"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın yerel mahkemeninde kabulünde olduğu gibi ... de adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi işlemlerinden kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 04.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2014 NUMARASI : 2014/118-2014/292 Taraflar arasında birleştirilerek görülen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı – birleşen dosyada davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 17.11.2015 duruşma günü için tebligat üzerine taraflar adına gelen olmadı....
Hukuk Dairesinin 06.11.2012 günlü ve 2012/2256 E. 7638 K. sayılı ilamı ile; (...Davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olmayıp, adi ortaklık sözleşmesinin cezai şarta ilişkin hükmüne dayalı olduğu kuşkusuzdur. Talebin değerlendirilebilmesi için adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine gerek bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, mahkemece sözleşmeye aykırılığa dayalı cezai şart isteminin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru olmamış, davacının temyiz itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir...) Gerekçesiyle bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında, davacı vekili 20.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile istemini 50.000 TL ye yükseltmiş, mahkemece ıslahen artırılan miktar esas alınarak 50.000 TL cezai şart alacağının tahsiline karar verilmiş, davalının temyiz talebi üzerine Dairemizin 17.03.2014 günlü ve 2013/19865 E. 2014/4077 K. sayılı ilamı ile hüküm onanmıştır....
Somut olayda, davacı tarafça adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin bu davada talep edilmediği gibi dava dilekçesinde açıldığı iddia olunan davanın ise mahkeme ve numara kısımlarını boş bırakıldığı anlaşılmıştır. Kaldı ki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemli açılan davada dava konusu taşınmazların adi ortaklığa ait olduğu iddiasıyla adi ortaklığın mal varlığının korunması yönünde tedbir talep edilmesi de mümkündür. Bu nedenle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edilmeden pay oranında tescil istenemeyeceği, adi ortaklığın varlığına ilişkin sunulan delillerin ise yaklaşık ispata yeterli olmadığı anlaşılmakla davalıların istinaf talebinin kabulüyle, ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve alacağın tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında Ankara Yenimahalle .... Noterliğinin 11/11/2014 tarih ve 36066 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesiyle Hidro Anka Hidrolik isimli adi ortaklık kurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından adi ortaklığın fesih, tasfiyesi ve ortaklık pay ve kar payının tahsili talebiyle iş bu dava açılmıştır. 6098 sayılı kanunun 639. Maddesinde adi ortaklığın sona erme sebepleri; " Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer: 1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle. 2. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle. 3. Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle. 4. Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle. 5....
Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir. Davacının iddiası ve davalının açıklamalarına göre,taraflar arasında 2004 yılı Ekim ayında sözlü olarak meyve fidancılığı,süs bitkileri üretimi ve satılması konularında ortaklık kurulmak üzere sözlü anlaşma yapılıp akabinde ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye,bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında gizli adi ortaklık sözleşmesi olduğunun iddia edildiği, gizli ortaklığın davacının kendine ait işletmesi ile doğrudan bağlantısının bulunmadığı, bu nedenle ticaret mahkemesinin de bu davada görevli olamayacağı, kaldı ki davanın adi ortaklığın tasfiyesi niteliğinde olduğu ve TBK’nın 620. maddesinden kaynaklandığı için ticaret mahkemesinin mutlak olarak görev alanı içine de girmediği, bu durumda davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevi kapsamında bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi işlemlerinden kaynaklanmasına ve kambiyo hukukundan kaynaklanan bir ihtilafın bulunmamasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 02.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada, Ticaret Kanunu'nda düzenlenen tüm ortaklıkların ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu, limited şirketlerin tasfiyesinin TTK'nın 549 vd. maddeleri uyarınca düzenlendiği, bu nedenle davalının fesih ve tasfiyesi istenilen limited şirketin bir adi ortaklık çerçevesinde kurulduğu ve tasfiyenin bu adi ortaklık tasfiyesi çerçevesinde yapılması gerektiği iddiasının yerinde görülmediği, iki ortak arasında geçimsizlik bulunduğu, davalı M.. Ö..'in sermaye taahhüdünü yerine getirmediği gerekçesiyle, davalı .. Limited Şirketinin fesih ve tasfiyesi ile tasfiye memuru atanmasına karar verildiği, davalı tarafın temyizi üzerine kararın derecattan geçerek kesinleştiği, anlaşılmaktadır. Bu durumda, taraflar arasında adi ortaklık kurulmadığı kesin delil teşkil eden kesin hükümle belirlenmiş olduğundan, tarafların ABD de kurulan .....
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava 6098 sayılı TBK'nın 620 ve devamı maddelerine göre adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebidir. 7155 sayılı Kanun'un 20. Maddesi ile eklenen 6102 Sayılı Kanun'un 5/A maddesi uyarınca "bu Kanunun (TTK) 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı" olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23....