Uyuşmazlık, davacının konutuna geçici abonelik tesisinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiklerinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın bahsi geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, bahsi geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiklerinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir. Yapılan açıklamalar ve sanık ...’ın suça konu ......
Buna göre, mahkemece; konusunda uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, Aski Tarifler Yönetmeliğinin yukarıda anılan hükümleri de göz önüne alınarak, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen abonelik verilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde; su abonesi olmak için davalıya başvurduğunda kendisinden 2.016,00 TL kanal katılım payı bedeli istendiğini, abonelik tesisi için bu bedeli davalıya ödemek zorunda kaldığını, ayrıca aynı yerde bulunan diğer daireleri içinde abonelik tesisi için daire başına 2.016,00 TL ödemesinin talep edildiğini belirterek; dava konusu taşınmazlara kanal katılım payı ödenmeksizin abonelik sağlanmasını, 10 nolu daire için ödemek zorunda kaldığı bedelin de iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
-Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 01.07.2008 olması, dava konusu yerde elektrik ve doğalgaz aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yapı denetim firmasından alınan ve binanın %85 oranında tamamlandığını gösteren seviye tespit tutanağı ve yapıya ilişkin tesisatların mimari projeye uygun yapıldıklarını gösteren tutanaklar, dava konusu daire yönünden abonelik tesisi için bir eksiklik olduğu yönünde bir tespitin dosya içerisinde bulunmaması da dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi .... maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, ......
Sanığın üzerine atılı fiilin kısaca "...kişinin rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak ve yaptırmak, bu amaçla gerçeğe aykırı belge düzenlemek, usule uygun düzenlenen bir evrakta değişiklik yapmak veya kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından abonelik tesisi için gerekli olan belgeyi mutlaka kendi el yazısı ile düzenlemesi şartı aranmadığı aşikardır. Suça konu fiil, failin bir abonelik sözleşmesini kişinin rızası dışında yapması-yaptırması veya yine kişinin bilgisi dışında gerçeğe aykırı düzenlenen bir evrakı abonelik işlemi için kullanmasıdır. Suçun kanuni tanımında da bu fiillerin birlikte yapılması değil, seçimlik hareket olarak herhangi birinin yapılması dahi suça konu hareket olarak belirlenmiştir....
Davacı, yan, eldeki davada aboneliğin tesis edilmesini istemiş olup, yapı kullanma izin belgesi (iskan) olmadığından abonelik tesisi mümkün değilse de, "çoğun için de azda vardır" kuralı uyarınca 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici Ek 11.maddesi uyarınca araştırma yapılması gerekmektedir. Öyle olunca, Mahkemece geçici ek madde 11. hükümlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın, 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiğinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın bahsi geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, bahsi geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir. Yapılan açıklamalar karşısında, sanığın sözleşmenin düzenlendiği bayii olan ......