Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, vefa sözleşmesinin adi ortaklığın temelini teşkil eden yazılı delillerden biri olduğunu, ...’nın adi ortaklığın üzerinde oluşacağı işletmenin alımının nasıl yapılacağı konusunda ifadesinin bulunduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin 01/06/2011 tarihinde adi ortaklık temelini teşkil eden sözleşme ile ortaya konulduğunu, davanın ispatı konusunda yazılı delil zincirine dayandıklarını, ...’dan celp edilen belge asıllarının mahkeme kasasında saklandığını, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliğinin herhangi bir şekle bağlı olmadığını, adi ortaklık konusunda tanık beyanlarının bulunduğunu, Konya 2.Ağır Ceza Mahkemesinin dosyasında gerekçeli kararda "fabrikanın Mehmet tarafından ...’dan satın alınmasından sonra katılanlar ...’in fabrikanın işleriyle ilgilendikleri anlaşılmaktadır" şeklinde tespit yapıldığını, taraflar arasındaki adi ortaklığın ispatlandığını, mahkemeden adi ortaklığın tasfiyesi ve kârdan elde edilen gelirin...

    Noterliğinin 05/03/2012 tarih ve ... yevmiye nolu adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesi göre ortaklık için kararlaştırılan 5 yıllık sürenin dolması nedeniyle TBK'nın 639/5. maddesine uyarınca adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin tespitine, davacının dava tarihi itibariyle adi ortaklıktan alacağının bulunmaması, ortaklığa borçlu olması, adi ortaklığa ait malvarlığının davalının elinde bulunması ve davalının adi ortaklıktan alacak miktarı dikkate alınarak, davacının adi ortaklığın tasfiyesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içine taraflarca temyiz edilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 20/06/2011 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinde Ankara Mahkemelerinin yetkili kılındığını, mahkemenin adi ortaklık ile idare arasında yapılan sözleşmede ki yetki düzenlemesini dikkate aldığını ve kararın hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, tarafların imzalamış olduğu 20/06/2011 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinde Ankara Mahkemelerinin yetkili kılındığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Davada, taraflar arasında düzenlenen adi ortaklığın tasfiyesi ile alacak talep edilmektedir. HMK.'nun Yetki sözleşmesi başlıklı 17.maddesinde "(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır."...

        GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve alacağın tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında Ankara Yenimahalle .... Noterliğinin 11/11/2014 tarih ve 36066 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesiyle Hidro Anka Hidrolik isimli adi ortaklık kurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından adi ortaklığın fesih, tasfiyesi ve ortaklık pay ve kar payının tahsili talebiyle iş bu dava açılmıştır. 6098 sayılı kanunun 639. Maddesinde adi ortaklığın sona erme sebepleri; " Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer: 1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle. 2. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle. 3. Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle. 4. Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle. 5....

          Mahkemece; TBK'nın 644.maddesi gereğince adi ortaklığın tasfiyesinin mahkemenin görevi dışında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi ortaklığın tasfiyesi istemine istemine ilişkindir. TBK'nın 620. maddesindeki tanıma göre;"Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir". Ön uyuşmazlık; talebin bulunması halinde ve hakli sebeplerin varlığı ile Adi Ortaklığın Feshinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. TBK'nın 639.maddesinde sayılan hallerin varlığı halinde ortaklık ilişkisi sona bulur. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesi ortaklığı sona erdirir....

            , doktrinde de mesleklerini ortak olarak icra eden mali müşavirlerin durumunun adi ortaklık olarak kabul edildiğini, müvekkilinin Denet YMM'de ifa ettiği görevlerden de herhangi bir çalışan değil, gizli ortağı olduğunun anlaşıldığını, Denet YMM'deki adi ortaklıkta ortağın ortaklıktan çıkarılmasının mümkün olmaması nedeniyle 30/12/2011 tarihinde müvekkilinin Denet YMM'deki işinden çıkarıl- masının ortaklığın feshedilmesi anlamı taşıdığını, bu nedenle adi ortaklığın tasfiyesi suretiyle kendisine düşen adi ortaklık payını talep ettiğini, ancak adi ortaklık sözleşmesi uyarınca kurulan anonim şirketin adi ortaklıkta birlikte sona ermeyeceği dikkate alınarak, adi ortaklık malvarlığındaki şirketler tasfiye edilmeden adi ortaklığın varsayımsal olarak tasfiyesi sonucunda payın hesaplanmasını ve şirketlerin hizmet şirketi olması nedeniyle indirgenmiş nakit akımları yönetiminin uygulanması suretiyle hesaplama yapılmasını, yukarıda açıklanan açıklanan nedenlerle; müvekkili ile davalılar arasında, ortaklaşa...

            Dava, taraflar arasında düzenlenmiş adi ortaklık sözleşmesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde; "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir." hükmüne yer verilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 620. Maddesinde "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir." hükmüne yer verilmiştir. Adi ortaklık TBK'nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının tacir olmadığı ve ticari işletmeyi ilgilendirmediği, uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi ve Türk Borçlar Kanununun 620. ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre çözümlenmesi gerektiğinden Konya... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

              Dava, taraflar arasında düzenlenmiş adi ortaklık sözleşmesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde; "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir." hükmüne yer verilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 620. Maddesinde "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir." hükmüne yer verilmiştir. Adi ortaklık TBK'nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının tacir olmadığı ve ticari işletmeyi ilgilendirmediği, uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi ve Türk Borçlar Kanununun 620. ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre çözümlenmesi gerektiğinden Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

              Yukarıda belirtilen sözleşmeler ve adi ortaklığa ilişkin düzenlemeler dikkate alındığında, yasada ortaklık sözleşmesinin kurulması için kanuni bir şekil öngörülmediği, ancak geçerliliği kanunen şekle tabi bir taahhüt bulunuyor ise adi ortaklık sözleşmesinin de o şekle uygun olarak yapılması gerektiği, aksi takdirde adi ortaklık sözleşmesinin geçersizliğinin söz konusu olacağı, bu anlamda sermaye olarak bir taşınmazın mülkiyetinin adi ortaklığa konulması halinde ortaklık sözleşmesinin de resmi şekilde yapılması gerektiği açıktır. Taşınmaz üzerinde taraflar arasında oluşturulacak adi ortaklığın tasarrufta bulunabilmesi şarta bağlanmıştır....

                Mahkemece, Dairemizin 12.12.2005 tarihli bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshine, taraflar arasındaki ortaklığın sabş sureti ile tasfiyesine, tasfiye memuru atanmasına, ortaklığa konu aracın satış memuru tarafından değerinin tespiti ile satış işleminin yapılmasına, ortaklık borçlarının ödenmesinden sonra ba-kiyesinin hisseleri oranında taraflara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmadan sonraki yargılamada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmiş ise de, bu haliyle adi ortalığın usulüne uygun tasfiye edildiğinden söz etmek mümkün değildir. Daha açık bir anlatım ile adi ortaklığın mahkemece bizzat tasfiyesinin yaptırılması gerekir. Bozma ilamı-mızda da belirtildiği üzere, ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

                  UYAP Entegrasyonu