HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,aboneliğin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ve bu abonelik üzerinden su verilmesi,muarazanın önlenmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; abone olan davacının kiracı olarak oturduğu taşınmazın satılması sebebiyle ,davacının kira sözleşmesinin ve meskende oturmasının devam ettiği,yeni malikin kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğini ihtar ettiği ve davalı şirkete başvurarak kendi adına abonelik tesisi talep ettiği, davacının aboneliğinin bu şekilde sonlandırıldığı,yeni malikin aboneliğinin yapıldığı ,davacının bunun üzerine internet üzerinden yapılan yeni aboneliğinin de davalı tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır....
a ait olduğunu, abonelerin hizmet alımı ve sözleşme gereği kullandığı elektrik enerjisi bedelini ödemekle yükümlü olduklarını, abonelik kapatılmadan başka bir abonelik verilmesinin mümkün olmadığını, davacının işlemlerinin muvazaalı olduğunu, özellikle ticari faaliyette bulunan abonelerin elektrik satışından kaynaklanan borçları ödemeyip sözleşme hürriyeti hükümlerinden yararlanmak ve borcun tahsilini ve elektrik kesintisinin önlenmesi için muvazaalı ilişkiler kurduklarını, bu tür bir ilişkinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve müvekkilini zararlandırma amacı taşıdığını belirtilerek davanın reddini dilemiştir....
Petrol İstasyonu' nda ticarete başladığını, kendisinden önce işyerini kullanan abonenin borcundan dolayı işyerinin elektrik aboneliğinin iptal edildiğini, müvekkilinin davalı kuruma elektrik aboneliğinin tesisi için başvurduğunu, ancak davalı kurumun davacının talebini reddettiğini, davalı kurumun bu tutumunun kamu hizmetinin eşitliği ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin işyerinin çalışmasının elektrik kullanımına bağlı olduğunu, elektrik aboneliğinin tesis edilmemesi nedeniyle çok daha masraflı ve tehlikeli olan jeneratör kullanılması yoluna gidildiğini, davalı kurumun yeni abonelik için önceki borcun ödenmesini şart koştuğunu belirterek; öncelikle elektrik kullanımının temel ihtiyaç olması ve telafisi imkansız zararların önlenmesi amacıyla tedbiren elektrik aboneliği tesisine karar verilmesini, davacının abonelik talebini reddeden davalının işleminin reddi ile abonelik tesis iyönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya kapsamında, mahkemece davalı BEPSAŞ'tan davacının abonelik basşvurusu olup olmadığı, bu talebin kabul edilip edilmediği ve gerekçelerinin sorulmadığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ‘Perakende Satış Sözleşmesi’ başlıklı ikinci bölümünü 5. Ve 8. Maddelerinin değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13- 417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....
abonelik sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Hakkında suça konu tarımsal sulama alanında abonesiz ve sayaçsız olarak kaçak elektrik kullandığına dair tutanak düzenlenen sanığın soruşturma aşamasının 28.09.2011 tarihinde alınan ifadesinde, tarımsal sulama kuyusu için 2000 yılında abonelik yaptırdığını ve kovuşturma aşamasının 14.12.2012 tarihli celsesinde de tutanağa konu sulama kuyusunun kendisine ait olmadığını beyan ettiğinin ve ayrıca ...' ın 28.11.2012 tarihli yazısı ekinde sunulan belgede abonelik başlangıç tarihinin 15.08.1996 olarak gösterildiğinin anlaşılması karşısında; tutanak mümzileri ve sanık huzurunda yeniden keşif yapılarak sözkonusu tutanağa konu tarımsal sulama kuyusunun sanığa ait olup olmadığının kesin bir biçimde tespitinin zorunluluğu, 2-02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012...
Davacı , önceki abonenin borcu nedeniyle kendisi adına abonelik tesis edilmediğinden bahisle elektrik aboneliğinin tesis edilmesi hususundaki muarazanın giderilmesi talebine ilişkin olup tedbiren elektrik enerjisinin verilmesi ve dava sonuna kadar elektrik kesilmesinin önlenmesi talep etmektedir. Açılan davada, karşı taraf olarak olarak gösterilen ... dağıtım şirketi olup aboneliğin tesisine ilişkin işlemler dava dışı ... tarafından yürütülmektedir. Söz konusu şirketlerin iki ayrı tüzel kişilik olduğu da tartışmasızdır. Bu nedenle tedbir talebinin BEDAŞ'a yöneltilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden,davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kuruma davacı tarafından 27/03/2017 tarih ve ... sayılı abonelik ile abonelik talebinde bulunulduğunu ve müvekkili kurum tarafından 06/04/2017 tarih ve ... sayı ile cevap verildiğinin tespit edildiğini, müvekkil kurumun tabi olduğu kanun ve yönetmeliklere göre abone olabilmenin şartlarının belirlendiğini, bu şartlar doğrultusunda abonelik verildiğini, binanın yapılmış olduğu ancak yapı kullanma izninin alınmamış olduğunun anlaşıldığını, bu doğrultuda yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya bir kaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler çerçevesinde abonelik verilebileceğini, geçerli bir yapı kullanım izninin ve yapı inşaat ruhsatının bulunmadığının belli olduğunu, mevzuata uygun olarak yapılmayan yapının ve mevzuata uygun şartları taşımayan davacıya abonelik verilmesinin hukuki bir izahının bulunmadığını...
kurulduğunu, bu durumun muvazaalı abonelik oluşturma olduğunu bildirerek ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacının bu talepleri bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında davalı tarafından kayıp-kaçak ve diğer bedellerin davacı tarafından ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....