Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 17.11.2012 tarihli ve 2011/4911 E., 2012/364 K. sayılı ilamıyla; karşı davada ileri sürülen hususlar ve taleplerin esasında adi ortaklığın feshi istemini içerdiği, bu durumda karşı dava yönünden adi ortaklığın feshi koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur. B. İkinci Bozma Kararı 1. Bozmaya uyan mahkemece; asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulü ile adi ortaklık sözleşmesinin feshedildiğinin tespiti ile ortaklığın tasfiyesine, davalı/karşı davacının tasfiye payı alacağı olarak belirlenen 7.400 TL’nin 09.08.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karara karşı, taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Dairece verilen 06.07.2017 tarihli ve 2016/240 E., 2017/11254 K. sayılı ilamla; bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğinden bahisle, karar bozulmuştur. C....

    ASHM nin 2013/711 esasındaki davada davanın kabulüne karar verildiğini ve İstanbul Pendik ilçesi Esenyalı mah. 5003 ada, 17 parselde kayıtlı 2. Bodrum, aynı yer 7936 ada, 17 parselde kayıtlı 1. Bodrum ve 10 nolu çatı piyes dairelerin davalı adına kayıt edilmesine ve birleşen davasının reddine karar verildiği, bu kararın henüz kesinleşmediğini ve temyiz edileceğini belirterek taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi-menfi tespit davasına dair Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen ... tarihli ve 2011/17 E. - 2015/810 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 12/03/2019 ve ... E. - 2019/1909 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Karar düzeltme isteyen davalı vekili, 10/09/2019 tarihli dilekçesi ile karar düzeltme isteminden feragat ettiğini bildirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 24/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasına dair ...... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22/10/2015 günlü ve 2014/61 E. -2015/487 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 06.12.2016 günlü ve 2015/18708 E. - 2016/13958 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 3. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, davacı vekilinin, müvekkili ile davalı gerçek kişilerin, davalı şirket ortağı olduklarını, müvekkiline ortaklıktan kaynaklanan alacaklarının ödenmeyeceğinin bildirildiğini ileri sürerek, müvekkilinin alacağının belirlenmesi ve tahsili istemiyle dava açtığı, yargılama sırasında ise dava dilekçesini ıslah ederek, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ve paylarına düşen hak ve alacakların tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından; dava dilekçesi ile taraflar arasında ticari şirket ortaklığı olduğu ve sonrasında ıslah ile taraflar arasındaki adi ortaklık bulunduğunun, ileri sürüldüğü, davacının gösterdiği faaliyete göre tacir olduğu, gerçek kişi davalıların ticari şirket ortakları ve davalı tüzel kişinin ise ticari şirket dolayısıyla tacir oldukları, ıslah sonucunda feshi ve tasfiyesi istemine konu işletmenin ve tarafların faaliyetinin esnaf kapsamını aştığı ve ticari işletme olduğu anlaşılmaktadır....

            Hal böyle olunca dosya kapsamından idareci ortağın davalı olduğu da gözetilmek suretiyle idareci ortaktan hesap istenmeli, verilen hesap doğrultusunda tarafların uyuştukları ve uyuşmadıkları noktalar saptanmalı uyuşulmayan konularda taraflardan delil ve karşı delilleri sorulup toplandıktan sonra tasfiyenin bizzat hakim tarafından gerçekleştirilmesi gerekir. Hal böyle olunca davacı iddiası ve davalının savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmesi gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

              nın taraf sıfatının bulunduğu tartışmasızdır." tespitinin karardan çıkartılmasına ve kararın bu yönü ile düzeltilmesi/değiştirilmesine, davacının istinaf talepleri ile birlikte davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile sözleşmede belirlenen alacağın tahsili ve adi ortaklık sözleşmesi gereği ortak olunduğu idida edilen limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir.Davacı adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi nedeniyle sona erdirilmesine, müvekkili şirketin adi ortaklık nedeniyle gizli ortağı olduğu davalı şirketinin ve adi ortaklığını tasfiyesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik davada davacının ortak sıfatını taşımadığından şirkete yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, adi ortaklığın feshine ilişkin davanın ise görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.Her iki dava türünün, taraflarının statüsü, hakimin...

                ye verilmesine, ortaklığa ait olup halen bankada bulunan paranın davacı ve davalıya 1/2 oranında paylaştırılmasına, tasfiyesine karar verilen ortaklığın vergi, SGK ve meslek odası kayıtlarının yönetici ortak olan davalı-karşı davacı ... tarafından sildirilmesi konusunda yetki ve süre verilmesine dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 28/06/2018 tarihli ve 2017/17071 E. 2018/7348 K. sayılı ilamıyla; mahkemece uyulan bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediği, tasfiyenin Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılması gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece; taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ile ilgili üç aşamanın yerine getirildiği, bununla ilgili olarak ayrıca bir araştırma yapılmasına yer olmadığı gerekçesiyle, dairemiz bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Birleştirilen davalar ile karşı dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir....

                  in ölümüne müteakiben terekesinde yer alan taşınmazlar ve 150 dolayında koyunun taraflar arasında taksim edilmeyerek birlikte kullanıldığını, edinilen gelirlerle taşınır ve taşınmaz mallar alınarak bazı ortaklar adına tescil edildiğini ve böylece ortaklığın devam ettirildiğini, tarafların çalışma, kar ve zararı paylaşma konusunda anlaşamadıklarından bu ortaklığın sürdürülme imkanının kalmadığını ileri sürerek taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile davacının payının yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. 1-) Dava konusu uyuşmazlık, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu madde 6 gereğince, "Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." Kural olarak, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia eden düşer....

                    UYAP Entegrasyonu