Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, ortaklardan ayrı katma değer vergisi mükellefi olan adi ortaklık adına yapılan tarhiyatlara ilişkin vergi/ceza ihbarnamelerinin müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken adi ortaklık adına düzenlenmesinin 3065 sayılı Kanun'un 44. maddesine uygun düşmediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş ise de, söz konusu tarhiyatların nedenini oluşturan fiillerin adi ortaklık olarak gerçekleştirildiğinden ve yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde fiili gerçekleştiren adi ortaklığın vergi ve cezalar açısından muhatap kabul edilmesinde yasal bir engel bulunmadığından, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken cezalı tarhiyatların kaldırılmasına hükmeden kararda hukuki isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin kabulüne, 2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının BOZULMASINA, 3....

    Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK 620/1. Madde). 6100 sayılı ..... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Somut olayda davacı, davalı ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi kurulduğunu iddia etmekte, davalı ise davacı ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi ilişkisinin kurulmadığını savunmaktadır. O halde, davacı davalıyla ile adi ortaklık ilişkisi kanıtlamak zorundadır. Davacı taraf, davalı ile adi ortaklık sözleşmesi ilişkisi içerisinde ihale almak suretiyle iş yaptıklarını ve bu ilişkiden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini iddia etmekte olduğundan iddiasını, müddeabihin miktarına göre 6100 sayılı HMK'nın 200. madde hükmü gereği senetle ispat etmek zorundadır....

      DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/01/2022 KARAR TARİHİ :29/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ :29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili...ti. ile dava dışı .... arasında adi ortaklık kurulduğunu ve Beypazarı Belediyesinin 2012/193298 nolu hizmet alım ihalesi için sözleşme imzalandığını, bu iş için davalı bankanın ... Şubesinde hesap açıldığını, adi ortaklık sözleşmesine göre ortaklığı temsil ve ilzama müvekkili şirket yetkilisi olan ...'in yetkili olduğunu ancak davalı bankanın 05.03.2013 tarihinde yetkisiz kişi olan ...'a adi ortaklık yetkilisinin onayı olmadan, ortaklık hesabından usulsüz şekilde 18.500,00 TL ödediğini, müvekkilinin adi ortaklıktaki payının %51 olduğunu, dolayısıyla 9.435,00 TL zararının oluştuğunu, adi ortaklık adına ......

        Adi ortaklık ilişkisi bu şekilde ispatlanmış olup ,davalının koyduğu sermeyeyi talep ettiği ,bu amaçla ilamsız takip yaptığı, takibin kesinleştiği,davacının iş bu menfi tesbit davasını açtığı anlaşılmaktadır. İsbatlanan adi ortaklık ilişkisinin tarafları (adi ortaklar) davacı, davalı ve dava dışı Süleyman Bay'dır.Menfi tesbit konusu icra takibi, davalı tarafından davacı aleyhinde yapılmıştır.Davalı adi ortaklıkta verdiği sermayeyi geri istediğinden ,adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin usulünce yapılması ,ancak bunun için öncelikli olarak taraf teşkilinin sağlanması ve adi ortaklardan Süleyman Bay'ın da davaya dahil edilmesi gereklidir. Taraf teşkili mahkemece bu şekilde usulen tamamlandıktan sonra ise adi ortaklığın feshi ile TBK 642. vd. Md.lerinde açıklanan sıra ve yöntem izlenerek tasfiyesinin yapılması zorunludur....

        Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.06.2005 gün ve 152-613 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı, ...’ın üye, davalı ...’ün yüklenici sıfatıyla imzaladıkları tarihsiz “sözleşme” başlıklı adi yazılı sözleşmeye dayalı olarak ... tarafından belirtilen sözleşme uyarınca ödenen ortaklık payının iadesi istemiyle yüklenici ... hakkında başlatılan icra takibine, bu davalının vaki itirazının iptali istenmiştir. Davacı, hukuksal niteliğince yapı ortaklığı niteliğindeki adi ortaklık sayılan ortaklığın üyesi sıfatıyla ödediği ortaklık payının iadesini istemektedir ve eser sözleşmesi adi ortaklık ile yükleniciler arasında yapılmış olup, az yukarda açıklandığı üzere dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Bu sebeple, yerel mahkeme kararının temyiz incelemesini yapmak görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir....

          Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairece verilen 09/04/2015 tarihli ve 2014/13677 E. 2015/5926 K. sayılı ilamla, taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu, davacıların adi ortaklıktan kaynaklı alacaklarını talep ettikleri, bir ortağın adi ortaklıktan kaynaklanan alacağını istenmesinin, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyesini de kapsayacağı, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin usulünce tasfiye edilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile, tarafların ortak oldukları ''... Varisleri- ... Adi Ortaklığı'' adlı adi ortaklığın, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 05/06/2020 tarihli 3. aşama (son) bilanço raporundaki açıklamalar doğrultusunda feshine-tasfiyesine, Buna göre; a-) Ortaklığın yönetici ortağı olan davalı ...'...

            Davalı taraf dilekçesinde; murislerinin 1995 yılında vefat ettiğini, taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, çok eskiye dayanan olaylar hakkında 34 yıl sonra 2009 yılında bir ortaklığın varlığının iddia edilmesinin akla ve mantığa uymayacağını, iddialara ilişkin hiçbir kayıt ve belgenin bulunmadığını, buna göre iddiaların uydurma olduğunu ve davanın zamanaşımına uğradığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın ispat edilemediği, böylelikle de taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesinin kurulmadığı gerekçesi ile; davanın redine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/18465 esas 2015/4852 karar sayılı 24/03/2015 tarihli ilamıyla; “.... Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

              Bu nedenle tarafların birbirlerine karşı adi ortaklıktan doğan sorumlulukları ve talep hakları mevcut olup, bir ortağın diğer ortağa hesap verme yükümlülüğünü ihlal etmesinin, TBK'nın 639/7. Maddesi hükmü gereğince adi ortaklığın feshini haklı kılacak nedenlerdendir. Buna göre davacı tarafından, adi ortaklığın haklı nedenle feshine dayalı olarak adi ortaklığa koyduğu sermaye payının tahsili talep edilmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar....

                nin kurulduğunu, müvekkilinin ... ve ... ile ayrıca tüm şirketlerde %14 ortak olduğunu, müvekkilinin ... tarafından kurulmuş şirketler de adi ortaklık sözleşmesi gereğince %14 adi ortaklık payının bulunduğunu, ..., ... ve şirketleri bünyesinde devam etmiş 20 yıl boyunca ödenmesi gereken kar paylarının ödenmediğini ve bu kazançların şahıs ve şirketlerin faaliyetlerinde kullanıldığını, buna rağmen müvekkilinin bu faaliyet karlarından yararlandırılmadığını, müvekkilinin haklarını talep etmesi üzerine şirketten kovulduğunu ve ortaklık kar paylarının cüzi bir kısmının sadece avans şeklinde ödendiğini, bu nedenlerle davalılarla davacının tüm şirketlerde ve ticari faaliyetin bütününden adi ortak olduğunun tespitine, müvekkilinin 20 yıl boyunca devam edelen davalılarda birlikte adi ortaklığa ait ortaklığın aktif ve pasif mal varlığının belirlenerek idareci ortak konumunda olan davalılardan ortaklık hesabını gösterir hesabın istenilerek ortaklıktaki payının tespiti ile ortaklıkta yer alan ticari...

                  , doktrinde de mesleklerini ortak olarak icra eden mali müşavirlerin durumunun adi ortaklık olarak kabul edildiğini, müvekkilinin Denet YMM'de ifa ettiği görevlerden de herhangi bir çalışan değil, gizli ortağı olduğunun anlaşıldığını, Denet YMM'deki adi ortaklıkta ortağın ortaklıktan çıkarılmasının mümkün olmaması nedeniyle 30/12/2011 tarihinde müvekkilinin Denet YMM'deki işinden çıkarıl- masının ortaklığın feshedilmesi anlamı taşıdığını, bu nedenle adi ortaklığın tasfiyesi suretiyle kendisine düşen adi ortaklık payını talep ettiğini, ancak adi ortaklık sözleşmesi uyarınca kurulan anonim şirketin adi ortaklıkta birlikte sona ermeyeceği dikkate alınarak, adi ortaklık malvarlığındaki şirketler tasfiye edilmeden adi ortaklığın varsayımsal olarak tasfiyesi sonucunda payın hesaplanmasını ve şirketlerin hizmet şirketi olması nedeniyle indirgenmiş nakit akımları yönetiminin uygulanması suretiyle hesaplama yapılmasını, yukarıda açıklanan açıklanan nedenlerle; müvekkili ile davalılar arasında, ortaklaşa...

                  UYAP Entegrasyonu