Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; taraflar arasında imzalanan sözleşme başlıklı tarihsiz belgede "Yeşiltepe Mahallesi, 1066 ada, 6 parsel arsada müteahhit T3 yapacağı kat karşılığı inşaatın kar ve zararının %35'ine T1 ortaktır. İnşaatın resmi işlemleri T3 adına yapılacak ve inşaat anahtar teslim bitirilip yapı kullanma belgesi alınacak ve bütün SGK ve vergiler düşüldükten sonra kalan miktarın %35'ine ortaklık edilecektir." hükümlerine yer verilmiştir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Türk Borçlar Kanunu'nun adi ortaklığa ilişkin 620 ve onu izleyen maddeleri gereğince, adi ortaklığın kurulabilmesi için, yazılı şekil gerekli olmayıp, sözlü olarak da adi ortaklık kurulabilir. Adi ortaklık, ortakların anlaşması durumunda, onların kendi aralarında tasfiye edilebilir....

    Bu iddiayı ileri süren taraf, adi ortaklık ilişkisi bir sözleşme olduğundan, iddiasını HMK. md.200 gereğince senet (kesin delil) ile ispat etmelidir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Davacı tarafça dosyaya sunulmuş adi ortaklık sözleşmesinin 1. sayfasında davalının imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf ise, aralarında bir sözleşme ve adi ortaklık bulunduğunu kabul etmemiştir. Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre, adi ortaklık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması şekil şartı olmasa da, ispat koşulu yönünden önemlidir. Taraflar arasındaki adi ortaklığın varlığının tespiti yargılamayı ve yazılı delil ile ispatı gerektirmekte olup, taraflarca dosyaya ibraz edilmiş tüm nüshaları taraflarca birlikte imzalanmış yazılı bir ortaklık sözleşmesi bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davacının ispat delilleri açısından açıkça yemin deliline de dayanmadığı görüldüğü gibi, davanın tanık ile ispatlanması söz konusu değildir....

      Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia edene düşer. Somut olayda davacı taraf, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunu ve bunun sözlü sözleşmeye dayandığını iddia ettiğine göre iddiasını ispatla yükümlüdür. Dosya kapsamından davacının iddialarını ispat için, İş bankasının 1035979576 numaralı hesabının 2004-2010 yılları arasındaki hesap dökümünü, hak edişleri gösterir ... kayıtlarını sunduğu ve .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/521 E. sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen ...yeminli beyanına dayandığı anlaşılmaktadır....

        Maddesi gereğince adi ortaklık sözleşmesinin sona ereceği haller sayılmıştır. Somut olayda sözleşme belirsiz süre ile yapılmış olup feshe ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. 639/1.fıkra 7.bendine göre haklı sebeplerin bulunması halinde her zaman başkaca koşul aranmaksızın feshi istemi üzerine mahkeme kararıyla hükme bağlanacağı düzenlenmiştir. Somut olayda davacı taraf davalının kar payını yatırmadığını,ortaklık sözleşmesindeki taahhüdünü yerine getirmediği, iş makinesinin davalının mülkiyetinde kaldığını ileri sürdüğüne göre süresiz şekilde yapılan sözleşmenin haklı nedenlerle feshini istediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla İDM'nin taraflar arasındaki ortaklığın dozerin 3. Kişilere satılmasına kadar devam ettiği ve taraflar arasındaki ortaklığın bu şekilde sona erdiğine ilişkin kabulü yerinde görülmemiştir. (III) Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin katılım (sermaye) payının istenmesi aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyesini de kapsar....

        Adi ortaklık sözleşmesi; karşılıklı borçları kapsayan bir sözleşme olmayıp, herkesin belli bir amaca ermek için bir takım borçlar altına girdiği bir sözleşmedir. Bu sözleşmeden doğan borçlar, hukuk bakımından birbirinin karşılığı sayılmaz. Ortaklık sözleşmesinde, karşılıklı borç yükleyen (satış veya kira gibi) sözleşmelerde olduğu gibi BK'nın 81 inci (TBK'nın 97 nci) maddesi uyarınca, bir akidin borcunu yerine getirmemesi halinde öbürünün de borcunu yerine getirmekten kaçınması söz konusu edilemez. Bir tarafın katılım payı koyma borcunu yerine getirmekten kaçınması diğer tarafa ancak, BK'nın 535 inci maddesinin yedinci fıkrası (TBK'nın 639 uncu maddesinin yedinci fıkrası) uyarınca ortaklığın haklı sebeple feshini isteme hakkını verir ve ortaklık mahkeme kararı ile ortadan kalkar. Ortaklığın feshi, diğer tarafça istenmemiş ise ortaklık sözleşmesi yürürlükte kalır....

          Ort." ile ilgisinin olmadığını, davacının yetkili olduğu işleme ile davaya konu adi ortaklık işletmesinin farklı olduğunu ve bu ortaklığa ilişkin ayrı bir sözleşme yapıldığını, davacı tarafın kötü niyetli olarak borçtan kurtulmak maksadıyla iş bu davayı açtığını, bu nedenlerle; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi: Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2018/44129 esas sayılı takip dosyası, Samsun 2.Noterliğinin düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı ortaklık sözleşmesi, ticari kayıtlar. Dava, davalılnın Samsun 9.İcra Müdürlüğü'nün 2018/44129 E. Sayılı dosyasında borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir....

            CEVAP-KARŞI VE BİRLEŞEN DAVA Davalı; yapılan sözleşme nedeni ile köy tüzel kişiliğinin zarara uğradığını, masrafların muhtarlık tarafından karşılandığını, köye ödenmesi gereken gelirin ödenmediğini, davacılar hakkında ruhsatsız otopark nedeni ile işlem yapıldığını, köyü borçlandırdıklarını, proje dışı yapıların yıktırıldığını, köye kar payı verilmediğini savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı davada; 2004-2008 yıllarına ait ödenmesi gereken gelir miktarından şimdilik 10.000,00 TL'nin davacılardan tahsilini talep etmiştir. Birleşen davada ise; çekilmez hale gelen adi ortaklık sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep edilmiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemece; gerekçesi belirtilmeksizin asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, adi ortaklık sözleşmesinin feshine, ortaklığın vergi borcunun davalı-karşı davacı tarafından ödenmesine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKI YARGILAMA SÜRECI A. Bozma Kararı 1....

              Denetleme ve yönetme özellikle affectio societatis (ortak amaç için çalışma) ile yakın bağlantı içerisindedir. Oysa, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinde; ödünç verenin, yönetme ve denetleme yetkisi kural olarak bulunmaz. Ancak, ödünç verene denetleme yetkisi tanınması, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinin hukuksal yapısına ters düşmez. Bu nedenle, sadece denetleme yetkisi tanınan hallerde, bu yetki sınırı ise sonuca katılmalı, ödünç sözleşmesinin varlığı düşünülebilir. Buna karşılık denetleme yetkisi geniş ise ve özellikle bu yetki yanında yönetim yetkisi de tanınmış ise, bu durumda adi ortaklık lehine bir belirtiden söz edilebilir. Keza, ilişkinin sona ermesinin tabi olduğu rejimde taraflar arasındaki ilişkinin niteliğinin belirlenmesinde önemli olabilir. Özellikle nakit ile katılanın ölümünün ilişkiyi sona erdirmesi, fesih hakkının tanınması ve sair şekillerde kişiliğin ön plana çıkması da adi ortaklığın varlığına delalet eder....

              Denetleme ve yönetme özellikle affectio societatis (ortak amaç için çalışma) ile yakın bağlantı içerisindedir. Oysa, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinde; ödünç verenin, yönetme ve denetleme yetkisi kural olarak bulunmaz. Ancak, ödünç verene denetleme yetkisi tanınması, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinin hukuksal yapısına ters düşmez. Bu nedenle, sadece denetleme yetkisi tanınan hallerde, bu yetki sınırı ise sonuca katılmalı, ödünç sözleşmesinin varlığı düşünülebilir. Buna karşılık denetleme yetkisi geniş ise ve özellikle bu yetki yanında yönetim yetkisi de tanınmış ise, bu durumda adi ortaklık lehine bir belirtiden söz edilebilir. Keza, ilişkinin sona ermesinin tabi olduğu rejimde taraflar arasındaki ilişkinin niteliğinin belirlenmesinde önemli olabilir. Özellikle nakit ile katılanın ölümünün ilişkiyi sona erdirmesi, fesih hakkının tanınması ve sair şekillerde kişiliğin ön plana çıkması da adi ortaklığın varlığına delalet eder....

              İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; TBK 639 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın haklı sebeple fesih ve tasfiyesi ile tasfiye payının ödenmesi adi ortaklığın konusunu teşkil eden inşaat sözleşmesi uyarınca elde edilen bağımsız bölümlerin adi ortaklık kapsamında el birliği mülkiyetinin korunarak tasfiye payı oranında taşınmazların taraflara devri, adi ortaklığa verilen---- tasfiyede dikkate alınarak davacıya ödenmesi, kar paylarının hesaplanıp ödenmesi istemlerine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu