Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi işlemlerinden kaynaklanmasına ve kambiyo hukukundan kaynaklanan bir ihtilafın bulunmamasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 02.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında gizli adi ortaklık sözleşmesi olduğunun iddia edildiği, gizli ortaklığın davacının kendine ait işletmesi ile doğrudan bağlantısının bulunmadığı, bu nedenle ticaret mahkemesinin de bu davada görevli olamayacağı, kaldı ki davanın adi ortaklığın tasfiyesi niteliğinde olduğu ve TBK’nın 620. maddesinden kaynaklandığı için ticaret mahkemesinin mutlak olarak görev alanı içine de girmediği, bu durumda davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevi kapsamında bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın tespiti, fesih ve tasfiyesi davasının bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davasının adi ortaklığın varlığının tespitine yönelik talebinin kabulüne, diğer taleplerinin reddine, yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.20....

        sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesine gerek duyulmadığını, adi ortaklığın tünel inşaatını tamamlamasına rağmen davalının kar paylarını vermediğini belirterek adi ortaklığın tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kardan 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

          K. sayılı kararla; “...taraflar arasında düzenlenen 31/12/2011 tarihli "Ortak Girişimin Feshi'' sözleşmesinin muvazaalı olduğu ve ortaklığın fesih ve tasfiyesinin henüz gerçekleşmediği nazara alınmak suretiyle, uyuşmazlığın; yukarıda açıklanan maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur....

            Bütün bu açıklamalar ışığında; adi ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesinin ayrı ayrı hukuki işlemler olduğu, tarafların sona eren ortaklığın tasfiyesi hususunda anlaşamadıkları gözetilerek, ortaklığın sona ermesinin yasal sonucu olan tasfiyenin de mahkemece yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek bizzat yaptırılması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen bu yönler dikkate alınmadan, sadece ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye memuru tayinine karar verilmesi, ayrıca tasfiye biçiminin açıklanmaması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bozma nedenine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

              nin diğer davalı ... ile adi ortaklık ilişkisi içinde olduğunun tesbit edildiğini adi ortaklığa 89/1.haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, davalı ...'ın İcra Hukuk Mahkemesince itirazının haklı bulunduğu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi hususunda icra hakimliğinden yetki alındığını ileri sürerek, adi şirketin tasfiye edilerek, tasfiye neticesinde borçlu şirket payından takip konusu alacağın karşılanmasını istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... tarafından temyiz edilmitir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; takip borçlusu ...'...

                Bankası’nın, Adi ortaklık ile imzalanan sözleşmeyi feshettiği, bu nedenle adi ortaklığın kuruluş amacının ortadan kalkmış olduğu, davacı tarafın pilot ortağa, adi ortaklığın tasfiyesi için ihtarname gönderdiği, lakin bir sonuç alamadığı, Türk Borçlar Kanununun 639 ve 644. maddeleri göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafın tasfiye işleminin Mahkeme tarafından çözüme kavuşturulmasını talep etme hakkına sahip olduğu, Adi ortaklığın tasfiyesinin Mahkeme eliyle çözüme bağlanmasında bir sakınca bulunmadığı görüşü bildirilmiştir. Dava, "adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi" davasıdır....

                  Gıda adi ortaklığına ortak olduğunun tespitine, taraflar arasındaki adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine, davacının tasfiye alacağı olarak 11.531,13 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Türk Borçlar Kanunu'nun 620.maddesi “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır.” şeklinde düzenlenmiş olup bu madde uyarınca sermaye koyma yükümlülüğü emredici bir niteliğe sahiptir....

                    Uyuşmazlık, davacı şirket ile davalılardan ... arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulup kurulmadığı, eğer kurulmuş ise bu ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında adi ortaklığın bulunmadığı, karşılıklı taahhütleri içeren sözleşmenin bulunduğu gerekçesi ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebinin reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu