WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı ...’nin arsasına yapılacak bina için kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince diğer davalı müteahhit ile kendisi arasında 21.3.1995 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin düzenlendiğini, bu sözleşmeden kaynaklanan ve hissesine düşen 1/3’lük kısım olan 3 daire ile 3 dükkanın değerinin tespitiyle ortaklık hissesine mahsuben fazlası saklı şimdilik 16.000.00 TL’nin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... ile adi ortaklık ilişkisinin kanıtlanamamış olmasına göre bu davalı yönünden temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı ile davalı ...’in kat karşılığı inşaat yapmak için adi ortaklık sözleşmesi düzenledikleri uyuşmazlık konusu değildir. Davacı ... bu dava ile de, adi ortaklığın tasfiyesi sonucu bakiye bedeli talep etmektedir....

    nden oluşan adi ortaklık, davalı ise taşerondur. Dava dilekçesinde adi ortaklığı oluşturan şirketler ayrı ayrı gösterilmiş, davayı açan şirketlerin ayrı ayrı vekâletnameleri sunulmamış, adi ortaklığa vekâleten verilen vekâletnameye istinaden dava açılmıştır. Geri çevirme kararı üzerine, adi ortaklığı oluşturan şirketlerden ... İnş. Müh. Mad. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin vekâletnamesi ibraz edilmiş diğer adi ortağın vekâletnamesi ibraz edilememiştir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, adi ortaklık olarak dava açılması mümkün olmadığı gibi, adi ortaklığa karşı dava açılması ve husumet yöneltilmesi de olanaklı değildir. Adi ortaklık tarafından dava açılması halinde, taraf teşkilinin tamamlanması için dava açan ortağa, diğer ortağın muvafakatını sağlamak veya o ortak hakkında bu dava ile birleştirilmek üzere dava açması için süre verilip, açılan dava birleştirildikten sonra taraf teşkilinin tamamlanacağı kabul edilmektedir....

      Bu durumda, ortaklardan ayrı katma değer vergisi mükellefi olan adi ortaklık adına yapılan tarhiyatların, vergi/ceza ihbarnamelerinin müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken adi ortaklık adına düzenlenmesinin 3065 sayılı Kanun'un 44. maddesine uygun düşmediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş ise de, söz konusu tarhiyatların nedenini oluşturan fiillerin adi ortaklık bünyesinde gerçekleştirildiği ve yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde fiili gerçekleştiren adi ortaklığın vergi ve cezalar açısından muhatap kabul edilmesinde yasal bir engel bulunmadığından, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyoruz....

        Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde, davacı adına müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin dayanağı olan ve ortaklardan ayrı katma değer vergisi mükellefi olan adi ortaklık adına yapılan tarhiyatlara ilişin vergi/ceza ihbarnamelerinin müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken adi ortaklık adına düzenlenmesinin 3065 sayılı Kanun'un 44. maddesine uygun düşmediği ve usule uygun şekilde kesinleştirilmeyen alacak için davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmişse de, söz konusu tarhiyatların nedenini oluşturan fiillerin adi ortaklık olarak gerçekleştirildiği ve yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde fiili gerçekleştiren adi ortaklığın vergi ve cezalar açısından muhatap kabul edilmesinde yasal bir engel bulunmadığı anlaşıldığından adi ortaklık adına ihbarname düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

          Ltd şirketinin kurulması olmakla, 01.07.2006 tarihli adi ortaklığın geçersizliğinin tespiti ile yatırılan sermayenin iadesi, bu olmadığı takdirde adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin olduğu, davalının ise adi ortaklık hissesinin kurulan ... Ltd Şti'ye aktarıldığına ilişkin savunmada bulunduğu, taraflarca kurulan dava konusu adi ortaklığın '' ... Köyünde bulunan ... Ltd Şti.'ye ait maden arama sahasına kum ve çakıl ocağı işletmesi yapılması ve işletilmesi'' işine ilişkin olduğu, adi ortaklığının fiilen faaliyete geçmediğinin tüm kayıtlar ve raporlar uyarınca sabit olduğu, adi ortaklık fiilen faaliyete geçmediğinden maden ocağının işletilmesine ilişkin işlerin .... ŞTİ . adına yapıldığı, maden ruhsatının ... Ltd. Şti'ye geçtiği tarihten itibaren ise bu şirket adına devam ettiğinin görüldüğü, 18.09.2007 de davacının, .... Şti.'...

            Bu durumda taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu hususu ihtilaflıdır. Hal böyle olunca, öncelikle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı araştırılması, bu hususta taraf delilleri toplanması, taraflar arasında adi ortaklık bulunduğunun anlaşılması durumunda mahkemece; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınması, Türk Borçlar Kanunu'nun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin, var olduğu iddia edilen adi ortaklığın sonlandırılmasına ilişkin şartları içerdiği; sözleşmenin tarafı olarak gösterilen “......

              in sahte belge düzenlediğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden resen adi ortaklık tesis edilerek, ortaklık adına tarh edilen 2012/5 ila 12 ve 2013/1 dönemleri üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması ile ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporunun iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .......

                Dolayısıyla olayda asıl borçlu ortaklık adına dava konusu vergi borcuna ilişkin olarak düzenlenmiş bir ihbarname de bulunmamaktadır.Ayrıca,yukarıda izah edildiği üzere adi ortaklık adına mükellefi olduğu vergilerin takibi amacıyla vergi-ceza ihbarnamesi düzenlenebileceği de tabiidir....

                  HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Türk Borçlar Kanunu ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun yukarıda yer verilen maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, adi ortaklıklarda mal teslimi ve hizmet ifası adi ortaklık tarafından yapıldığından, katma değer vergisinin mükellefi adi ortaklık olacak, beyanname ortaklık adına düzenlenecek, ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine verilecek, ancak verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir. Aynı zamanda adi ortaklıklar Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen bütün mükellefiyetleri yerine getirmek zorundadırlar. Bu açıdan, Kanun'un belirtmiş olduğu belge düzenine uymaları, yani, fatura, gider pusulası gibi belgeleri bastırmaları, defter tutmaları, kullandıkları defter ve belgeleri zamanaşımı süresi içinde muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmeleri gerekmektedir....

                    tarihli 3.500.000,00 TL bedelli ve Denizbank 19.06.2017 tarihli 610.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının iadesini talep etmiştir. 2.Diğer adi ortak şirket vekili 4 no.lu celsedeki beyanında; davanın adi ortaklık adına açıldığını, davadan yeni haberleri olduğunu, davacı sıfatı ile yer almak istediklerini, vekaletlerini sunduklarını, açılan davanın adi ortaklık yönünden değil kendi yönlerinden kabulünü talep ettiklerini bildirmiş....

                      UYAP Entegrasyonu