Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

G E R E K Ç E Uyuşmazlık, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve kar payı alacağına ilişkindir. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle adi ortaklığın feshine, tasfiyesine ve kar payı alacağının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince resen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı yapılan incelemede; I)Dava dilekçesine ekli T2-Ali Çetin Adi Ortaklığı, Ortaklık Sözleşmesi" başlıklı sözleşmeye göre; tarafların Özel Eko-Dent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği unvanıyla 11/03/2013 tarihinde adi ortaklık kurdukları, ağız ve diş sağlığı işleri konusunda ortak oldukları, başlangıçta davacının %20, davalının %80 oranında sermaye payı koyacaklarının taahhüt edildiği, kar ve zararın belirtilen pay oranında dağıtılacağı hükme bağlanmıştır....

Dosya kapsamından; davacı ile davalının, aktariye dükkânı işletmek üzere, ortaklık kurdukları ve bu ortaklığın son bulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, adi ortaklığa koyduğu sermaye payı ile tasfiye payının tahsili talep edilmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....

    Sözleşmede, T4 vizyon ve misyonuna uygun işletilmesi ve özel Başakşehir Anaokulunun iç dizaynı ve binanın kiralanması, tadilat ve tamiratına ilişkin işlemlerin yerine getirilmesinin davalı şirketçe yerine getirileceğine ilişkin anlaşma da adi ortaklı çerçevesindeki sorumlulukların paylaşımına ilişkin olup,bu düzenlemenin sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olmasına herhangi bir etkisi sözkonusu değildir. Böylece, taraflar araısndaki sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olduğu, bu hususun her iki tarafın da kabulünde olduğu, davacının sermaye ve kar payını talep ettiği,böylece bu talebin aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebini içerdiği,mahkemece hatalı niteleme ile sözleşmenin franchising sözleşmesi olduğu kabul edilerek,yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka aykırıdır. Taraflar arasında adi ortaklık kurulduğu,bir süre devam ettiği ve sona erdiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

    Davada, taraflar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisinde, işletmeden elde edilen karın paylaşılmış olmasına rağmen, davacının hissesine düşenin verilmediği iddiası ile alacak talep edilmektedir. Taraflar arasında, bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlığın, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin yapılıp yapılmadığı, davacının bir alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır....

      ten alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece davacı ile davalılardan ... arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin ticari faaliyete geçmediği, yatırılan sermaye dışında tasfiyeye tabi tutulacak birşey bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile 10 YTL sermayenin 2 YTL'sinin davacıya aidiyetine ve bu paranın davalı ...'ten tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmişse de, Yargılama giderleri yönünden davanın kabul ve reddedilen kısımları göz önünde tutularak tespit edilecek orana göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, tespit edilen tüm yargılama giderlerinin davalılardan ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ -KARAR- Dava, adi ortaklık sözleşmesinin feshi ve malların tasfiyesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          olmadığını savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davada ise; davalının haksız eylemleri ve davranışları nedeniyle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL zararının tazminini talep etmiştir....

            Dava tarihi olan 12.03.2012 tarihi itibariyle, sözleşmede belirlenen 10 yıllık sürenin dolduğu, diğer yandan da, davacının, davalı tarafından ortaklıktan çıkarıldığını iddia ederek, kâr payının tahsilini talep etmesi karşısında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....

              Tüm dosya kapsamından taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır ki, bu husus mahkemenin de taktirindedir. Davacı, davalı ile aralarında, 15.04.2014 tarihinde adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu ancak davalının ortaklıktan kaynaklanan hesap verme borcunu ihlal ettiğini ve ortaklar arasındaki güven ilişkisini zedelediğini ileri sürerek adi ortaklığın fesih ve tasfiye ile koyduğu sermaye payının iadesini talep emiş olmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)...

                Bu durumda, ortaklık amacının elde edilmesi imkansız hale gelmiştir. Dolayısıyla, taraflar arasındaki ortaklık, 818 sayılı BK'nun 535/1. (6098 sayılı TBK'nun 639/1.) maddesi gereğince son bulmuştur. Davacı tarafça adi ortaklığın varlığı ve son bulduğu ispat edildiğine göre, mahkemece yapılacak iş; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümlerini dikkate almak ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerini taraflar arasındaki adi ortaklığa uygumak olmalıdır. Zira, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1. maddesi; “Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır....

                  UYAP Entegrasyonu