınması yasa koşullarında satışının yapılması için," BK.520.md.uyarınca adi ortaklık kurulduğu, davacının adi ortaklık adına alınan gayrimenkuller için ödenecek paraya ve masraflara hisse oranında katıldığı, sermaye koyma borcunu yerine getirdiği, adi ortaklık adına alınan taşınmazların bir kısmın ortaklık adına bir kısmının davalılar .... adına tescil edildiğini, satıldığında hisse oranında ortaklara dağıtıldığını, 2 yıl ortaklığın bu şekilde devam ettiğini, 2009 yılı Ağustos ayında ise davacıya ortaklık hissesi verilmeyeceği bildirildiğinden, ortaklığın bu şekilde devamı mümkün olmadığından; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini, mallarının tespitini, davacının koyduğu sermaye, masraf ve kar payı için 1.000.000 TL'nin faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir....
Somut olayda , gizli adi ortaklığın tarafı olduğu ileri sürülen davacı ile davalı T4'ın amca-yeğen oldukları anlaşılmaktadır.Adi ortaklık sözleşmesinin,yani adi ortaklığın kuruluşu için yasada şekil şartı öngörülmemiştir.Ancak , adi ortaklığın kurulduğunun ispatı yönünden 6100 Sayılı HMK. 200. maddesi gereğince bir hakkın doğumu, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrar ve itfa amacı ile yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki değeri itibariyle senetle ispat kuralı geçerli bulunmaktadır.Ne var ki somut olayda ,taraflar arasındaki hukuki ilişkinin akrabalık derecesi itibariyle tanıkla ispat kuralının istisnai bir kural olarak uygulanabileceği anlaşılmakla,mahkemece dinlenen taraf tanıklarının beyanlarının , adi ortaklığı teyit edici nitelikte ispatı yerine getirdikleri sonucuna varılmıştır.Böylece ,dinlenen tanık beyanlarının adi ortaklığın isbatına yeterli olduğu,iddia edilen şekilde adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu devam ettiği,adi ortaklığa sadece emeği ile...
Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır." olarak tanımlanmış; 638.maddesinin son fıkrasında ise, "Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar." düzenlemesine yer verilmiştir. Katma değer vergisi uygulaması bakımından işletme bazında değerlendirilen adi ortaklıklarda mal teslimi ve hizmet ifası adi ortaklık tarafından yapıldığından katma değer vergisi mükellefi adi ortaklık olacak, katma değer vergisi beyannamesi ortaklık adına düzenlenecek, ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine verilecek, ancak verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir. Adi ortaklıklar aynı zamanda Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen bütün yükümlülükleri yerine getirmek zorundadırlar....
Görüldüğü üzere, katma değer vergisi uygulaması bakımından, adi ortaklık, ortaklardan bağımsız işletme birimi olarak vergilendirilmekte, defter tutma, fatura bastırma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi yükümlülükleri ortaklardan ayrı yerine getirme zorunluluğunda bulunmaktadır. Katma değer vergisi uygulaması açısından, ortaklardan bağımsız işletme kabul edilen adi ortaklıklarda, mal alımı, mal teslimi ve hizmet ifası gibi edimler adi ortaklıkça yerine getirildiğinden, katma değer vergisi mükellefi de adi ortaklık olacak, beyannamelerin adi ortaklık adına düzenlenerek, yönetim yetkisine sahip ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle bağlı olunan vergi dairesine verilmesi üzerine de, ortaklık adına tarh ve tahakkuk eden vergilerin ödenmesinden de müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan her biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir....
Mahallesi ... ada ... parsel ... nolu bağımsız bölümü oluşturan taşınmazların ise, bu iki şirket adına 1/2 şer oranında paylı kayıt edildiği anlaşılmakla taşınmaza ilişkin haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 638/1. maddesinde; "Ortaklık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar, ortaklık sözleşmesi çerçevesinde elbirliği hâlinde bütün ortaklara ait olur" hükmü mevcuttur. Bu hükme göre adi ortaklık mallarının üzerinde, adi ortaklığı oluşturan gerçek ve tüzel kişilerin elbirliği ile mülkiyet hakları bulunmaktadır. Herhangi bir şeyin tamamının veya hissesinin üzerinde adi ortaklığın mülkiyetinin var olabilmesi için, bu şeyin adi ortaklık adına kayıtlı olması gerekmektedir. Somut olayda; borçlunun hissesinin bulunduğu araçlar üzerine de haciz konulduğu, haciz uygulanan hisselerin adi ortaklık adına değil, borçlu şirket ve ... İnş. Tic. Ltd. Şirketi adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....
Noterliği' nin 23.01.2014 tarih ve ... yevmiye nosunda kayıtlı Adi Ortaklık Sözleşmesi ile “... Tic A.Ş. ve ... Ltd Şti Adi Ortaklığı (Bundan sonra “Adi Ortaklık” olarak anılacaktır.) kurulduğunu, adi ortaklığın faaliyet konusunun 3.maddesinde yazılı olduğunu, ... kiracısı dava dışı ... A.Ş ile mahkemeden tasfiyesi talep olunan Adi Ortaklık arasında 09.04.2014 tarihli alt kira sözleşmesi akdedildiğini, adi ortaklığın kuruluş amacına uygun olarak otel içerisinde bulunan restoran alanının 10 yıl süreli olarak kiralandığını, kiralama akabinde adi ortaklık tarafından mecurda “... ” adı altında restoran işletilmeye başlandığını, adi ortaklık kira sözleşmesine uygun şekilde mecurda faaliyetini sürdürürken ve kira bedellerini düzenli olarak öderken, mecuru kiralayan ... tarafından Adi Ortaklık aleyhine ......