WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'a gönderilmiş, 25/02/2019 havale tarihli raporunda ; davacının ve davalının adi ortaklığından dolayı 5.670,15 TL'nin davacıya, 5.670,15 TL'nin de davalıya ait olmak üzere adi ortaklığın tasfiyesine ve adi ortaklığın bu şekilde kapatılması gerektiği beyan edilmiş,bu rapor hükme dayanak yapılmıştır. Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında; temizlik malzemesi satışı ve halı yıkama hususunda bir adi ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça; taraflar arasında, yargılama sırasında varlığı ispat edilen ortaklığın, fesih ve tasfiyesi talep edilmiş olup, bu durumda tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....

    Buna göre adi ortaklığın unsurları; kişi, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba (affectio societatis), katılım payı (sermaye) ve sözleşme bağı şeklinde belirtilebilir. Adi ortaklık sözleşmelerinin kuruluşu bakımından, ortakların esaslı noktalarda uyuşması gerekir (TBK md 2/1). Eş söyleyişle, ortakların şahsı, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba, katılım payının türü ve kapsamı, ortaklık açısından esaslı unsurlar olup, bunlarda uyuşulması ortaklık sözleşmesinin kurulması için yeterlidir. Ortaklar, ikinci derecedeki noktalarda uyuşmamış olsalar bile, ortaklık kurulmuş sayılır. Somut olayda ,davacı, davalı ile aralarında bir adi ortaklık kurulduğunu iddia etmiş, davalı ise adi ortaklık iddiasını reddetmiştir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir....

      Davacı şirket tarafından adi ortaklığın vergi borcuna istinaden ödenen toplam 452.661,38 TL'nın ortaklık hissesi oranında 226.330,69 TL'nın tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı yanca, adi ortaklığın tasfiyesinin gerçekleşmediği ve bu nedenle ortakların birbirinden alacak talebinde bulunamayacağı savunulmuştur. Taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu ihtilafsız olmakla, ortağın diğer ortaktan adi ortaklık ilişkisi kapsamında alacak talebinde bulunması fesih ve tasfiyeyi de kapsamaktadır. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639. maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. İş ortaklığının konusu ve amacını oluşturan "... İlçesi ... Okul ve İdari Bina Yapım İşi"ne ilişkin iş sahibi ......

        Bir ortak tarafından ortaklık sözleşmesi gereğince kendine düşen payın istenmesi aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, için maddi ve hukuki vaka bu şekilde değerlendirildiğinde inceleme bu yönde yapılmalı, öncelikle Adi ortaklığın haklı sebeplerince fesih ve tasfiyesinin talep olunup olunmadığı, bu hakkın kullanılmasında MK.2.maddesi gereğince iyiniyetin korunup korunmayacağı ve feshin gerekiyorsa Adi ortaklığın feshine şeklindeki ön uyuşmazlık giderildikten sonra diğer aşamalara geçilmelidir. Mahkemece, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)...

          Bu durumda, 01.....2011 tarihli ek sözlşme uyarınca davanın tarafları arasında bir adi ortaklık ilişkisi kurulduğu ve uyuşmazlığın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620. vd. maddelerinde (818 sayılı Borçlar Kanunu m.520 vd.) düzenlenen adi ortaklık hükümlerine göre çözülmesi gerektiği kabul edilmelidir. Mahkemenin benimsemesi de bu yöndedir. Davanın bu niteliğine ve mahkemenin benimsemesine göre temyiz incelemesi görevi Dairemiz görevi dışında olup Yüksek .... Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ....06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            KARAR Davacı, davalı ile 16.2.1996 tarihli noterde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi ile kendisine ait taşınmazın dilediği amaçla kullanılmak üzere davalı kullanımına verdiğini, davalının üzerine halı saha ve tesisini inşa ettiğini, kendisinin de yardım ettiğini, elde ettiği gelirden % 25 kar payı verileceği taahhüt edildiği halde verilmediğini, sözleşmede adi ortaklık süresi 8 yıl olarak belirlendiği ve süre dolduğu halde taşınmazı terk etmediğini bildirerek adi ortaklığın feshine,ödenmeyen kar payı ve haksız işgali nedeniyle zararı olarak 40.000 TL nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacı ile adi ortak olmadıklarını, sözleşmeye göre % 25 işletme gelirini ödediğini, hukuki ilişkinin adi ortaklık değil hasılat kirası niteliğinde olduğunu, tüm tesisi ve işletme giderlerini kendisinin karşıladığını bildirerek, davanın reddini dilemiştir....

