Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, ...... ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele 16.01.2016 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken hangi bedele faiz işletilmesi gerektiğinin hüküm fıkrasında belirtilmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın, tespit edilen kamulaştırma bedelinden, acele el koyma dosyasında ...... edilen kısmın mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Davacı idare harçtan muaf olmadığı halde harca ilişkin hüküm kurulmaması Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)3. bendinde yazılı (kamulaştırma bedeli üzerinden) kelimelerinin çıkartılmasına yerine (Tespit edilen bedelden acele kamulaştırma dosyasında ...... edilen 63.569,60 TL’nin mahsubu ile fark 103.988,80 TL’ye) yazılmasına...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2020/284 ESAS 2021/86 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tapuda davacı adına kayıtlı Sakarya İli Adapazarı İlçesi Karakamış Mahallesi 4249 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1.000,50 m² kısmının Kuzey Marmara Otoyolu Kurtköy-Akyazı bağlantı yollarından oluşan proje güzehgahı kapsamında Bakanlar Kurulu kararı ile kamulaştırıldığını, Sakarya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/162 D.İş ve 2019/22 D.İş Karar sayısında acele el koyma kararı verildiği halde makul süre kabul edilen 6 ay içinde kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açılmadığını ve kamulaştırmasız el atma halinin oluştuğunu, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin davacının banka hesabına yatırıldığını, davalı kuruma başvurdukları halde herhangi bir cevap verilmediğini, dava konusu taşınmazın özellikleri itibarıyla acele el koyma kararına...

    Kangal Şubesi'ne gönderilmesine, 5- ) Acele el koyma dosyasındaki miktarın derhal ödenmesine dair ilgili dosyada karar verildiği nazara alınarak; kıymet takdir raporu yerine geçen acele el koyma dosyasındaki 16.740,50 TL'nin derhal ödenmesi bakımından yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 6- ) 22.11.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 gün ve 2018/104- 2020/39 sayılı iptal kararı nazara alınarak; 25.742,68 TL kamulaştırma bedelinden, 16.740,50 TL acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kalan ve üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmakta olan 9.002,18 TL'nin de bankadaki tüm nemalarıyla birlikte davalıya derhal ÖDENMESİNE, 7- ) Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kalan 9.002,18 TL bedele, davanın açıldığı tarih olan 24/10/2019 tarihinden sonraki dördüncü ayın bitiminden (25/02/2020 tarihinden) itibaren bedele ilişkin karar kesinleştiği tarih olan 28/12/2020 tarihine kadar yasal faiz İŞLETİLMESİNE...

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas İli, Kangal İlçesi, Hamal köyü 101 ada 584 parsel sayılı taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu md. 27 gereğince acele kamulaştırıldığını bunun üzerine Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/460 Esas 2018/392 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmaz hakkında acele el koyma kararı verildiğini, el koyma kararı verildikten sonra taşınmazların bulunduğu yerden yenileme kadastrosu geçtiğini bu nedenle taşınmazın yüzölçümünün değiştiğini, davalı tarafla bedel konusunda anlaşamadıklarını belirterek dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu md. 10 gereğince acele el koyma dosyasındaki bedel mahsup edildikten sonra bedelinin tespiti ile kamulaştırılmasına ve davalı adına olan tapu kayıtlarının iptal edilerek Maliye Hazinesi adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu durumda, idare tarafından alınan kamulaştırma kararı ve Cumhurbaşkanınca alınan acelelik kararı iki ayrı karar olup, yargısal denetimleri de ayrı ayrı yapılmaktadır. Nitekim Cumhurbaşkanınca alınan acelelik kararının yargı mercilerince iptal edilmesi, olağan kamulaştırma sürecini ortadan kaldırmamaktadır. Görüleceği üzere acele kamulaştırma usulünün olağan kamulaştırma usulünden tek farkı, henüz kamulaştırma süreci bitmeden idareye taşınmaza el koyma imkanı tanımasıdır. Olağan kamulaştırma usulünde idarenin taşınmaza el koyması ancak taşınmazın idare adına tescilinden sonra mümkün olabilmekte iken acele kamulaştırma usulünde ise idare, kamulaştırma kararının alınmasından hemen sonra diğer aşamaların (bedel tespiti, satın alma usulünün denenmesi, bedel tespiti davası açılması ve tescil hükmü kurulması) tamamlanmasını beklemeden taşınmaza el koyabilmektedir....

      Bu çerçevede istinaf edilen dosya incelendiğinde; tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer belirlenmesinde, taşınmaz üzerinde kuru tarım yapılması sebebi ile kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak takdirinde, ayrıca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve ENH güzergahı nazara alındığında, belirlenen değer düşüklüğü oranında isabetsizlik bulunmamaktadır, sair istinaf sebeplerinin reddine, -Davaya konu taşınmaz hakkında daha önce acele el koyma kararı verilmiş olmakla, yasal faizin, acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra geriye kalan miktara uygulanması yerine, acele el koyma bedeli de dahil tüm kamulaştırma bedeline uygulanması usul ve yasaya aykırı aykırı olmakla birlikte, bu yanılgılı uygulamanın giderilmesinin yargılamanın yenilenmesini gerektirmediği, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca hüküm fıkrasındaki bu eksikliğin istinaf aşamasında giderilebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki gibi hüküm fıkrası düzeltilmek sureti ile...

      İstinaf eden tarafın sıfatı ve usuli kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak dosya incelendiğinde; tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer belirlenmesinde, taşınmaz üzerinde sulu tarım yapılması sebebi ile kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak takdirinde, ayrıca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve ENH güzergahı nazara alındığında, belirlenen değer düşüklüğü oranında isabetsizlik bulunmamaktadır, sair istinaf sebeplerinin reddine, -Davaya konu taşınmaz hakkında daha önce acele el koyma kararı verilmiş olmakla, yasal faizin, acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra geriye kalan miktara uygulanması yerine, acele el koyma bedeli de dahil tüm kamulaştırma bedeline uygulanması usul ve yasaya aykırı aykırı olmakla birlikte, bu yanılgılı uygulamanın giderilmesinin yargılamanın yenilenmesini gerektirmediği, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca hüküm fıkrasındaki bu eksikliğin istinaf aşamasında giderilebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki...

      Bu çerçevede istinaf edilen dosya incelendiğinde; tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer belirlenmesinde, taşınmaz üzerinde kuru tarım yapılması sebebi ile kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak takdirinde, ayrıca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve ENH güzergahı nazara alındığında, belirlenen değer düşüklüğü oranında isabetsizlik bulunmamaktadır, sair istinaf sebeplerinin reddine, -Davaya konu taşınmaz hakkında daha önce acele el koyma kararı verilmiş olmakla, yasal faizin, acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra geriye kalan miktara uygulanması yerine, acele el koyma bedeli de dahil tüm kamulaştırma bedeline uygulanması usul ve yasaya aykırı aykırı olmakla birlikte, bu yanılgılı uygulamanın giderilmesinin yargılamanın yenilenmesini gerektirmediği, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca hüküm fıkrasındaki bu eksikliğin istinaf aşamasında giderilebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki gibi hüküm fıkrası düzeltilmek sureti ile...

      Ancak; 1-Davacı idare tarafından 2009/163 Esas sayılı dosyada bloke edilen acele el koyma bedelinden tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubuyla fazla yatan 75,09 TL’nin davacı idareye iadesine yönelik karar verilmemesi, 2-Acele el koyma bedelinin tespit edilen kamulaştırma bedelinden fazla olduğu halde bakiye kalan 75,09 TL’e yasal faiz işletilmesi, Doğru değilse de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; a-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6 nolu bendinde (tespitine) kelimesinden sonraki kısmın çıkartılarak yerine (davacı idare tarafından acele el koyma dosyasına fazla bloke edilen 75,09 TL davalı tarafından bankadan alınmışsa, bu bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bu bedelin davacı idareye iadesine) ibraresinin yazılmasına, b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7 nolu bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde...

        Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın, tespit edilen kamulaştırma bedelinden, acele el koyma dosyasında bloke edilen kısmın mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedelden, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele faiz uygulanması gerekirken tüm bedele uygulanması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.bendinde (tespitine) kelimesinden sonra, a-Tespit edilen bedelden, acele el koyma dosyasında bloke edilen 10.834,51-TL'nin mahsubu ile bankaya yatırılan 5.585,75 -TL fark bedelin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalı tarafa ödenmesin, cümlesinin yazılmasına, --/-- --2-- b- Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3.bendinden (Belirlenen kamulaştırma irtifak bedeline) ibaresinin çıkartılmasına,yerine...

          UYAP Entegrasyonu