ortaklığa herhangi bir emek, hizmet ve para katkısının veya para ile ölçülebilir bir katkısının bulunmadığı sonucuna varıldığı, adi ortaklık ilişkisinde bir ortak tarafından açılan alacak talebinin, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsaması nedeniyle, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin haklı sebeplerinin oluştuğu, ayrıca inşaat bilirkişilerinden müşterek alınan ek rapora göre de, davalı-birleşen davanın davacısının adi ortaklık sözleşmesinin 23/05/2012 tarihinde feshedilmiş olması nedeniyle arada geçen sürede bu davacının sunduğu emek, hizmet ve para bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle, asıl davada davacının davasının kabulü ile; a) Her iki taraf arasındaki 09/04/2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesine, b) Davacı tarafından adi ortaklığa başlangıç sermayesi olarak (teminat mektubu bedeli ödenmek suretiyle) konulan 35.300,00 TL adi ortaklık katılım payı alacağının davalıdan tahsiline, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında var olduğu iddia edilen adi ortaklığa ait taşınmazların tapu iptal ve tescilinin talep edildiği, adi ortaklığın feshi talep edilen Mahkeme nezdinde tespit edilip, fesih şartları oluştuğu taktirde adi ortaklık feshedildikten sonra adi ortaklığın mallarıyla ilgili tasfiye işleminin yapılabileceği, adi ortaklığının feshinin tasfiye işlemi için ön şart olduğu, Mahkeme nezdinde adi ortaklığın feshi talep edilmediği gerekçesiyle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili; İstanbul 7....
Bankası'nda müşterek hesap açarak taşınmaz alım-satımı yaptıklarını, ancak daha sonra davalı ile müvekkili arasında anlaşmazlık çıkması nedeniyle davalı tarafından müvekkili aleyhine ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/509 esas sayılı dosyasında adi ortaklığın tasfiyesi amacıyla alacak davası açıldığını, kendilerinin de cevap süresi içinde karşı dava açtıklarını ve davanın halen devam ettiğini, davalı ile müvekkili arasındaki adi ortaklık ilişkisi nedeniyle adi ortaklığa tabi bir kısım taşınmazların müvekkili adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın da davalı ... adına tescil edildiğini, ancak bu taşınmazın müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla diğer davalı ... Şti'ne satıldığını ileri sürerek muvazaalı satış işleminin iptali ile davalı ... Öner adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Yapı San. ve Tic. A.Ş.'den alt yüklenici olarak alındığını ve büyük kısmının tamamlandığını ancak ekonomik sıkıntılar nedeni ile kalan kısmın başka bir firma ile oluşturulacak adi ortaklık ile yürütülmesine karar verildiğini, bunun için davalı şirket ile 17/08/2012 tarihinde adi ortaklık kurulduğunu ve 23/08/2012 tarihinde faaliyetine başladığını, bu adi ortaklığın üst yüklenici firmanın muvafakati ile kurulduğunu ve kısa süre sonra üst yüklenici ile davalı şirket arasında sözleşme imzalandığını, ancak sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesine gerek duyulmadığını, adi ortaklığın tünel inşaatını tamamlamasına rağmen davalının kar paylarını vermediğini belirterek adi ortaklığın tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kardan 10.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Gıda AŞnin adi ortaklıktan ayrılmasına ilişkin sözleşmenin hukuken de geçerliliği olmadığını beyanla, öncelikle davacı tarafından düzenlenen çekler yönünden tedbir kararı verilmesini taraflar arasında kurulu bulunan adi ortaklığın haklı sebebe dayalı olarak feshini ve ortak mallarının tasfiyesine, davalı ...'a ödenen tedbir talebine konu çeklerin de fesih ve tasfiye kararı ile birlikte iptaline, adi ortaklığın feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı ......
(HUMK. 76. maddesi).Eldeki davada davacılar,davalı ile aralarında adi ortaklık ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek ortaklığın fesih 2009/2481-6435 ve tasfiyesine ve tasfiye aşamasında ticari işletmeye yönetici atanmasına karar verilmesini istemişlerdir.Olayda uygulanacak yasa maddeleri BK 520 ve devamı maddeleri olduğuna göre görevli mahkeme dava değerine göre belirlenir.Dava değerine göre görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.Hal böyle olunca işin esası incelenip,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olması,usul ve yasaya aykırı olup,bozmayıgerektirir. SONUÇ:Açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyasında 05/06/2024 Tarihli duruşmada "Dosyanın mahiyeti itibariyle davacı ... ile davalı ... arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ve tasfiye payının tahsiline ilişkin davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına " karar verilmiş ve mahkememizin ------- E....
Ortaklığın sona ermesi başka bir şey, tasfiyenin yapılması ise başka bir olgu olup, tarafların birbirlerinden olan alacakları ancak ortaklığın tasfiyesi sonunda belirlenebilir, istenebilir hale gelebilir. Bu durumda dava konusu alacak adi ortaklık kapsamında yapılan bir işe ilişkin olmakla, bu alacağın adi ortaklığın mal varlığına dahil edildikten sonra taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak tasfiyesi gerekir. Tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. BK.' nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.'...
fesih ve tasfiyesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere adi ortaklığın ve bu ortaklık sırasında elde edilen menkul ve gayrımenkul malların ve gelirlerin ve nakdi alacakların ½ hissesinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
davalının eşinin gelmesinin de müşteriler tarafından hoş karşılanmadığı yönündeki beyanları dikkate alındığında, adi ortaklığın feshi için haklı sebeplerin oluştuğu, adi ortaklığının devamının iki taraf için de bir faydasının kalmadığı anlaşılmakla, fesih şartlarının oluştuğunun kabulü ile yargılamaya devam olunduğu, adi ortaklığa ilişkin vergi kayıtları, tarafların sunmuş olduğu bilgi ve belgeler kapsamında, ortaklığın feshine ilişkin TBK'nun 644/2. maddesi gereğince tarafların anlaşamamaları nedeni ile ortaklığın feshinin gerektiği, tasfiyesi ve tasfiye memuru yönünde sözleşmede bir hüküm bulunmadığı ve tarafların ortak bir tasfiye memuru belirleyemedikleri, bu nedenle mahkemece TBK'nun 642 ve devam maddeleri gereğince tasfiye ilişkin hükümlerin uygulanıp TBK'nun 620 ve devam maddeleri gereğince adi ortaklık hükümleri dikkate alınarak tasfiye memuru olarak Zihni Durmuş'un atandığı, tasfiye memuru tarafından sunulan 24/09/2020 tarihli rapor kapsamında; adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin...