WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, diğer taraftan davacının süresi içinde müvekkiline müracâat edip; kanun ve yönetmelikte aboneliğin tesisi için öngörülen gerekli şartları sağlamış olsaydı abonelik verileceğini, şantiye aboneliğinden elektrik kullandığını, davacının dairesinin bulunduğu binada bulunan dairelerin iki yıl boyunca usulsüz olarak şantiye aboneliğinden elektrik kullandıklarını, şantiye aboneliğini kullanan ve ferdi abonelik almayan daire sahiplerinin kullandıkları elektrik bedelini ödemeyince usulüne uygun abonelik olmayan sayaçların elektriğinin kesildiğini, davacının abone olmak için müracâat etmediğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

    Davalı; davacı açısından geçici abonelik için yasanın gerektirdiği şartların bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; dava konusu evin 12.10.2004 tarihinden sonra 2008 yılında yapıldığı, inşaat ruhsatının, projesinin ve yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı, İmar Kanunun geçici 11.maddesi uyarınca geçici abonelik sözleşmesi yapılarak su bağlanması şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, geçici su abonelik sözleşmesinin yapılması ve davacının hizmetten yararlanması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu tek katlı yığma yapının inşaat ruhsatının ve kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

      Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

        Aynı yasanın 56/4 maddesindeki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi veya işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” şeklindeki yükümlülükte elektronik haberleşme hizmeti veren gerçek ve tüzel kişilerin sorumlu, yönetici ve çalışanlarını bağlamaktadır. Bu kapsamda Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında hizmet alan gerçek kişilerin bu hizmeti alırken sahte belge kullanmaları ve düzenlemeleri halinde (kullanılan veya düzenlenen belgenin niteliğine göre) sahtecilik suçundan cezalandırılmaları gerekir. Bu sebepten usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluk görüşüne muhalifim. 13.10.2016 ......

          numamaralı GSM abonelik sözleşmesi yaptığından dolayı TCK'nun 207/1, 43. maddeleriyle 1 Yıl Hapis Cezası ile cezalandırılmasına dair Sincan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.11.2011 gün ve 2011/62 Esas, 2011/785 Karar sayılı kararı usûl ve yasaya uygundur. Çünkü 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun amacı “elektronik haberleşme sektöründe düzenleme ve denetleme yoluyla etkin rekabetin tesisi, tüketici haklarının gözetilmesi, ülke genelinde hizmetlerin yaygınlaştırılması, kaynakların etkin ve verimli kullanılması, haberleşme alt yapı, şebeke ve hizmet alanında teknolojik gelişimin ve yeni yatırımların teşvik edilmesi ve bunlara ilişkin usul ve esasların belirlenmesi”dir....

            nın müştekinin kimlik bilgileriyle sahte abonelik sözleşmesi imzalarak sabit telefon ve internet hattı alması sebebiyle TCK'nun 207/1 maddesiyle cezalandırılmasına dair Adana 15.Asliye Ceza Mahkemesinin 08.03.2012 gün ve 2011/305 Es,2012/206 Kr. Sayılı kararı usûl ve yasaya uygundur. Çünkü 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun amacı “elektronik haberleşme sektöründe düzenleme ve denetleme yoluyla etkin rekabetin tesisi, tüketici haklarının gözetilmesi, ülke genelinde hizmetlerin yaygınlaştırılması, kaynakların etkin ve verimli kullanılması, haberleşme alt yapı, şebeke ve hizmet alanında teknolojik gelişimin ve yeni yatırımların teşvik edilmesi ve bunlara ilişkin usul ve esasların belirlenmesi”dir....

              Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden herhangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....

                Maddelerine göre "Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, kanalizasyon ve su tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır. ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 5.maddesine göre;... ile bir hizmet sözleşmesi yapan gerçek veya tüzel kişilere abone adı verilir. Az yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümleri bir arada değerlendirildiğinde,abonelik tesisi için abone olmak isteyen kişinin mutlaka malik olma koşulunun bulunmadığı görülmektedir. Abonelik talebinde bulunan şahıs yasal olarak kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemek zorunluğunda olur ve bu bedeli de davalı idareye öderse bu bedeli ödeyen şahsın, taşınmaz malikine müracaat ederek ödediği bedeli ondan istemesine engel bir durum da bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla taşınmaz maliki ile abone olmak isteyen şahıs arasındaki ilişki kendi aralarındaki bir ilişki olup, davalı idare yönünden bağlayıcı bir durum da yoktur....

                  Davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin .......nolu taşınmazın sahibi olduğunu,....... tarihinde . .... ile kira sözleşmesi yaptığını, kiracı . ....... de kira sözleşmesine dayanarak alt kiracı olarak ...... ..ile kira sözleşmesi yaptığını, müvekkilinin, davalı kuruma yeni abonelik tesisi amacıyla defaatle müracaatta bulunduğunu ancak eski abonenin birikmiş borçları gerekçe gösterilerek talebinin reddedildiğini, borcun ödenememesi sebebiyle kurum personeli tarafından müvekkiline ait taşınmazın elektriğinin her ay görevlilerce kesildiğini, müvekkilinin çok ciddi şekilde mağduriyet yaşadığını belirterek müvekkiline ait taşınmazda geçici abonelik tesisi yönünden ihtiyati tedbir mahiyetinde karar verilmesi talebiyle açtığı davada, abonelik tesisine ilişkin muarazaanın meni ve abonelik sözleşmesi yapılması talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                    ın abonelik tesisi ile perakende satış yapmakla iştigal ettiği, ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu açık ise de, abonelikle ilgili nizanın, davalının yetkisinde olan sayaç bağlama ve kaçak tutanaklarından kaynaklı olduğundan ,bu yönlerden (kaçak kullanım olup olmadığı) davalı şirkete de husumet düştüğü değerlendirilmiştir.Ayrıca davanın konusu itibarıyla ,bilirkişinin normal tüketim hesabı yapması gerekli olmadığından bu yönlere ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. Ancak abonelik tesisi işlemleri dava dışı ... tarafından yapıldığından, bu talep yönünden husumet bu şirkete düşmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu