Hemen belirtmek gerekir ki, BK'nın 535. hükmü gereğince, taraflar arasında başkaca bir kararlaştırma yoksa adi ortaklık ölüm ile son bulur. Davacının murisi Selma 17.08.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucu öldüğüne göre, adi ortaklık bu tarihte sona ermiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, murisin ölümünden sonra adi ortaklığın taraflar arasında sürdüğü de kanıtlanamamıştır. Eldeki dava, muris Selma ile davalı arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi olduğuna ve Selma'nın da 17.08.1999 tarihinde öldüğünün anlaşılmasına göre, fesih ve tasfiyenin bu tarih itibariyle yapılması zorunludur. Nitekim, somut olayda davalı ve dava dışı kardeşi İ.Hakkı ölümden sonra fırının mülkiyetini tamamen devraldıkları gibi, fırının işletmesi ile ilgili yeni bir adi ortaklık oluşturdukları dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bundan sonraki dönem ile ilgili oluşan kâr ve zararın önceki adi ortaklığın tasfiyesinde dikkate alınması mümkün değildir....
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, kardeş olan taraflar arasında kurulan adi ortaklığın eylemli olarak sona erdiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Esasen bu husus mahkemenin de takdirindedir. Uyuşmazlık, ortaklığın malvarlığına dahil unsurların, taraflar arasında ihtilaflı olmasından kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere, adi ortaklığın sona ermesinin zorunlu ve kaçınılmaz bir hukuki sonucu da, sona erme ile birlikte ortaklığın tasfiye aşamasına girmesidir. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geriye kalan meblağ da ortaklar arasında kar ve zararın paylaştırılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesinde ilk aşama, ortaklık malvarlığının paraya çevrilmesidir. Bu aşamada, ilk önce malvarlığının tümden ve parasal değeriyle tespiti gerekir....
Ortaklığın feshi" ile "ortaklığın tasfiyesi" ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; adi ortaklığın tarafları olan davalıların oybirliği ile 15.05.2018 tarihinde adi ortaklığı tasfiye ettikleri, adi ortaklığın tasfiye işlemi ile ilgili tutanak aslının Mahkemeye sunulduğu, davalıların yaptığı tasfiye işleminin bilirkişiye denetlettirildiği, tasfiye işleminde davacının veya üçüncü kişilerin aleyhine yada zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirildiği gerekçesiyle; davacının yetkiye dayalı olarak açtığı adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının kabulü ile davalılar ... İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tasfiye yargılama aşamasında gerçekleştirildiğinden tasfiye memuru atanmasına yer ve gerek olmadığına, davalı ... İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi ile tasfiye alacağı talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Adi ortaklığın kuruluşu herhangi bir şekle tabi değilse de, ortaklık sözleşmesinin ve ilişkisinin yazılı delille ispatı gerekir. Somut olayda, davalılar ortaklık ilişkisini kabul etmemiş davacı davalı ile adi ortaklık ilişkisi kurduklarını yazılı delille ispat edememiş, yemin deliline de dayanmamıştır. Dosyaya sunulan delil ve belgeler, davacı ile davalının birlikte hayvan alımı, bakımı ve satımı konusunda adi ortaklık kurduklarını ispata yeter nitelikte değildir. Davalı şirket kayıtlarında da bu hususta herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Davacı iddiasını usulüne uygun yazılı delillerle kanıtlayamamıştır....
Öyleyse, davadaki diğer istekler bakımından taraflar arasındaki ihtilafın adi ortaklık sözleşmesi ve tasfiyesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek TBK'nin 620. ve devamı maddelerine göre çözüme kavuşturulması gerektiği açıktır. Ne varki davadaki diğer istekler bakımından yukarıda açıklandığı şekilde adi ortaklığın tasfiyesi hükümlerine göre yeterli bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru değildir. Hâl böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular ve tbk'nin adi ortaklığın tasfiyesi hükümlerine göre yeterli inceleme ve değerlendirme yapılması, toplanan ve toplanacak deliller doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur. B....
Şti.’nin muhtelif giderleri için müvekkil ... toplam 10.000,00 TL tutarında elden ödemelerde bulunduğunu, müvekkilinin sadece adi ortaklığa paydaş olmasından dolayı ödemiş olduğu tutarların toplamı 124.360,00 TL iken bunun karşılığında yıllar süren ortaklıktan herhangi bir kar payı almadığını, adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, TTK’nın 4. maddesine göre ticari işletme işleten adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin uyuşmazlıkların, ticari dava olarak görüleceğini belirterek, öncelikle davalı şirketin kurulup işletilmesi amacıyla kurulan adi ortaklığın tespitine, adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının iadesine, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı müvekkilin uğradığı zararın veya kar payının iadesine, ardından feshi ve tasfiyesi ile fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin ortaklık payının ve bugüne kadar ödediği tutarların faiziyle iadesine, müvekkilinin adi ortaklıktan elde etmesi gereken...
Davacı ileride açacağı eda davasına esas olmak üzere davalı ile aralarındaki adi ortaklığın varlğının tespiti için bu davayı açmıştır. İlerde açılacak eda davasının delilini oluşturmak üzere ayrı bir tespit davası açılamaz. Eda davası açılması mümkün olan hallerde o davada ileri sürülebilecek ve incelenebilecek olan hukuki ilişkinin varlığı için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. Hukuki yarar dava şartlarından olup, mahkemece bu yönün resen gözetilmesi ve dava şartı gerçekleşmediğinden davanın bu nedenle reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Eda davası davası açılabilecek konularda tespit davası açılmasının davacı yararına hukuki bir yararı bulunmadığından adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi eda davasına konu olabilecekken adi ortaklığın tespiti davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, davacının sermaye payını aldığı ve tüm ortakların adi ortaklığın feshini istedikleri gerekçesi ile adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine, davacının ortaklıktan ayrılma payı talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2010/4623-5649 2-Davacı, ortağı olduğu “... ve ortakları” adi ortaklığının feshi ve tasfiyesi ile ortaklık payını talep etmiş; davalılar ise, adi ortaklığının daha önce tarafların anlaşması ile son bulduğunu, davacının kendisine düşen payı fazlasıyla aldığını savunmuşlardır....
ün tayinine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilimşitri. 1-Davalılar arasında adi ortaklık kurulduğu davacının ortaklardan ... Tic. A.Ş'tden alacağı için yaptığı takibin sonuçsuz kalması sonucu Borçlar Kanunu 535/3. maddesi uyarınca ortaklığın fesih ve tasfiyesi için dava açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davalılar arasında kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiye koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde tasfiye taraflar arasında düzenlenmiş, sözleşme hükümlerine göre sözleşmede hüküm yoksa hakim tarafından, BK. 643. maddesindeki sıra takip edilerek bizzat yapılması gerekir. O halde açıklanan tüm bu nedenlerle, adi ortaklığın tasfiyesi için mahkemece, öncelikle kurulduğu tarihten itibaren ortaklığın tüm muhasebesi ile ilgili defterler ve bu defterlerin dayanağı olan belge ve faturaların ibrazı sağlanmalı, eldeki değerler belirlenerek bunlar ortaklığın aktifinde dikkate alınmalı, yönetici ortak olduğu anlaşılan ... İnş. Tic. Ltd....