Mülga 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinde: ”Karar aşağıdaki hususları kapsar: 1.Kararı veren mahkeme ile hakim veya hakimlerin ve tutanak katibinin ad ve soyadları ve sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa kararın hangi sıfatla verildiği, 2.Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri, 3.İki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep, 4.Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi, 5.Kararın verildiği tarih ve hakim veya hakimlerin ve tutanak katibinin imzaları, Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer...
Dava muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 297/1-a maddesine göre hükümde "Hükmü veren mahkeme ile hakim veya hakimlerin ve zabıt katibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiği" 297/2. maddesi gereğince de: "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." Somut olaya gelince; gerekçeli kararda hakim ve zabıt katibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları yazılmamıştır. Diğer yandan, asıl dava ve birleşen davada ileri sürülen muhdesatın tespiti talepleri yönünden bir değerlendirme yapılmadığı ve olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı, böylelikle yukarıda değinilen düzenlemelere aykırılık oluşturulduğu görülmüştür....
Ancak; Yargıtay uygulamalarında ve bilimsel çevrelerde, ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur. Ancak davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi ...'ın annesi olan ...'ın “...”olan baba adının “...” olduğunu, muris ...'ın “...” olan kız kardeşinin adının "..." olduğunu, buna göre nüfus kaydında düzeltme yapılmasını istediğine göre, çoğun içinde az da vardır ilkesi uyarınca düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak kök muris ....'ın tüm mirasçılarının da davaya katılımı sağlanarak gösterilecek deliller toplanıp koşulları oluştuğu takdirde davacıların murisi ...'ın annesi olan ...'ın babası “...” ile “...”in aynı kişi olduğunun yine muris ...'ın kız kardeşi “...”...
NOLU yapısal Montaj alanında davacı firma tarafından temin edilen malzemelerin olduğu sandık içerisindeki malzemelerin dökümü yapılmış, -T2-1,T2-2, Kablosuz Somun Sıkma Sistemi, 2 Ad. Kablosuz düz sıkıcı, 2 Ad. Açılı Kafa, 4 Ad. Pil, 1 Ad. Şarj Cihazı, 2 Ad. Barkot Okuyucu ve istenen ölçülerde değişimi yapılabilen soketler (4 Ad. Pre- T. Soket, 8 Ad. Final T. Soket, 1 Adet Kontrol Ünitesi), -T3-1 A, Kablosuz Somun Sıkma Sistemi, 1 Ad. Kablosuz düz sıkıcı, 1 Adet Açılı Kafa, 2 Ad. Pil, 1 Ad. Şarj Cihazı, 1 Ad. Barkot Okuyucu ve istenen ölçülerde değişimi yapılabilen soketler, (2 Ad. Pre- T. Soket, 4 Ad. Final T. Soket) -T3-2 Kablosuz Somun Sıkma Sistemi, 2 Ad. Kablosuz düz sıkıcı, 2 Ad. Açılı Kafa, 4 Ad. Pil, 1 Ad. Şarj Cihazı, 2 Ad. Barkot Okuyucu ve istenen ölçülerde değişimi yapılabilen soketler (4 Ad. Pre- T. Soket, 8 Ad. Final T. Soket, 1 Adet Kontrol Ünitesi), -T4-1, T4-2, Kablosuz Somun Sıkma Sistemi, 2 Ad. Kablosuz düz sıkıcı, 2 Ad. Açılı Kafa, 4 Ad. Pil, 1 Ad....
Türk Medeni Kanununun 193. maddesi ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin” korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Hukuk Genel Kurulunca da, eşlerden birinin diğer eşin açık rıza bulunmadıkça aile konutunun devredilemeyeceği ve aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılamayacağı benimsenmiştir. (HGK. 15.4.2015 gün, 2013/2-2056 esas, 2015/1201 karar)....
yazıldığı tarihi, (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." şeklinde düzenleme mevcuttur....
her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”...
in karar başlığında gösterilmemesi, 2- ... payı üzerindeki takyidatın hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de;bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a) Gerekceli kararın karar başlığı davalı bölümüne ...'in ad ve soyadının eklenmesine, b) Gerekceli kararın hüküm fıkrasının 5. bendinde yeralan (geçen) kelimesinden sonra gelmek üzere (...) ad ve soyadının yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını. e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi. (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."...
ç)Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep. f) Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi. g) Kararın verildiği tarih, hakim ile zabıt kâtibinin imzaları, ğ)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi. (2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.(HMK.m.297) İncelemeye konu kararın, karar başlığında hakim ve zabıt katibinin ad, soyad ile sicil yer almadığı, bu suretle kanunun açık hükmüne, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/a-g maddesine aykırı davranıldığı anlaşıldığından, hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 369/1)....