adi ortaklık hesabından ödeneceğini, adi ortaklık hesabında para bulunmaması halinde ise davacı ... tarafından ödeneceği, davalı şirketin bir ödeme yapması durumunda davacı ... tarafından karşılanacağının kabul ve taahhüt edildiğini belirterek, ihale konusu iş kapsamında devam eden davalar bitmeden davacının bir alacağı tespit edilecek dahi olsa bu bedellerin anılan hüküm gereği bu alacaktan mahsup edilmesi gerekeceğini, davacı yanca adi ortaklığın tasfiyesi istenmeden alacak davası açtığından davanın usulden ve esastan reddine, karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, adi ortaklık tasfiyesi istemine ilişkindir. Davanın açıldığı Fethiye 3....
Noterliği' nin 23.01.2014 tarih ve ... yevmiye nosunda kayıtlı Adi Ortaklık Sözleşmesi ile “... Tic A.Ş. ve ... Ltd Şti Adi Ortaklığı (Bundan sonra “Adi Ortaklık” olarak anılacaktır.) kurulduğunu, adi ortaklığın faaliyet konusunun 3.maddesinde yazılı olduğunu, ... kiracısı dava dışı ... A.Ş ile mahkemeden tasfiyesi talep olunan Adi Ortaklık arasında 09.04.2014 tarihli alt kira sözleşmesi akdedildiğini, adi ortaklığın kuruluş amacına uygun olarak otel içerisinde bulunan restoran alanının 10 yıl süreli olarak kiralandığını, kiralama akabinde adi ortaklık tarafından mecurda “... ” adı altında restoran işletilmeye başlandığını, adi ortaklık kira sözleşmesine uygun şekilde mecurda faaliyetini sürdürürken ve kira bedellerini düzenli olarak öderken, mecuru kiralayan ... tarafından Adi Ortaklık aleyhine ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Taraflar arasında davacının %50 ortak olduğu T1 ve T4 Adi Ortaklığı adıyla 24.10.2014 tarihinde Konya 9.Noterliği'nin 24.10.2014 tarih ve 34050 yevmiye numaralı Adi Ortaklık Sözleşmesi ile ortaklık kurulduğu, sözleşmenin 5. Maddesi ile ortaklığın süresinin 24/10/2014 tarihinden başlamak üzere 5 yıl olarak belirlendiği, sözleşmenin 13. Maddesine göre adi ortaklığın münferiden davalı T4 tarafından temsil edileceğinin kabul edildiği, tarafların bir araya gelerek 07/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile adi ortaklığı feshettiklerine ilişkin sözleşme yaptıkları, akabinde 10/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile yeni bir sözleşme yaptıkları ve sözleşmenin 7....
Davalı şirket ise, satış sözleşmesinin, davacı ile ... arasında kurulan adi ortaklık ile yapıldığını ve ...’ın talimatı ile davacıya ödeme yapılmadığını savunmuş, diğer adi ortağa davanın ihbar edilmesini istemiştir. Elde ki davanın ...’a ihbarı üzerine müdahale talebinde bulunulmuş ve davalı şirket ile kurulan satış ilişkisinin tarafının davacı ile birlikte kurdukları adi ortaklık olduğunu, adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi amacıyla açılan davada bu hususun ileri sürüldüğünü ve bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamındaki belgelerden, ... tarafından elde ki davanın davacısı aleyhine Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/532 E. sayılı dosyası üzerinden adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi amacıyla dava açıldığı anlaşılmaktadır. Bu dava sonucunda verilecek hükmün, elde ki davanın sonucunu etkileyeceği açık olduğundan, eldeki dava bakımından bekletici sorun olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Hâl böyle olunca, mahkemece, Küçükçekmece 4....
Taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu ve tedbir talep edilen taşınmazların adi ortaklık malı olduğu iddia edildiğine göre ve açıklandığı üzere devam eden adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının yargılama ve tasfiyesi sürecinde, adi ortaklığın malvarlığının korunması yönünden tedbir alınmasının adi ortaklığın menfaatine olacağı kanaatiyle, verilen red kararının usul ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2022 NUMARASI : 2020/123 E - 2022/64 K DAVA KONUSU : Adi Ortaklığın Fesih -Tasfiyesi ve Alacak KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı ile davalı şirket arasında 31/08/1989 tarihinde T3 ve Yüksel Bağcı Adi Ortaklığı ünvanlı bir adi ortaklık kurulduğunu, bu ortaklık yazılı sözleşmesinin Beşiktaş 3. Noterliği'nin 31/08/1989 tarih 30103 yevmiye numarası ile tasdik edildiğini, sözleşmenin konusunun Beşiktaş Barbaros Bulv....
ın Çin makamları nazarında resmi olarak ortak edildiği ispatlanamamış olsa da taraflar arsındaki ilişkinin davacıların verdiği katkı payı doğrultusunda kar etmek amacını taşıyan adi ortaklık ilişkisi olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca ticaret mahkemesince bu gerekçe ile verilmiş görevsizlik kararının temyizi neticesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2015/11790 Esas saylı ilamı ile yerel mahkeme gerekçesi onanmakla taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık olduğu husus bir kez daha kesinleşmiştir. Davacılar iş bu davada, adi ortaklık için koydukları katkı payını istediğinden bu talep adi ortaklığın tasfiyesi sonucunu ihtiva etmektedir. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir......
Mahkemece, davacının maddi zararını ispatlayacak delil sunmamış olduğu, davalının da ortaklığa maddi katkısının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 21.03.2007 tarihli taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshine ve tasfiyesine,birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Taraflar arasında, 21.0J.2007 tarihli sözleşme ile dava dışı ...'e ait üç adet parselde bulunan taşınmazın satın alınarak bu taşınmazlar üzerinde satmak üzere konut projesi geliştirilmesi hususunda adi ortaklık kurulduğu, tarafların ortaklığın feshi ile tasfiyesini talep ettikleri dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece adi ortaklık sözleşmesinin feshine ve ortaklığın tasfiyesine karar verilmiştir. Adi ortaklığın ne şekilde sona ereceği B.K.nun 535. maddesinde, tasfiyenin nasıl ve kimler tarafından yapılacağı da 538 ve devamı maddelerinde gösterilmiştir....
Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir. Davacının iddiası ve davalının açıklamalarına göre,taraflar arasında 2004 yılı Ekim ayında sözlü olarak meyve fidancılığı,süs bitkileri üretimi ve satılması konularında ortaklık kurulmak üzere sözlü anlaşma yapılıp akabinde ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye,bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....