              KARAR Davacılar, asıl ve birleşen davada Maltepe cezaevinin yapımı için davalı ile birlikte adi ortaklık oluşturduklarını, davalının yönetici ortak olduğu adi ortaklığa yaklaşık 4,5-5 milyon TL ödediklerini, başından beri ortaklığı yöneten davalının hesap vermekten kaçındığını, cezaevi inşaatının tamamlanarak dava dışı idareye teslim edildiğini ve bu suretle ortaklığın amacına ulaştığını, davalının kendilerine kar payı vermediğini ileri sürerek inşaatın tamamlanarak idareye teslimi nedeniyle adi ortaklık sözleşmesinin feshini, tasfiye bilançosu yapılarak verdikleri katılım payı ve adi ortaklığın hesaplanacak mal varlığından müspet bakiye kalması halinde %40 hisselerine tekabül eden miktara ilişkin olarak her bir davacı için fazlası saklı kalmak üzere 10.000 TL katılım payı ve 10.000 TL kar payı olmak üzere toplam 40.000 TL.nin tahsilini istemişler, 14.5.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile de 9.544.428.08 TL.nin ödetilmesini talep etmişlerdir....

                Adi ortaklıkta, yönetici ortaklar ile diğer ortaklar arasındaki ilişkiyi düzenleyen TBK'nın 630 uncu maddesinin üçüncü bendine göre; yönetici, yılda en az bir defa hesap vermek ve kazanç paylarını ortaklara ödemekle yükümlüdür. Buna göre; davalı ..., dava konusu ortaklıkta yönetici olmakla birlikte, her ne kadar adi ortaklık döneminde, yönetici olmayan ortak tarafından kar payı istenmesi, adi ortaklığın tasfiyesini gerektirmese de, dava konusu somut olayda, tadil sözleşmesi ile ortaklık konusunun ifasının imkansız hale geldiği, ortaklığın fiilen devam etmediği hususu taraf iradelerinden anlaşıldığından adi ortaklık ilişkisinin fiilen sona erdiğinin kabulü gerekmektedir. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte, ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür....

                  Mahkemece taraflar arasında 15.05.2008 tarihinde adi ortaklık sözleşmesinin yapıldığı ve davacının 60.000.00 TL ortakılk sermayesi koyarak bunu davalıya verdiği ancak ortaklık zarar ettiğinden kafenin kapatıldığı sabit görüldüğünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Taraflar arasında 15.05.2008 tarihli protokol ile adi ortaklık kurulduğu sabittir.Bu protokole göre ... internet cafe...adına kayıtlı olsa da işyerinin ... ve ...'a ait olduğu, bu ortaklıkta %75 ortaklık payı ...'ya % 25 ortaklık payı ...'...

                    Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı-karşı davalı tarafından araç bedeli ve davalıya ödenen 4.250 TL talep edilmiş, karşı davada ise araçların tamir masrafları ve sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart talep edilmiş olup, bu durumda; tarafların karşılıklı talepleri adi ortaklığın tasfiyesinin mahkeme kararıyla tamamlanmasına yönelik kabul edilmeli ve inceleme bu yönde yapılmalıdır. ..... Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Niteliği gereği, adi ortaklıklar kişi ortaklıklarına dahildir, ortakların şahsı belirleyicidir. Adi ortaklık sözleşmesi iç ilişkide karşılıklı güvene ve iyiniyete dayanmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu