Bu hali ile davacı ve davalı arasında 1.3.2009 tarihinde düzenlenen protokol gereğince davalının işlettiği işletmeye %50 ortak olduğu, davacının 40.000 Tl ödediği ve kira bedelinin günün koşullarına göre tekrar konuşulacağı hususunun taraflarca imza altına alındığı anlaşılmaktadır. O halde davacı iddiası ve davalıların savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı 2011/3422-9691 maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmeli ve ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....
Şirketi aleyhine tapu iptali tescil, tescile zorlama davası açılacağını, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından açılacak davada ortaklığı oluşturan tüm kişilerin davada taraf olarak gösterilmesi zorunlu olduğunu belirterek; müvekkili şirket ile ... Şirket arasında kurulan adi ortaklığa, arsa sahibine yönelik dava açmak, arsa sahibine karşı dava açtıklarında davada adi ortaklığı temsil etmek amacıyla ve malları korumak ve diğer yasal yollara müracaat etmek üzere, yine arabuluculuğa müracaat etmek ve arabuluculuk da adi ortaklığı temsil etmek üzere kayyım atanmasını talep etmiştir. Dahili davacı ... Şirket vekili, davacının iddialarının somut bir dayanağının olmadığını, müvekkili firma ile asıl davacı arasında husumet bulunduğunu, davacının adi ortaklık sözleşmesinde üzerine düşen edimleri layığı ile yerine getirmediğini, adi ortaklık sözleşmesinin feshi için Kuşadası 3....
İnşaat ve ...İnşaat iş ortaklığı olduğu, davanın ise adi ortaklığın ortaklarından ...İnşaat Asfalt ve Tic....
Şti) tarafından oluşturulmuş olan 26/10/2016 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin oluşturduğu adi ortaklığın TBK'nın 634 ve devamı maddeleri gereğince FESİH VE TASFİYESİNE, 2-Ticaret siciline tescil ve kararının özetinin ticaret sicil gazetesinde İLANINA, 3-Mali Müşavir Özlem Taylan Ayyıldız 'ın tasfiye memuru olarak ATANMASINA, 4-Tasfiye memuru için aylık 3000 TL ücret takdiri ile davacı tarafından 6 aylık 18000 TL tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesine, tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE, 5-Tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan adi ortaklığından tasfiye sırasında KARŞILANMASINA, 6-Kararın TESCİL VE İLANINA, 7-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 8-Davacı tarafından yapılan 367,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak...
Davacı ortağın ortaklığın yaptığı işin tamamlandığı ve tüm hakedişlerin davalı tarafından tahsil edildiğini iddia etmek suretiyle adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ile ortaklıktan kaynaklanan kâr payı ve tüm alacaklarını talep ettiği dikkate alındığında, talebinin adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek uyuşmazlığın çözümüne kavuşturulması gerekecektir. Buna göre, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümlerinin dikkate alınması ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 644. maddesinde; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, demirbaş ve kar payı bedeli olarak 1.500,00 YTL’nin tahsiline , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, davalının aralarındaki adi ortaklığı haksız olarak fesih ettiğini belirterek, sözleşme gereğince cezai şart bedeli ile adi ortaklıktaki payına düşen demirbaş bedeli ve kar payının tahsilini istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise feshin haklı nedenlere dayandığını savunarak 2007/2811-8784 davanın reddini dilemiştir....
nin adi ortaklığı tasfiye sürecine sokmadığını, bu nedenle adi ortaklığın tasfiye payının belirlenemediğini, haciz edilen kar payının da belirlenip icra dosyasına ödenmediğini, adi ortaklık ilişkisinde bir ortak tarafından alacak talepli ikame edilen davanın ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsayacağını, böylece taraflar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisinin TBK 639 gereğince sona erdiğini, bu nedenlerle davalılar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, ortaklığın menkul mallarının muhafaza altına alınmasına yönelik teminat aranmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesine, tasfiye görevlisi tayin edilerek tasfiye ve kar payının tespitine, tasfiye ve kar payından davalı borçluya düşen tasfiye ve kar payının davacı alacaklıya veya takibin yapıldığı icra dosyasına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı ... ...San....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/488 Esas sayılı dosyasında görülen tasfiye davasında adi ortaklığın ortak hesabından usulsüz paralar çekildiği iddia edilerek bilançonun buna göre düzenlenmesini talep ettiği, adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği, ortakların varsa borç/alacak miktarlarının henüz tespit edilmediği, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi sonuçlanmadan davacının davalı .... Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın erken açılan dava niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Buna göre taraflar arasında düzenlenen 16.12.2003 tarihli adi ortaklık sözleşmesine göre davacının 10.000 2009/1964-7402 YTL bedel ödeyerek işletmeye ¼ oranda, demirbaşlara 1/3 oranda ortak olduğu, davalının kiralayıp binasını yaptığı demirbaşları olan çay bahçesi ve lokantaya ortak olduğunun kabulü gerekir. Davacı davalının hesap vermemesi ve kar payı ödenmemesi nedeniyle 1.12.2004 tarihli ihtarla adi ortaklığı feshettiğini bildirdiğine göre adi ortaklık sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ortaklığın fesih ve tasfiyesinin yapılması gerekir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve tasfiye alacağı talebi davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde taraflar arasındaki 15.05.2003 tarihli protokol ile %50'şer hisseli araç tamirine ilişkin özel servis çalıştırmaya yönelik adi ortaklık konusunda anlaştıklarını, davalının hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediği için adi ortaklığı 15.10.2011 tarihinde sona erdirdiklerini adi ortaklığın tasfiyesi nedeniyle 300,00 TL ortaklık ve kar payının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....