Buna göre adi ortaklığın unsurları; kişi, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba (affectio societatis), katılım payı (sermaye) ve sözleşme bağı şeklinde belirtilebilir. Dava, adi ortaklık iddiasına dayalı masraf alacak talebine ilişkindir. Davacı ile davalılar arasında adi ortaklık bulunduğu iddiası ile dava açılmış olup,davalılarca adi ortaklığın varlığı kabul edilmemiştir. Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında, adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik yönünden herhangi bir şekle tabi olmayıp, sözlü yapılan adi ortaklık sözleşmesi geçerli ise de; inkarı halinde, bu ortaklığın varolduğunu ileri süren kişinin bu ortaklığı, uygulanması gerekli HUMK'nun 287- 288 ve 290 maddeleri gereğince (yasal sınır aşıldığından) ispatı gerekir. Türk Medeni Kanunu madde 6 gereğince, "Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür."...
ortaklık sözleşmesinin bulunmadığının beyan edildiği, davacının iddia ettiği adi ortaklık ilişkisini kesin deliller ile ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar verilmiştir....
Esas yönünden ileri sürülen istinaf sebeplerinin incelenmesi sonucunda ;dosyadaki bilgi ve belgelere göre , taraflar arasında "adi iş ortaklık sözleşmesi" başlıklı sözleşme akdedildiği,sözleşmenin konusunun ; Tekirdağ İli, Kapaklı İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, Kıvanç Sokak adresindeki 31/A no’lu bağımsız bölümde açılan Özel Başakşehir Anaokulu’nu kar ve zararı ile ¼ oranında davacıya, ¾ oranında ise davalıya ait olacak şekilde işletilmesi olduğu, sözleşme kapsamında tarafların ortaklık süresinin 01.06.2016’dan 01.07.2018 tarihine kadar geçerli olacak şekilde 2 yıl süreli olarak belirlendiği,davaya konu sözleşmede T1 özel okulu kendi nam ve hesabına işletmediği, işletme şeklinin adi ortaklık şekilde yürütüleceği, T1 ödemiş olduğu ortaklık payı ile %25 oranında ortak olduğu, yapılan masraflar düşüldükten sonra kalan karın bu ortaklık payı üzerinden paylaşılacağı sözleşme ile a belirlenmiştir....
Belediye Başkanlığı'nca ihaleye çıkarılan ....Merkezi yapım işi için adi ortaklık kurduklarını ve ihalenin bu ortaklıkça alındığını, alacağın tahsili için icra müdürlüğünce ... ... Belediye Başkanlığı'na yazılan haciz müzekkeresi ile adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konduğunu, borçlu ortağın kişisel borcu için hükmi şahsiyeti bulunmayan adi ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz konamayacağını ileri sürerek adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine konan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, takip konusu senette adi ortaklığın borçlu olması nedeniyle adi ortaklığın malvarlığına haciz konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Somut olayda; taraflar arasında 16.01.2012 tarihli noter kanalı ile düzenlenen bir adi ortaklık sözleşmesinin tanzim edildiği, sözleşmede ortaklık sermayesinin 20.000 TL olarak belirlenip ortakların kar ve zarardan sorumluluğunun %50 olarak belirlendiği, akabinde ise 15.06.2012 tarihli adi yazılı belge ile taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin son bulduğunun imza altına alındığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Bu noktada taraflar arasındaki ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yapılması gerekir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
Uyuşmazlık; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında "..." isimli lokantanın işletilmesi amacıyla adi ortaklık kurulduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, davalı tarafından işletmeye alınmadığını belirterek adi ortaklığın feshi ile sermaye ve kar payını istemiş; davalı ise davacının adi ortaklıktan isteği ile ayrıldığını, davacının alacağı olmadığını savunmuş, açtığı karşı davasında ise ortaklığın borçları nedeni ile davacı- karşı davalıdan 22.451,14 TL'nin tahsilini talep etmiştir....
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında, adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı tasfiyesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik yönünden herhangi bir şekle tabi olmayıp, sözlü yapılan adi ortaklık sözleşmesi geçerli ise de; inkarı halinde, bu ortaklığın varolduğunu ileri süren kişinin bu ortaklığı, uygulanması gerekli HUMK'nun 287-288 ve 290 maddeleri gereğince (yasal sınır aşıldığından) ispatı gerekir. Türk Medeni Kanunu madde 6 gereğince, "Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." Dava konusu olayda, davalı, davacı ile aralarındaki ortaklık ilişkisini reddettiğine göre; ispat yükü, bunu ileri süren davacı tarafa ait olacaktır. Kural olarak, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia edene düşer....
İnşaat Şirketi'ne, kalan %55'lik kısmını ise mevcut haciz nedeniyle icra dosyasına aktardığını, adi ortaklık sözleşmesinde açıkça paylaşımın nasıl yapılacağının yazılmış olduğunu, adi ortaklık üzerinden bölüşülen paranın dosyaya yatırıldığını, davacı ... İnşaat Şirketi, yatan paranın ortaklığın parası olduğu iddiası ile parayı ortaklık hesaplarına aktarıp alacaklılardan kaçırmayı hedeflediğini, davacı ... İnşaat şirketi zaten kendisine düşen parayı hissesi oranında kaynağında almış olduğundan diğer ortak ... İnşaat Ltd. hakkına düşen kısım için şikayette bulunmasında hukuki yarar olmadığını, dosyaya aktarılan paranın adi ortaklığın parası olmadığını, ... İnşaat Ltd. Şirketinin davadan feragat ettiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Mahkemece bozma ilamının içeriği, 01.01.2009 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin 2. maddesinde tek tek belirtilen davacının yaptığı işler ve bozmadan sonra alınan bilirkişi heyetinin asıl ve ek raporu gözardı edilerek sadece adi ortaklık sözleşmesinin 6. maddesi dikkate alınarak yanlış ve yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yüklenici yararına bozulması uygun bulunmuştur....
Bu dosyada da ... adi ortaklık hissesine mahsuben alacak isteminde bulunmuş, ölümü üzerine dava mirasçıları tarafından sürdürülmüştür. ... ile ... arasındaki adi ortaklığın feshinin Didim Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/231 E. 1998/105 K. sayılı dosyasında dava konusu yapıldığı, mahkemece adi ortaklık sözleşmesinin feshine karar verildiği, bu kararın da temyiz edilmeksizin kesinleştiği belirlenmiştir. Adi ortaklık ilişkisinin sona erdirilmesine ilişkin Didim Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/231 E. 1998/105 K. sayılı dava dosyasında ... adi ortaklık payı hakkında istekte bulunmadığından bu dava açılmış ve dava dilekçesinde adi ortaklık hissesine mahsuben alacak isteminde bulunulduğu açık şekilde bildirilmiştir....