İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : " -Davanın KABULÜ İLE, Taraflar arasında yapılan ... - ... - ... - ... - ... - ... - ... - ... nolu abonelik sözleşmeleri nedeniyle davalı tarafından elektrik enerjisi verilmemesine ilişkin muarazanın giderilmesine, Davalı tarafından ... - ... - ... - ... - ... - ... - ... - ... nolu abonelik sözleşmeleri nedeniyle elektrik verilmemesine ilişkin işlemin iptaline , ...-...-...-...-...-...-...-... nolu abonelik sözleşmeleri nedeniyle davalı tarafından davacıya elektrik bağlantısı yapılarak elektrik enerjisi verilmesine," şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Dava, eski abonenin borcu nedeniyle davalının, abonelik sözleşmesi yapmaması suretiyle ortaya çıkan muarazanın önlenmesi talebine ilişkindir Uyuşmazlık ise, verilen tedbir kararının devamı isteğine ilişkindir. Dosya kapsamından; mahkemece; mahkemenin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, talep edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına(ihtarın tebligat ile yapılmış sayılmasına) karar verilmiş olduğu görülmektedir. HMK'nın 397/2....
Kayapınar adresindeki daireyi 02.11.2018 tarihinde satın aldığı, davalı kuruma yeni abonelik tesisi için 27/11/2018 tarihinde başvurduğu, ancak önceki abone Avni Çelik adına tahakkuk ettirilen borçlar nedeni ile abonelik başvurusunun reddine karar verildiği, iş bu davanın 08/07/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı, mevzuat gereği abonelik kapattırılmadan başka bir abonelik tesisinin mümkün olmadığını, davacının yeni abonelik tesisine ilişkin başvurusunun önceki borçtan kurtulmak amacı ile muvazaalı olduğunu ve de fiili kullanıcılık durumunun söz konusu olabileceğini ileri sürerek, davacı ile önceki abone arasında muvazaa olup olmadığı ve taşınmazı satın aldığı tarihten sonra fiili kullanıcı olup olmadığının araştırılması gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin bir işyerini 25.09.2008 tarihinde kiraladıklarını ve davalı kuruma abone olmak üzere başvurduklarını ancak davalı kurumun önceki kiracının borcunu öne sürerek müvekkili ile sözleşme imzalamayıp elektriği de kestiğini, müvekkilinin kafeterya olarak kiraladığı işyerini elektrik olmadan kullanmasının mümkün olmadığını belirterek aboneliğin tesisine ve bu nedenle muarazanın önlenmesini talep ve dava etmiştir....
Yüksek Yargıtay’ın yerleşik uygulaması da aynı yönde olmakla birlikte; abonelik tesisinin, başkasına ait borcun ödenmesi koşuluna bağlaması açıkça hukuka aykırı bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen hüküm ve ilke ışığında, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak, abonelik sözleşmesi yapılması koşullarının somut olayda bulunup bulunmadığı, davalı şirketin abonelik sözleşmesi yapılması talebine ilişkin red sebepleri üzerinde de durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; hukuki olmayan, “önceki abonelik ilişkisinin devam ettiği” gerekçesiyle yeni abonelik isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Diğer taraftan, ek raporda abonesiz döneme ilişkin tahakkuka yasal faiz hesaplanırken kaçak tutanak tebliği dosyada görülmediğinden yeni abonelik tarihi olan 22.04.2013 tarihi ile dava tarihi arasında faiz hesabı yapılmıştır. Dava konusu abonelik işleminin gecikmesinde, davacının kusuru bulunmadığı, her iki tarafın da kabulünde olup, ihtilafsızdır. Bu durumda temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez....
Bu sebeple, mahkemece davanın ve talebin niteliğine göre tedbir talebinin İİK.72/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi, dava konusu alacağın dayanağını teşkil eden faturalar sebebiyle her nekadar elektriğin kesilmemesine teminatla tedbir kararı verilmiş ise de, davacının telafisi güç zararının önlenmesi açısından söz konusu faturaların icra takibine konu edilmesinin dava sonuna kadar önlenmesi hususunda tedbir kararı verilirken en az %15 oranında teminat alınması gerekirken, tek bir teminatla iki ihtiyati tedbir kararı verilmesi yerinde görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/394 Esasına kayden açıldığı, aynı şekilde aynı gerekçelerle ihtiyati tedbir kararı talep edildiği, bu taleplerinin reddedildiği, yargılama ile elde edebileceği sonucu ihtiyati tedbir kararı ile elde edemeyen davacı bu davasını takipsiz bıraktığı, bu dava sonucu kesinleşmeden eldeki davayı açtığı, davacı taraf davasında ve ihtiyati tedbir talebinde haksız ve kötüniyetli olduğu somut olayda davacı lehine verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olmayıp kaldırılması gerektiği, dava konusu tesisatta sürekli kısa aralıklarla farklı farklı yeni abonelik başvurusu yapılması ve kullanılan elektriğin bedelinin ödenmemesi nedeniyle kullanıcıların borçlardan kurtulmak için kanuna karşı hile yoluna başvurdukları anlaşıldığından yasal düzenleme uyarınca sunulması gereken belgelerini ibraz edemeyen davacı tarafa yeni abonelik verilmediği, davacı tarafın, muvazaalı işlemler ve yeni abonelik başvuruları ile elektrik borcunu ödemekten kaçınmaya çalıştığı, somut olayda da...
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , Abonelik Tesisi,Muarazanın Önlenmesi talebine ilişkindir. Yargılamada 2 farklı bilirkişiden raporlar alınmıştır.Bilirkişi raporlarına göre ,kaçak kullanım bulunmadığı hususlarında aynı görüşlerin bildirildiği görülmüştür....
Yukarıda belirtilen hüküm ve ilke ışığında,mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak, abonelik sözleşmesi yapılması koşullarının somut olayda bulunup bulunmadığı, davalı şirketin abonelik sözleşmesi yapılması talebine ilişkin red sebepleri üzerinde de durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; hukuki olmayan, “önceki abonelik ilişkisinin devam ettiği” gerekçesiyle yeni abonelik isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, davalı vekili, süresi içinde kararın düzeltilmesini istemiştir. Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle ödenen bedelin istirdatı ve abonelik sözleşmesi yapılması istemlerine ilişkindir....