Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TBK'nın 638. maddesi hükmünce ortaklar birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, üçüncü bir kişiye karşı ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan aksi kararlaştırılmamış ise müteselsilen sorumlu olurlar. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı gibi adi ortaklık olarak takip ve dava ehliyeti bulunmamaktadır. Takip ve davanın adi ortakların tamamı yada yönetim ve temsil yetkisini haiz ortak tarafından yapılıp açılması gerekmektedir.Somut olayda icra takibi ve dava adi ortaklık adına ... İnş. A.Ş. tarafından yapılmış ve açılmış ise de; ... İnş. A.Ş.'...

    Noterliği' nin 23.01.2014 tarih ve ... yevmiye nosunda kayıtlı Adi Ortaklık Sözleşmesi ile “... Tic A.Ş. ve ... Ltd Şti Adi Ortaklığı (Bundan sonra “Adi Ortaklık” olarak anılacaktır.) kurulduğunu, adi ortaklığın faaliyet konusunun 3.maddesinde yazılı olduğunu, ... kiracısı dava dışı ... A.Ş ile mahkemeden tasfiyesi talep olunan Adi Ortaklık arasında 09.04.2014 tarihli alt kira sözleşmesi akdedildiğini, adi ortaklığın kuruluş amacına uygun olarak otel içerisinde bulunan restoran alanının 10 yıl süreli olarak kiralandığını, kiralama akabinde adi ortaklık tarafından mecurda “... ” adı altında restoran işletilmeye başlandığını, adi ortaklık kira sözleşmesine uygun şekilde mecurda faaliyetini sürdürürken ve kira bedellerini düzenli olarak öderken, mecuru kiralayan ... tarafından Adi Ortaklık aleyhine ......

      Adi ortaklığın işlettiği işletmeler ticari işletme vasfında olduğundan ve uyuşmazlık adi ortaklık tasfiye protokolüne ilişkin olduğundan 6102 sayılı TTK'nın 12/1.maddesi uyarınca mahkememiz görevli kabul edilmiştir. " gerekçeleriyle 1-Davanın kabulü ile; İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ......

        Mahkemece bozma ilamının içeriği, 01.01.2009 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin 2. maddesinde tek tek belirtilen davacının yaptığı işler ve bozmadan sonra alınan bilirkişi heyetinin asıl ve ek raporu gözardı edilerek sadece adi ortaklık sözleşmesinin 6. maddesi dikkate alınarak yanlış ve yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yüklenici yararına bozulması uygun bulunmuştur....

          Hukuk Genel Kurulunun 08.10.2003 tarih, 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Dosya içeriğine göre dava, ... Temizlik İnş. Ltd. Şti.-MNA Ltd. Şti. Adi Ortaklık olarak adi ortaklığa yöneltilmiş, dava dilekçesi adi ortaklık adına tebliğ edilerek yargılama yapılmıştır. Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Bu durumda, adi ortaklığı oluşturan tüzel kişilerin ayrı ayrı davalı olarak gösterilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Eldeki davada, davalı tarafın yanlış gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/5. maddesi uyarınca, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmaktadır....

            Adi Ortaklığı'na kesildiğini, adi ortaklığın bir tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmadığını, adi ortaklığı oluşturan her iki davalı şirket aleyhine icra takibi yapıldığını, işbu davada da adi ortaklığı oluşturan her iki şirket taraf gösterilerek açıldığını, davalıların itirazı haksız olduğunu, iptali gerektiğini, Adi ortaklık, davacı müvekkilinin göndermiş olduğu faturaları teslim aldığını, söz konusu faturaları adi ortaklık defterine işlediğini, fatura konusu malları da teslim aldığını, HMK 222 hükmü uyarınca davacının kesmiş olduğu faturaları defterine işleyen adi ortaklık borcun varlığını kabul etmiş sayıldığını bir başka ifadeyle faturanın deftere işlenmesi tek başına borcun varlığının kabulü için yeterli kabul edilmekte olduğunu ayrıca, adi ortaklık tarafından 252.975,60-TL borç bakiyesinde mutabık kalındığına dair mutabakat da kaşelenip imzalanıp müvekkiline whatsapp yoluyla gönderildiğini, davalılar borcun varlığını kabul etmişler ama borçlarını bir türlü ödemediklerini, bu konuda...

              Dosyada bulunan tarihsiz “protokol” başlıklı belge adi ortaklık kurulmasına ilişkindir. Taraflar pijama ve gecelik diktirerek satımı konusunda adi ortaklık oluşturmuşlar, protokolün 2. ve 3. bentlerinde tarafların adi ortaklık kapsamında yapacakları işler kararlaştırılmış, ayrıca protokolün 5. maddesinde artan kâr olursa eşit şekilde paylaştırılacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı da cevabında aralarındaki ilişkinin adi ortaklık olduğunu savunmuştur. Bu durumda protokol içeriği davalının savunmasını doğrular nitelikte olduğundan, taraflar arasındaki ilişki adi ortaklık olup, uyuşmazlık da bu kapsamda değerlendirilip çözümleneceğinden, dosyanın temyiz incelemesini yapma görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 13....

                Davada; davacı, davalıya adi ortaklık için gönderdiği paraların iadesini talep etmiştir. Türk Borçlar Kanununun 147/4. maddesi hükmüne göre; “Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar hakkında beş yıllık zamanaşımı uygulanır (eski BK. m. 126/4). Sözleşmeden doğan alacaklarda zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten başlar (TBK. m. 149). Alacağın muaccel olmasının bir bildirime bağlı olduğu hâllerde, zamanaşımı bu bildirimin yapılabileceği günden işlemeye başlar (TBK.mad.149/2). TBK.nun 117. maddesine göre; borcun muaccel olması, ifa zamanının gelmiş olmasını ifade eder. Borcun ifası henüz istenemiyorsa muaccel bir borçtan da sözedilemez. Adi ortaklıkta, ortaklığın son bulduğu tarihte davacının alacağını isteme hakkı, (ifa zamanı) doğar ve borç muaccel hale gelir ve bu tarihten itibaren zamanaşımı başlar....

                  Adi Ortaklık olarak adi ortaklığa yöneltilmiş, dava dilekçesi adi ortaklık adına tebliğ edilerek yargılama yapılmıştır. Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Bu durumda, adi ortaklığı oluşturan tüzel kişilerin ayrı ayrı davalı olarak gösterilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Eldeki davada, davalı tarafın yanlış gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/5. maddesi uyarınca, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmaktadır. Bu sebeple davacı vekiline, adi ortaklığı oluşturan tüm davalılara tebligat yapılması için süre verilmeli ve taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmelidir....

                    Ortaklık, taraflar arasında yapılan bir anlaşma veya mahkeme kararı olmadıkça tasfiye edilmiş sayılamaz. Bir başka deyişle, tarafların ortaklıktaki hak ve borçları hususunda taraflar arasında bir anlaşma olmadıkça veya bu husus mahkeme kararıyla belirlenip tasfiyeyle karar verilmedikçe adi ortaklığın devam ettiği kabul edilmelidir. Fesih ve tasfiye edilmeyen adi ortaklıkta da zamanaşımı süresi başlamaz. TBK.nun 147/4 maddesi gereğince; bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasında açılmış bulunan davalar hakkında beş yıllık zamanaşımı uygulanır. (BK. m. 126/4) Ayrıca, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için, taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Başka bir anlatımla, aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir....

                      UYAP Entegrasyonu