İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; TBK 639 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın haklı sebeple fesih ve tasfiyesi ile tasfiye payının ödenmesi adi ortaklığın konusunu teşkil eden inşaat sözleşmesi uyarınca elde edilen bağımsız bölümlerin adi ortaklık kapsamında el birliği mülkiyetinin korunarak tasfiye payı oranında taşınmazların taraflara devri, adi ortaklığa verilen---- tasfiyede dikkate alınarak davacıya ödenmesi, kar paylarının hesaplanıp ödenmesi istemlerine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/494 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların adi ortaklık kurulması konusunda şifai olarak anlaştıklarını, ancak davalının anlaşmaya aykırı olarak hazırladığı 13/03/2020 tarihli adi yazılı adi ortaklık sözleşmesini hile ile davacıya imzalattığını, davalının haksız ve kötüniyetli davranışları nedeniyle adi ortaklık ilişkisinin fiilen sonlandırıldığını, şifai adi ortaklık ilişkisi doğrultusunda herhangi bir tüzel kişiliğe tabi şirket kurulması yönünde taraflar arasında fikir birliği yok iken davalının ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, adi ortaklık ilişkisinin varlığı iddiasına dayalı ortaklığın sona erdiğinin tespiti ile tasfiyesi, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak ve tazminat istemlerine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
gereken gelir gider ve genel olarak ortaklığın durumu ile ilgili bir bilgiyi davacı ortağa vermediği olgusunun davacı delilleri kapsamında ispat edildiği, güven kaybına uğrayan davacının adi ortaklığın fesih talebinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, taraflar arasında kurulan adi ortaklık sözleşmesinin feshi ve tasfiyesine, adi ortaklığın tasfiyesi bakımından tasfiye memuru olarak mali müşavir atanmasına, tasfiye memuru ücreti olarak 400,00 TL ücret takdirine, iş bu ücretin davacı tarafından karşılanmasına, karar kesinleşinceye kadar ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının tespiti, yönetimi ve mal varlığının korunması bakımından kayyım olarak mali müşavir ...'...
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Taraflar adi ortaklık sözleşmesinin tarafıdır.6098 sayılı TBK'nın 147-(4) maddesinde adi ortaklıktan kaynaklanan davalarda zamanaşımı (5) yıl olarak belirtilmiştir.Somut olayda, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. --------- Hukuk Dairesi'nin -------- E---------K. Nolu 17.04.2014 tarihli ve --------- E.- ---------- K. 22/02/2022 tarihli ilamlarında da belirtildiği üzere; ortaklık, taraflar arasında yapılan bir anlaşma veya mahkeme kararı olmadıkça tasfiye edilmiş sayılamaz. Bir başka deyişle, tarafların ortaklıktaki hak ve borçları hususunda taraflar arasında bir anlaşma olmadıkça veya bu husus mahkeme kararıyla belirlenip tasfiyeyle karar verilmedikçe adi ortaklığın devam ettiği kabul edilmelidir. Fesih ve tasfiye edilmeyen adi ortaklıkta da zamanaşımı süresi başlamaz. Eş söyleşiyle, zamanaşımı süresi ancak fesih ve tasfiye anında başlar."...
Mahkemece, adi ortaklık sözleşmesinin feshe yetkisi olmayan vekil tarafından imzalandığı ve bu nedenle davacıyı bağlamadığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi olduğu ihtilafsızdır. Davacının talebi adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik bir taleptir. Hal böyle olunca, adi ortaklık sözleşmesi gereği taraflar arasındaki ilişkinin B.K nun 520 vd maddeleri gereğince tasfiyesi gerekir. BK'nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....
Bu iddiayı ileri süren taraf, adi ortaklık ilişkisi bir sözleşme olduğundan, iddiasını HMK. md.200 gereğince senet (kesin delil) ile ispat etmelidir. Somut olayda, taraflar arasında yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi bulunmamakta ise de; davacılar ile davalıların murisi kardeş olup, HMK.'nun 203/1 maddesi gereğince, olayda tanık da dinlenebilecektir. Davacı taraf, adi ortaklığın bulunduğunu iddia edip, bu iddiasının ispatı yönünden tanık deliline dayanmış, yargılama sırasında dinlettiği tanıkları ile de, adi ortaklığın varlığını ispat etmiştir. Hal böyle olunca, taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu kabul edilip, uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK.nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer....
Bu bağlamda, adi ortaklık sözleşmesinin feshi ve tasfiyesi ile adi ortaklık tasfiyesinden doğan alacakların tespiti istemine ilişkin işbu uyuşmazlığa bakma görevi genel mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Davalı adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığını ancak yürürlüğe girmediğini, taşınmazları bedeli karşılığı satın aldığını, inşaat şirketinin ise babalarının verdiği sermaye ile iki erkek kardeş tarafından kurulmadığını,bu sözleşmeye dayanarak daha önce bir talep ve dava açma yoluna gidilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 2010/13321-18015 Davacı 26.4.1984 tarihli noterde onaylatılan adi ortaklık sözleşmesine istinaden ortaklık payı ve sözleşmeye uyulmaması nedeniyle cezai şart alacağının tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını ancak uygulanmadığı savunmuştur....
Birleşen davada ise; çekilmez hale gelen adi ortaklık sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep edilmiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemece; gerekçesi belirtilmeksizin asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, adi ortaklık sözleşmesinin feshine, ortaklığın vergi borcunun davalı-karşı davacı tarafından ödenmesine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKI YARGILAMA SÜRECI A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karsı davacı- karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmustur. 2....