Somut uyuşmazlıkta ise, davacının abonelik tesisi talep ettiği yer ticari işletme olduğundan, davacı tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Hal böyle olunca, mahkemece; davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken, tüketici mahkemesi sıfatıyla hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
Somut olayda, binanın iskân izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31.maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
in katılan adına sahte abonelik sözleşmesi düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinden bahisle açılan kamu davasında; sanığın suça konu abonelik sözleşmesinin düzenlendiği ve adına kayıtlı olan Tuğra İletişim isimli işyerini fiilen işletmediğini, işyeri ile eşi ...'...
, su kullanımı ve resen abonelik ile uygulamasına ilişkin hususlar başlığında yer alan 40....
Dava, muarazanın giderilmesi ve elektrik aboneliği tesisi istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı, maliki olduğu dava konusu taşınmaz için davalı yana elektrik aboneliği tesisi için başvuruda bulunduğunu ancak kurum tarafından önceki abonenin ödenmeyen borcu bulunduğu gerekçesiyle yeni abonelik talebinin reddedildiğini, dava açmadan önce arabulucuya gidildiğini ancak uzlaşılamadığını beyan ederek iş bu davayı açmıştır....
Az yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümleri bir arada değerlendirildiğinde, abonelik tesisi için abone olmak isteyen kişinin mutlaka malik olma koşulunun bulunmadığı görülmektedir. Abonelik talebinde bulunan şahıs yasal olarak kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemek zorunluğunda olur ve bu bedeli de davalı idareye öderse bu bedeli ödeyen şahsın,taşınmaz malikine müracaat ederek ödediği bedeli ondan istemesine engel bir durum da bulunmamaktadır.Bir başka anlatımla taşınmaz maliki ile abone olmak isteyen şahıs arasındaki ilişki kendi aralarındaki bir ilişki olup, davalı idare yönünden bağlayıcı bir durum da yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Dava dilekçesinde su aboneliği tesisi talebinde taraflar arasında çıkan muarazanın giderilerek, abonelik tesis edilmesine karar verilmesi ve 3830 TL borçlu bulunmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde; kiracısı bulunduğu (... ili,... İlçesi, ... kaim, tapulu ... ada, 2 parselde yapımı tamamlanmış .... konutlarında bulunan... blok... numaralı) bağımsız bölümle ilgili, su abonelik işlemini tesis etmek üzere ......
Somut olayda; dava dışı CK BEPSAŞ'ın abonelik tesisi ile perakende satış yapmakla iştigal ettiği, ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu açık ise de, abonelikle ilgili nizanın, davalının yetkisinde olan sayaç bağlama ve kaçak tutanaklarından kaynaklı olduğundan ,bu yönlerden (kaçak kullanım olup olmadığı) davalı şirkete de husumet düştüğü değerlendirilmiştir.Ayrıca davanın konusu itibarıyla ,bilirkişinin normal tüketim hesabı yapması gerekli olmadığından bu yönlere ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. Ancak abonelik tesisi işlemleri dava dışı CK BEPSAŞ tarafından yapıldığından, bu talep yönünden husumet bu şirkete düşmektedir....
Taraflar arasındaki geçici abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının konutuna elektrik aboneliği sağlanması için davalı kuruma başvurduğunu, kurumun başvuruyu kabul etmediğini, elektriğin temel ihtiyaç olduğunu ileri sürerek geçici abonelik kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
Dava konusu binanın iskan izninin henüz alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....