Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti ve taşınmaza el koyma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Talep, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti ve taşınmaza el koyma istemine ilişkindir. Mahkemece, talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/31 Değişik İş sayılı dosyası ile açılan acele el koyma dosyasından verilen karar uyarınca bankaya bloke edilen 1.727.100,00-TL acele el koyma bedeli davalılara ödenmiş ise davalılardan tapu kaydındaki hisseleri oranında faizsiz olarak tahsili ile davacı idareye ödenmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)1 nolu bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 21. maddesi uyarınca kamulaştırmadan vazgeçme nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ) ibaresinin yazılmasına, b)2 nolu bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (... 8....

      Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/02/2015 NUMARASI : 2014/589-2015/63 Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeni ile bedel tespiti ve taşınmaza el koyma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Talebin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Talep, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeni ile bedel tespiti ve taşınmaza el koyma istemine ilişkindir. Mahkemece, acele el koyma isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Kamulaştırma Kanunu'nun 27 nci maddesi gereğince taşınmazın değerinin tespiti ve taşınmaza acele el konulmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Davacı idare tarafından Yalıncak Mahallesinde bulunan 143 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında acele kamulaştırma kararı alındığından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27 nci maddesi gereğince acele el koyma bedelinin tespiti ile taşınmaza acele el konulmasına karar verilmesi istenilmiş, mahkemece acele kamulaştırma bedeli idare tarafından yatırılmadığından istemin reddine karar verilmiş, buna ilişkin karara karşı davacı idare vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Ancak; 1)Dava konusu taşınmazlardan 106 ada 29 parselin kamulaştırma kapsamında kalan kısmının yüzölçümü 210,30 m2 olduğu ve mahkemece bu kısmın bedeline hükmedildiği halde, tamamının tapu kaydının iptaline karar verilmesi, 2)Dava konusu taşınmazlardan 107 ada 6 parsel ve 106 ada 15 parselle ilgili olarak tespit edilen kamulaştırma bedelleri hüküm fıkrasında açıkça gösterilmeyip, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedelin hüküm fıkrasına yazılması ile yetinilmesi, 3)Dava konusu taşınmazlardan 106 ada 25 ve 106 ada 29 parseller için hükmedilen bedellerin acele el koyma dosyalarında bu parseller için belirlenen bedellerden daha az olduğu ve acele el koyma dosyalarında bu bedeller ödendiğinden, belirtilen bedellere faiz yürütülmemesi ve fazla yatırılan bedelin davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm...

          Dava konusu taşınmazlara ilişkin idarenin Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele el koyma talep ettiği ve 2008 tarihinde bedeli karşılığı Mahkemece acele el koyma kararı verildiği anlaşıldığından, davalı idarenin bu durumda haksız el atmasından bahsedilemeyeceği, bu nedenle de acele el koyma tarihinden itibaren istenilen ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak; 1-Hüküm fıkrasında kamulaştırma bedelinin tamamının yazılması gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde acele el koyma dosyasında yatan bedel mahsup edilerek yalnızca fark bedelin kamulaştırma bedeli olarak belirtilmesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce veyahut bu dava açıldıktan itibaren 4 aylık süre içinde ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödenmemiş ise tespit edilen bedelin tamamına, ödenmiş ise tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tüm bedele faiz yürütülmesi,Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargıların yapılmasını gerektirmediğinden,Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-1 nolu bendinde yer alan (21.788,76...

              Ancak; 1-Hüküm fıkrasında kamulaştırma bedelinin tamamının yazılması gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde acele el koyma dosyasında yatan bedel mahsup edilerek yalnızca fark bedelin kamulaştırma bedeli olarak belirtilmesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce veyahut bu dava açıldıktan itibaren 4 aylık süre içinde ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödenmemiş ise tespit edilen bedelin tamamına, ödenmiş ise tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tüm bedele faiz yürütülmesi,Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargıların yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-1 nolu bendinde yer alan (10.862,53...

                Ancak; 1-Hüküm fıkrasında kamulaştırma bedelinin tamamının yazılması gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde acele el koyma dosyasında yatan bedel mahsup edilerek yalnızca fark bedelin kamulaştırma bedeli olarak belirtilmesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce veyahut bu dava açıldıktan itibaren 4 aylık süre içinde ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödenmemiş ise tespit edilen bedelin tamamına, ödenmiş ise tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tüm bedele faiz yürütülmesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargıların yapılmasını gerektirmediğinden,Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a- 1 nolu bendinde yer alan (3.347,81...

                  Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla yargılama sırasında acele el koyma kararı verildiğinden, acele el koyma kararıyla tespit edilen bedel davalılar adına bankaya yatırıldığına göre bu miktara dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden tarihten acele el koyma kararının davalılara tebliğ edildiği tarihe kadar, acele el koyma bedeli ile mahkemece hükmedilen bedel arasındaki fark bedele...

                    UYAP Entegrasyonu