Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Ortaklığın fesih ve tasfiyesi için de öncelikle dava dışı ortakların da davaya katılımı ile taraf teşkili sağlandıktan sonra, ortaklığın malvarlığının tesbiti ile az yukarıda açıklanan sırayla adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA,bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 15.60 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UETS DAVA : Adi Ortaklığın Fesih ve Tasfiyesi İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 17/11/2021 YAZIM TARİHİ : 17/11/2021 Taraflar arasında görülen davada Konya Asliye... Ticaret Mahkemesi'nin... Esas- ......

          K A R A R Davacı, 10.6.2004 tarihli ortaklık sözleşmesi ile taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunu, davalının ortaklığın kurulduğu tarihten bugüne kadar kâr payı verilmediğini ileri sürerek fazlası saklı 6.000.000.000 TL'sının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin yapılmasına rağmen ortaklığın kurulmadığını, kaldı ki ortaklık devam ederken birbirlerine karşı ortakların alacak davası açamayacaklarını savunarak yersiz olan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, tarafların ortaklığa katılım payları ve koydukları sermayenin belli olmayışı, ortaklığın fesih ve tasfiyesi dava edilmeden kâr payı talep edilemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 10.6.2004 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ile ortaklığın kurulduğu ve adi ortaklığın "Artaş Makina Taşlama ve Taşeronluk Hizmetleri" şeklinde faaliyet gösterdiği idareci ortağın davalı ... olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın yerel mahkemeninde kabulünde olduğu gibi ... de adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi işlemlerinden kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 04.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Hukuk Dairesinin 06.11.2012 günlü ve 2012/2256 E. 7638 K. sayılı ilamı ile; (...Davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olmayıp, adi ortaklık sözleşmesinin cezai şarta ilişkin hükmüne dayalı olduğu kuşkusuzdur. Talebin değerlendirilebilmesi için adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine gerek bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, mahkemece sözleşmeye aykırılığa dayalı cezai şart isteminin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru olmamış, davacının temyiz itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir...) Gerekçesiyle bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında, davacı vekili 20.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile istemini 50.000 TL ye yükseltmiş, mahkemece ıslahen artırılan miktar esas alınarak 50.000 TL cezai şart alacağının tahsiline karar verilmiş, davalının temyiz talebi üzerine Dairemizin 17.03.2014 günlü ve 2013/19865 E. 2014/4077 K. sayılı ilamı ile hüküm onanmıştır....

                Somut olayda, davacı tarafça adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin bu davada talep edilmediği gibi dava dilekçesinde açıldığı iddia olunan davanın ise mahkeme ve numara kısımlarını boş bırakıldığı anlaşılmıştır. Kaldı ki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemli açılan davada dava konusu taşınmazların adi ortaklığa ait olduğu iddiasıyla adi ortaklığın mal varlığının korunması yönünde tedbir talep edilmesi de mümkündür. Bu nedenle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edilmeden pay oranında tescil istenemeyeceği, adi ortaklığın varlığına ilişkin sunulan delillerin ise yaklaşık ispata yeterli olmadığı anlaşılmakla davalıların istinaf talebinin kabulüyle, ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve alacağın tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında Ankara Yenimahalle .... Noterliğinin 11/11/2014 tarih ve 36066 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesiyle Hidro Anka Hidrolik isimli adi ortaklık kurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından adi ortaklığın fesih, tasfiyesi ve ortaklık pay ve kar payının tahsili talebiyle iş bu dava açılmıştır. 6098 sayılı kanunun 639. Maddesinde adi ortaklığın sona erme sebepleri; " Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer: 1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle. 2. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle. 3. Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle. 4. Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle. 5....

                  Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir. Davacının iddiası ve davalının açıklamalarına göre,taraflar arasında 2004 yılı Ekim ayında sözlü olarak meyve fidancılığı,süs bitkileri üretimi ve satılması konularında ortaklık kurulmak üzere sözlü anlaşma yapılıp akabinde ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye,bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu