WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten ortaklar arasındaki ilişkinin devam etmesini haklı göstermeyecek bazı durumlar ortaya çıkarsa, bu durumda ortakların ortaklığın feshini mahkemeden istemesi mümkündür. Hatta belirli süreli ortaklıklarda da sözleşmede belirtilen ortaklık süresinin bitmesinden önce haklı sebeple sözleşmenin feshi davası açmak olanaklıdır (Şener, Oruç Hami, Adi Ortaklık, Ankara: Yetkin Yayıncılık, 2008, s. 482). Ortak tarafından ileri sürülen sebebin, ortaklığın sona erdirilmesine olanak sağlayacak derecede haklı olup olmadığının belirlenmesi mahkemenin takdirindedir. Örneğin; idareci ortağın hesap vermemesi, kar payı ödememesi adi ortaklığın sona ermesi bakımından haklı sebep teşkil edecektir. Öte taraftan; ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin ve kar payının tahsilini istemesi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebini de kapsamaktadır....

    Dosya kapsamından; davacı ile davalının, davalıya ait 03 FZ 191 plakalı BMC marka aracın işletilmesi ve bunun sonucunda elde edilecek kar ve zararın paylaşılması konusunda, 01/11/2012 tarihli ortaklık sözleşmesi yapıldığı, buna göre taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır ki, bu husus mahkemenin de takdirindedir. ./.. Somut olayda, davacı taraf, davalının hesap vermemesi ve kar payı ödenmemesi nedeniyle adi ortaklığı haklı nedenle feshettiğini belirterek, koyduğu sermaye payının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece, adi ortaklığın feshi şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki adi ortaklık bir kişi ortaklığı olup, ortaklar arasındaki güven ilişkisine dayanmaktadır....

      in alacağı olarak şirket bünyesinde bırakıldığını, faaliyetlerin şirket üzerinden 2020'ye kadar yürütüldüğünü, bu adi ortaklıkta davacı ...'in gizli ortak statüsünde olduğunu, diğer ortak ...'nun hukuka aykırı davranışları, adi ortaklık gelirlerini şahsi hesabına ve kendisinin ortağı olduğu başka şirketlere transfer etmesi, bilgi vermek kaçması, kar payı dağıtmaması sebebiyle işlerin yürümez hale geldiğini, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davalı şirket hisselerinin, banka hesaplarının, şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin, haczi kabil tüm aktif malvarlığının devrinin/satışının engellenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca davalı ...'nun Adana'da bulunan taşınmazlarına, tasfiye sonunda davacılara çıkacak tasfiye kar paylarının şimdiden güvence altına alınması amacıyla 3.kişilere devrinin/satışının engellenmesine ilişkin dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Şti.’nin muhtelif giderleri için müvekkil ... toplam 10.000,00 TL tutarında elden ödemelerde bulunduğunu, müvekkilinin sadece adi ortaklığa paydaş olmasından dolayı ödemiş olduğu tutarların toplamı 124.360,00 TL iken bunun karşılığında yıllar süren ortaklıktan herhangi bir kar payı almadığını, adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, TTK’nın 4. maddesine göre ticari işletme işleten adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin uyuşmazlıkların, ticari dava olarak görüleceğini belirterek, öncelikle davalı şirketin kurulup işletilmesi amacıyla kurulan adi ortaklığın tespitine, adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının iadesine, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı müvekkilin uğradığı zararın veya kar payının iadesine, ardından feshi ve tasfiyesi ile fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin ortaklık payının ve bugüne kadar ödediği tutarların faiziyle iadesine, müvekkilinin adi ortaklıktan elde etmesi gereken...

          Hilal Sk_ Stad Arkası KOCAELİ "adresinde yer alan çiftlik ve müştemilatı ile üzerinde yer alan küçükbaş-büyükbaş hayvanların devrinin engellenmesi hususunda, ihtiyati tedbir karar verilmesini, davacı ile davalı arasında tesis edilen adi ortaklığın feshine tasfiyesine, ortaklığın aktif ve pasifinin tespiti ile tasfiye memuru olarak atanacak kişiye aktiflerin yediemin olarak teslimine, yasal haklar saklı kalmaz üzere şimdilik 10.000,00- TL yoksun kalınan kar payı alacağının hak kazanılan günden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket 26.12.2018 tarihli adi ortaklık sözleşmesi imzalayarak restaurant işletmeye başladıklarını, bu güne kadar adi ortaklık yönetiminden sorumlu davalının müvekkiline hiç cevap vermediğini, adi ortaklığın elde ettiği son derece yüksek miktardaki kazançtan müvekkilinin nam ve hesabına düşen kar hissesini de ödemediğini, müvekkilinin bu amaçla gönderdiği ihtarnameden cevap alamadığını ileri sürerek, HMK'nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 20.000,00 TL kar payının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi birlikte tahsiline, haklı sebeple adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine, tedbiren adi ortaklık yönetimi için bir kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davada; taraflar arasında yapılan adi ortaklık sözleşmesi gereğince, kar payı ve demirbaş bedelinin verilmediği iddia eden davacı, kar payı ve demirbaş bedelini talep etmiştir. Bir ortak tarafından, kar payı ve demirbaş bedeli payının talep edilmesi; aynı zamanda tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu çerçevede değerlendirilip ele alınmalıdır. Mahkemece, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ... 13. Noterliğince tanzim olunan 22.11.2011 tarihli adi ortaklık sözleşmesi gereği "adi ortaklık" olarak nitelendirilmesi gerekirken; ortaklığın fiilen kurulamadığı gerekçesiyle 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri nazara alınmamış ve Türk Borçlar Kanununun 642. madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ortaklığın feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile çay bahçesi ve lokanta işletmek üzere adi ortaklık sözleşmesi imzaladığını, demirbaş alımı ve masraflara mahsuben 75.000 YTL ödediğini, davalının sık sık para istediğini ancak hesap vermediği, kar payı da ödemediğinden 1.12.2004 tarihli ihtarla adi ortaklığı feshederek yaptığı masrafları istediğini bildirerek ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının 75.000 YTL ödemediğini, masraflara katılmadığını, taşınmazın imarı ve tefrişini kendisinin yaptığını, kar payı elde edemediğini, bu aşamada feshin iyiniyetli bir davranış olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

                Bunun dışında; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu hususu ihtilafsız olup, davacı bu dava ile tasfiye payı alacağı ve kâr payını talep etmektedir, bu istek adi ortaklığın fesih ve tasfiye isteğini de kapsar. Buna göre mahkemece, uyuşmazlığın TBK.nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir(...) Bütün bu açıklamalar ışığında, dosya kapsamından anlaşıldığı üzere taraflar arasında geçerli bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunun kabulü zorunlu olup, uyuşmazlığın yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözümlenmesi gerekirken, mahkemece, değinilen bu yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesi ile bozulmuştur....

                  Bozmaya uyan mahkemece; 26/08/2021 tarihli ek tasfiye raporu hükme esas alınarak, davalılar arasında kurulan adi ortaklığın ihale ile yüklenilen ortaklığa konu işin tamamlanmasıyla birlikte 08/08/2012 tarihinde sona erdiği, ortaklığın sona ermesiyle birlikte tasfiye aşamasına girdiği, adi ortaklıkta ortağın kişisel alacaklılarının ancak borçlu ortağın şirketteki kar payını ya da ortaklığın tasfiyesi halinde tasfiye payını haczettirebileceği, tasfiye raporu ile ortaklardan davalı ...’ın tasfiye payı alacağının 22.210,19 TL, takip borçlusu davalı şirketin tasfiye payı alacağının ise 21.339,20 TL olarak belirlendiği, davaya konu edilen alacak miktarının 62.647 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, adi ortaklığın tasfiyesi ile ortaklardan davalı ...’ın tasfiye payı alacağının 22.210,19 TL, davalı .... Sos. Hizm. İnş. Turizm Tic. Ltd. Şti.nin tasfiye payı alacağının 21.339,20 TL olduğunun tespitine, 21.339,20 TL alacağın davalı .... Sos. Hizm. İnş. Turizm Tic. Ltd....

                    UYAP Entegrasyonu